Biden seçilmeden önce, Trump’ın bozduğu “İran Nükleer Anlaşması”na ABD’nin geri döneceğini vaat etmişti. Suudiler de, İsrail de, ABD’nin “Nükleer Anlaşma”ya dönmesini istemiyor. Öte yandan İsrail, Suudiler’in nükleer teknolojiye erişim sağlamalarına da karşı çıkıyor. Keza Amerikan Kongresi’ndeki İsrail yanlısı iki partili siyasetçiler de aynı görüşteler.
Amerikalılar için mesele sadece İsrail- Suudi Anlaşması’ndan ibaret değil. Riyad’ın Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmaması, Biden’ın ısrarlarına rağmen petrol üretimini artırmaması, yanı sıra Çin ile yakınlaşma hamleleri ABD’nin rahatsız olduğu başlıklar arasında yer alıyor. Suudiler’se Biden’ın 2020 seçimlerinden önce kendileri hakkında sarf ettiği ağır sözleri hiç unutmadılar. Özetle söylemek gerekirse Biden döneminde ABD-Suudi ilişkisi hiç iyi gitmedi.
Netanyahu’nun Biden Yönetimi’nin kendisinden beklediği adımları atması için koalisyonun dağılmasını göze alması gerekiyor. Netanyahu’nun yeni bir hükümet kurması da zor. Zira muhalefet partileri Netanyahu ile aynı koalisyonda yer almayacaklarını daha önceden duyurmuştular. Muhalefet partileri için bile “Batı Şeria” meselesi ciddi bir handikap.
Orta Doğu’nun düğüm noktası, Filistin. Meselenin “düğüm” haline gelmesinde ABD başrol oynadı. Bu düğüm çözülmeden hiçbir Amerikan plânı yürümez. Amerikalılar’ın şimdiye kadar bunu öğrenmiş olmaları gerekirdi.