|

Entelektüel yargıç: Tarik El Beşri

Sefer Turan
00:00 - 7/03/2011 Pazartesi
Güncelleme: 23:49 - 6/03/2011 Pazar
Yeni Şafak
Entelektüel yargıç: Tarik El Beşri
Entelektüel yargıç: Tarik El Beşri

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, geçen Çarşamba günü İstanbul'da bir grup gazeteci / yazarla bir araya gelerek geleneksel durum değerlendirme toplantılarının bir yenisini yaptı. Tunus'tan başlayarak Mısır ve diğer bazı Arap ülkelerini de kapsayan halk ayaklanmalarının sonrasında ortaya çıkan yeni siyasal tabloyu değerlendiren Davutoğlu Mısır'ı anlatırken bir isimden bahsetti ve “Ona güveniyorum “dedi.

Daha önceki bir yazımda kısaca bahsetmiştim bu önemli isim hakkında. Mısır'da yönetimi elinde bulunduran Askeri Konsey, ülkeyi yeni sürece taşıyacak anayasa değişikliklerini yerine getirmek için oluşturduğu komisyonun başına getirdiği isim olan Tarık El Beşri'den bahsediyorum. Halkın tercihlerinin önünde durmayacağını daha baştan açıklayan ordunun, ülkeyi yeni döneme taşıyacak anayasa değişiklik komis-yonunun başına kimi getireceği özel önem arz ediyordu. Çünkü Tahrir meydanı atılan adımları dikkatlice takip ediyor ve her adımın eski yönetimden kopuş anlamına gelmesini talep ediyordu. Bu ismin halkın bütün kesimlerinin saygısını kazanmış biri olmaması halinde Tahrir meydanının tepki göstereceği muhakkaktı.

SİYASETÜSTÜ LİDER TARIK EL BEŞRI

Dolayısıyla ordu Tarık El Beşri' yi anayasa değişiklik komisyonunun başına getirerek birden fazla mesaj verdi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, oldukça kapsamlı değerlendirmesinde söz Mısır'a geldiğinde “Anayasa komisyonunun başına Tarık El Beşri'nin getirilmesi önemliydi. Kendisiyle Kahire'de bulunduğum sırada tanıştım. Ona güveniyorum” diyerek sanki yeni Mısır'ın istikametinde Beşri'nin etkin olacağını belirtiyor ve onun varlığının kendisini mutmain ettiğini belirtiyordu..

Peki kimdi Tarık El Beşri?

Tarık Abdul Fettah Selim El Beşri, Mısır'ın çok önemli entelektüellerinden ve aynı zamanda çok önemli bir yargıç. Mısır'da bilinen bir aileden. Dedesi Muhammed Selim El Beşri, iki dönem Ezher Şeyhliği (1919'a kadar) yaptı. Babası Abdul Fettah Selim ise istinaf mahkemesi başkanlığı yapmış hukuk adamıydı.

Tarık El Beşri 1953 yılında Kahire Üniversitesi Hukuk fakültesinden mezun oldu. Ve Danıştay'a atandı ve bu önemli kurumda Başkan yardımcılığı yaptı. 1998 yılında emekli oluncaya kadar da bu görevde kaldı.Ancak Tarık El beşri'yi ayrıcalıklı kılan, onun kişiliği ve yargıçlığının yanı sıra entelektüel birikimi idi.

Tarık El Beşri bugün İslam dünyasının önemli aydınlarından biri olarak kabul edilir. Özellikle Mısır'ın yakın dönem siyasal tarihi ve İslam düşüncesinin yenilenmesine ilişkin yazdığı kitaplar aydınlar arasında çok konuşulur ve tartışılır. İdeolojik köken olarak sol/ laik kökenden gelir. 1967 savaşının ortaya çıkardığı sonuçlarından et-kilenerek İslamcı düşünceye intikal ettiğini kendisi söyler. Bu dönüşümünü bir kitabında da anlatır. Ben onu ilk kez “İslam- Laiklik diyalogu” adlı kitabıyla tanımıştım.

El Beşri, İslam hukuk ve düşüncesinin tarih boyu yenilenmesi gerektiğini savunur. Bu çerçevede “Çağdaş Tarihte Siyasal İslami Düşüncenin Genel Hatları” adlı eseri onu en azından siyasal İslam'ın tarihsel sürecine ilişkin düşünsel derinliği ve bakış açısını tanımak ve ne kadar yenilikçi biri olduğunu anlamak bakımından önemli. Bu çerçevede şu cümle ona ait: “Düşünce, her canlı gibi çevresinden soyutlanarak korunmaz. Varlığı muhafaza edebilmenin en ideal yolu, yenilenme/ tecdid ve günlük yaşamla reaksi-yona girebilmektir.”

