|

Üst aklın son kuklası FETÖ: Bir nesli zehirleyen yapı

Üst aklın proje örgüt olarak tasarladığı, operasyon aleti olarak sahaya sürdüğü ve 15 Temmuz’da halktan yediği tokat sonrasında da hamiliğini üstlendiği FETÖ, Türkiye’nin birikimi dışında bir nesli heba eden ağını yarım asra dayanan karanlık mazisinde yavaş yavaş ördü.

Fazlı Şahan
04:00 - 15/07/2020 Çarşamba
Güncelleme: 22:34 - 16/07/2020 Perşembe
Yeni Şafak
Tarihe kara bir leke olarak yazılan 28 Şubat postmodern darbesinde örgüt takiye maskesini takınarak mütedeyyin subay ve memurların kamudan tasfiye edilmesinde etkin rol üstlendi.
Tarihe kara bir leke olarak yazılan 28 Şubat postmodern darbesinde örgüt takiye maskesini takınarak mütedeyyin subay ve memurların kamudan tasfiye edilmesinde etkin rol üstlendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘haşhaşiler’ olarak tanımladığı FETÖ’nün kuruluşu, yapısı ve işleyişi istihbarat örgütlerini aratmıyor. Emeklemesi 1970’li yıllara uzanan FETÖ; devleti ele geçirmek olan hedefine aşama aşama ama hep sinsi bir şekilde ilerledi.

HER YOL MEŞRU

FETÖ, yurt içinde yapılanmasını en ince ayrıntısına kadar planladı. 1971 yılında elebaşı Fetullah Gülen tarafından Nur talebeleri içinde yapılanan FETÖ, 1973 yılında Nur talebelerinden ayrılarak kendi cemaatini kurdu. Emir komuta zinciri ile hiyerarşik bir yapı oluşturdu. Nihai hedefe ulaşmak için her yol mübah gören örgüt ve elemanları yalan, hile, iftira, takiye gibi etik dışı yöntemlere başvurmaktan kaçınmadı. Örgüt bu yöntemler sayesinde bürokrasiden ekonomiye kendisine her kulvarda alan açtı.

AMAÇ GÜLEN REJİMİ

FETÖ, Türkiye’de Anayasa düzenini değiştirerek, elebaşı Gülen’in ruhani lider olacağı bir rejim kurmaya hayal ediyordu. Bunun için 1975-76 yılında elebaşı Gülen, örgütlenme için ‘altın nesil’ fikrini ve terminolojisini kullanmaya başladı.

DEVLETE SIZMADAN, SIZINTI’YA

Gençlerin ve ailelerin daha iyi bir gelecek hayallerini sözde eğitim ile sömüren, bu yolla hatırı sayılır bir kazanç ve eleman kaynağına kavuşan örgüt, medyanın da gücünü erken keşfetti. Bu dönemde devlete ilk elemanları monte edilirken, örgüt, 1979 yılında ilk ve en güçlü propaganda araçlarından biri olan Sızıntı dergisini yayın hayatına soktu. Örgütün insan kazanmak ve fikirlerini yaymak için kullandığı Sızıntı dergisi FETÖ soruşturmasından sonra kapatıldı.

KADROLAŞTI, DIŞA AÇILDI

  • FETÖ’nün 1980 yıllarda devlet içerisindeki kadrolaşması artarak devam etti. Sözde seçilmiş öğrenciler, özellikle askeri lise ve polis kolejlerine yoğun olarak sızdırıldı.
  • Örgütün, kadrolaşmasından sonraki adımı büyüme oldu. FETÖ 1990 yıllarından itibaren hızla büyümeye başladı. 1991 yılında yurt dışına açılmaya başlayan FETÖ, ilk yurt dışı okullarını Orta Asya’da açtı. Devlet kadrolarına sızan örgüt mensupları, yaygın olarak kod isimlerini kullanmaya başladı.

