Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Ruhi Engin Özmen, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki son olayların, garaj ve tır parklarında bekleyen araç sayısını artırdığını, pazarın yüzde 10 daraldığını söyledi. Özmen, bir panele katılmak için geldiği Konya'da, yaptığı açıklamada, Türkiye'de uluslararası karayolu taşımacılığı yapan bin 500 firma bulunduğunu, sektörün 400 bin kişiyi istihdam ettiğini belirtti. Genç, dinamik ve yeniliğe açık sektörün 47 bin araçla ülkemize her yıl ortalama 4,5 milyar dolar katkı sağladığını ifade eden Özmen, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada lojistik üs ve transit geçiş noktası olma anlamında çok önemli avantajlara sahip olduğunu vurguladı. Bu avantajların iyi değerlendirilip devlet politikaları ile desteklenmesi durumunda Türkiye'nin lojistik hizmet üretiminde Singapur ve Çin gibi büyük bir üs olabileceğini dile getiren Özmen, 'Şu anda Türkiye, ticari bağlantılı yollarda 75 ülkeye hizmet vermektedir. Bu çok kolay bir iş değildir. Ülkemiz hava, deniz ve kara yolu taşımacılığında önemli gelişmeler kaydediyor. Türkiye'nin ihracatının değersel bazda yüzde 42'sini Türk nakliyecisi taşıyor. Yılda 1,5 milyon sefer yapan Türk nakliyecisi, bu seferlerin 600 binini Avrupa'ya, geri kalanını ise Ortadoğu ülkelerine ve ABD'ye gerçekleştiriyor' diye konuştu.
Özmen, Türk firmalarının son yıllarda Doğu ülkeleri ve Ortadoğu'da ticaret hacminin arttığını ancak Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan son gelişmelerin sektörü olumsuz etkilediğini belirterek, şunları kaydetti:'Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki olaylar, garajlarımızdaki ve tır parklarımızdaki araç sayısını artırdı. Her türlü kaosun olduğu ve ticaretin daraldığı yerde herkes gibi Türk ihracatçısı da zarar görmektedir. Libya'daki hadiselerden en çok zarar gören ülke Türkiye oldu. Mısır'daki olaylar da Türk nakliyecisini olumsuz etkiledi. Orta Doğu'ya baktığımızda da aynı hadiseleri görüyoruz. Olaylar, Ortadoğu'nun en büyük tedarikçisi konumunda olan Türk nakliyecisini fazlasıyla etkilemiştir. Bu olaylar nedeniyle pazarda yüzde 10 daralma yaşandı. Yine son dönemde konjonktür gereği Avrupa ile dış ticaret hacminin daralması da sektörü olumsuz etkiledi.'
Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerindeki kargaşa ortamının kısa sürede sona ermesini temenni ettiklerini söyleyen Özmen, kargaşa ortamının bitmesinin ardında bölgenin yapılanmasında Türk firmalarının, nakliyesiyle, dış ticaretiyle, ihracatıyla önemli bir pay alacağını vurguladı. Özmen, 24 saat canlı bir organizma gibi hiç durmadan çalışan sektörün teşviklere ihtiyacı olduğunu belirtti. Parasal teşvik değil, devlet teşviki istediklerini dile getiren Özmen, 'Biz uluslararası karayolu taşımalarında temel girdi maliyetimiz olan yakıtı çok pahalıya alıyoruz. Maliyetlerimizin 3'te 1'ini oluşturan yakıtta ÖTV ve KDV'yi ödemek istemiyoruz. Türkiye'nin ihracat yükünü taşıyoruz. Biz o parayı ihracatçıdan alıyoruz, ihracatçı da ihraç ettiği ürünün üzerine o parayı ekleyerek rekabet şansını kaybediyor. Bu nedenle bu sorun bir an önce aşılmalı' diye konuştu.