Bu yaklaşım ilk bakışta modern bir tutum gibi görünse de düşüncenin yenilenmesinin gelenekten kopmak anlamına asla gelmediğini belirtir. Bundan dolayı onun düşüncesinde “miras” kavramı çok önemlidir. Yani kültürel mirasa sahip çıkar. “ Dallar uzadıkça, yapraklar açtıkça kökler de derinleşir” cümlesi bu gerçeği anlatır.

Yakın dönem Mısır tarihini işlediği “Milli Cemaat İçinde Müslümanlar ve Kıbtiler” kitabıyla modern düşünceye “Milli cemaat” kavramını kazandırır. Çünkü o, herkes kendi kalarak aynı vatan içinde birlikte yaşanabileceğini savunur.

İslami düşünce ve Mısır'ın siyasal tarihi üzerine yazdığı 12 kadar kitabının her biri ayrı önemli kabul edilir. (Halk ayaklanmasından sonra gittiğim Kahire'de girdiğim kitapçıya kitaplarını sorduğumda “yok sattığını” söylemişti.)

Benim için dikkat çeken düşüncelerinden biri de onun “Çağdaş Tarihte Siyasal İslami Düşüncenin Genel Hatları” adlı kitabında İslam dünyasındaki siyasal düşünce tarihini ve özellikle 18. ve 19. yüzyıllardaki tecdid hareketlerini irdelerken “İslam dünyasının kalbi” olarak tanımladığı bir üçgenden bahsetmesidir. İstanbul- Kahire- Şam üçgeni. Ona göre bu üçgende çıkan bir yenilik hareketinin etkisi diğer bölgelerde çıkan hareketlerden daha yaygın ve kapsayıcıdır. Bu tezini örnekleriyle izah eder.

MISIR'IN KAZANCI

Askeri konseyin onu bu makama atamasının arkasında şu önemli saiklerin olduğunu düşünüyorum: Birincisi: Temiz bir adı var. İkincisi; Her ne kadar İslami düşünce üzerinde kafa yorsa da hiçbir siyasi harekete mahsup değildir. Bu açıdan bağımsızdır. Üçüncüsü toplumun tüm kesimlerinin hassasiyetini iyi bilir. Bu açıdan kuşatıcıdır. Bundan dolayı da atanmasından sonra sadece bir iki cılız sesin dışında tepki gösteren olmamıştır. Dördüncüsü : Askeri Konsey Tarık El Beşri gibi bir ismi bu göreve getirerek topluma “hiç kimsenin ideolojisiyle ilgilenmediği, yeterliliği esas aldığı” mesajını vermiştir. Bu özelliklerinden dolayı El Beşri bazı siyasi gruplar tarafından Mübarek sonrası dönem için Cumhurbaşkanlığına önerilmiş ancak kabul etmemişti.

Üstelik Tarık El Beşri iki yıl önce bir makale yayınlayarak halkı sivil isyana çağıracak kadar da cesur bir aydındı!.

Dolayısıyla Tarık El Beşri'nin bu önemli göreve getirilmesi Mısır için bir kazançtır. Özgürlükçülüğü, aynı vatanda başka unsurlarla birlikte yaşamayı ve yönetime herkesi katmayı savunan bir bakış açısı herkes için rahatlatıcı bir tavırdı.

1998 yılında görevinden emekli olunca Mısırlı aydınlar, onuruna bir sempozyum organize ederler. 40 kişiye davet gider, 80 aydın katılır. Orada sunulan tebliğler hayatını ve düşüncelerini geniş biçimde anlatır ve “Tarık el Beşri: Entelektüel Yargıç” adı altında yayınlanır.

Gerçekten de “Entelektüel yargıç” ona çok yakışan ve onu iyi tanımlayan bir isim.

Yani Ahmet Davutoğlu ona güvenmekte sonuna kadar haklı. Çünkü Mısır halkı da ona güveniyor.

Bu münasebetle: Yayıncılarımız keşke bu önemli kişiliğin kitaplarını yayınlayabilse!

* Gazeteci-Yazar/TRT Türkiye Genel Yayın Yönetmeni



13 yıl önce