BİR NUMARA ELEBAŞININ

1979 yılında Sızıntı dergisi ile kendi propagandasını yapan FETÖ daha sonra 1993 yılında basın hayatına geçti. Basına ayak basan FETÖ’nün elebaşı Gülen’in bir yıl sonra onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı açıldı. Basın hayatının ardından üç yıl sonra örgüt banka sektörüne adım atarak Banka Asya’yı açtı. Bankanın bir numaralı hesabı da elebaşı Gülen adına açıldı.

28 ŞUBAT’TA EKİN ROL

Tarihe kara bir leke olarak yazılan 28 Şubat postmodern darbesinde örgüt takiye maskesini takınarak mütedeyyin subay ve memurların kamudan tasfiye edilmesinde etkin rol üstlendi. Boşalan alan ve mevkileri kendi elamanları ile doldurmaya başladı. Örgüt lideri Gülen, darbenin arkasındaki isim olan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir’e mektup yazarak, yapılan müdahalenin çok doğru ve gerekli bir karar olduğunu söyledi. 28 Şubat döneminin kazananı olan FETÖ lideri Gülen daha sonra ABD’ye kaçtı.

HOŞGÖRÜ VE DİYALOG MASKESİ


1990’ların sonuna doğru hakkındaki davadan ABD’ye kaçan elebaşı Gülen, uluslararası kamuoyuna yönelik algı operasyonlarına başladı. İlk olarak FETÖ 2000 yılında Şanlıurfa-Harran’da Dinler Arası Diyalog toplantısı yaptı. Gülen’in önceden mahkum olduğu iki dava, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in girişimiyle düşürüldü. 2003 yılında FETÖ Türkçe Olimpiyatları organizasyonunu hayata sokarak örgüt hakkında geniş kitlelere dönük imaj çalışmasına yeni bir halka ekledi.

LOBİ FIRSATÇILIĞI

Örgütün dünyaya açılması ile birlikte okulların bulunduğu bölgelerde yapılan lobi faaliyetleri sayesinde yurt dışında yatırım yapmaya başlayan FETÖ mensupları, uluslararası alanda da etkinliklerini artırdı. FETÖ okullarının bulunduğu birçok ülkede FETÖ’ye yakın iş adamlarının yatırımları gerçekleştirildi. FETÖ’nün buradaki kuruluşları ve kurduğu lobi ağı bu imkânı ortaya çıkarmada büyük bir rol üstlendi.

İŞ ADAMLARINA KANCA


***


Soru hırsızlıkları ve kumpaslarla kamuya sızan FETÖ, Bank Asya’yı açtıktan sonra gözünü iş dünyasına çevirdi. 2005 yılında Gülen’e bağlı iş adamlarının bir araya getirildiği TUSKON adlı sivil toplum örgütü ortaya çıkarıldı. Bu dönemde TUSKON çatısı altında 150 iş insanı derneği ve bünyesinde faaliyet gösteren 1200 iş insanını temsil ediyordu.

FİNANSAL ALT YAPISI

FETÖ, 2000’li yıllara gelindiğinde güçlü bir finansal alt yapı oluşturmuştu. FETÖ, 1980’lerden itibaren açtığı basın-yayın kurumları ve medya şirketleri üzerinden büyük bir gelir elde etti. 1990’lı yıllarda orta ölçekli firmalar, elde ettikleri kârlarının artması ile holdingleşmeye başladı. Ve artık cemaat olarak bilinen yapının yerini holdingleşmiş bir düzen almaya başladı.

11 MİLYAR DOLAR GELİRLİ ÖRGÜT

  • Türkiye’de son 40 yıllık süreçte başta okul, dershane, kolej, medya, finansal şirketler ve banka olmak üzere birçok alanda etkin bir yapılanmaya erişen FETÖ, bu kurum ve kuruluşlar sayesinde 11 milyar dolarlık bir gelire ulaştı.
  • Yurt dışındaki okulları ve ekonomik faaliyetleri ile himmet gelirleri sayesinde küresel ölçekte bu gelirinin daha da fazla olduğu belirtiliyor. 2016 darbe girişimi sonrasında başta okullar olmak üzere yurt dışı yapılanması ile de Türkiye’nin mücadelesi aralıksız sürüyor.
#FETÖ
#FEM
#Bank Asya
#Zaman
4 yıl önce