|
Kissinger veya ‘Amerikan Yüzyılı’nın ölümü..
ABD’nin dış politika elitleri arasında etki bakımından en üst sıralarda yer alan
Henry Kissinger
100 yaşında öldü. İtalyan gazeteci
Oriana Fallaci
’nin nitelemesiyle Kissinger “
katıksız bir Yahudi, su götürmez bir Alman
”dır. “Harvard Üniversitesi”nde Hükümet Profesörüyken ABD Başkanı
Richard Nixon
’ın “
Ulusal Güvenlik Danışmanı
” oldu.
Rockefeller ailesi
”nden New York Valisi
Nelson Rockefeller
tarafından Nixon’a tavsiye edildi. “
Nixon’ın akıl dadısı
” olarak anılan Kissinger daha önce
John F. Kennedy
ile
Lyndon B. Johnson
’a danışmanlık yapmıştı.
Avrupa tarzı bir “
Realpoolitik
”in uygulayıcısı olarak nitelenen Kissinger da kendisini “
Eski dünya’nın
güçler
dengesi
”nden taraf olan devlet adamları arasına yerleştirir. Kissinger, ‘Eski Dünya’nın en önemli diplomatı
Metternich
’e benzetilir.
Makyavel
’e benzetenler var tabii.

Kissinger’ın insanî duyarlılığa yer vermeyen gerçekçi, faydacı dış politika anlayışında barış ve savaş arasındaki çizgi bulanıktır. Kissinger için ABD’nin kontrol ettiği küresel düzenin istikrarı önde gelir. Bu düzenin uyum içinde işlemesini ister, kurallara uymayanlarsa cezayı hak eder.

Kissinger’ın gizli diplomasisinin en önemli sonuçlarından biri, 1972’de ABD Başkanı Nixon ile Komünist Çin’in lideri
Mao
’yu Pekin’de bir araya getirmesiydi. Çin’in ABD’nin açtığı yolda ilerleyerek ekonomik büyümesini gerçekleştirmesi bugün ABD’nin en büyük sorunu haline geldi. Çinliler Kissinger’i “Çin dostu” olarak görürlerken Çin karşıtı Amerikalı şahinlerse Kissinger’e öfkeliler. Zira Kissinger, ABD’nin Çin ile işbirliği yapmasını şiddetle önermekteydi.
Kissinger “
Vietnam Savaşı
”nın Kamboçya ve Laos’a kadar genişletilmesinde rol oynadı. Gizli müzakerelerle ABD’nin Vietnam Savaşı’na askerî müdahalesini sona erdiren de oydu. Bu vesileyle Kissinger’a ‘
Nobel Barış Ödülü
’ bile verildi. “
Kissinger madalyonu
’nun bir yüzünde dünyada barış, güç dengesi ve istikrar arayan bir diplomatın silueti görülürken, diğer yüzünde Latin Amerika’da darbelerin, askerî rejimlerin destekçisi, Güneydoğu Asya’daysa yüzbinlerce sivilin hayatına son veren bombardımanların azmettiricisi karanlık bir çehre karşılar insanı.
1973’teki “Arap-İsrail savaşı”nın son bulması için mekik diplomasisi uygulayan Kissinger İsrail’in Mısır ve Suriye ile anlaşmalar imzalamasında etkili oldu. “
Filistin meselesi
”ni “
Arap-İsrail meselesi”
olmaktan çıkaran girişimlerin yanı sıra Mısır’ın ABD ile yakınlaşmasında rol oynadı. 1978’de Mısır ve İsrail arasındaki “
Camp David Anlaşması
”na giden yolu o açmıştı.

1970’lerde Dış İşleri Bakanlığı yapan Kissinger’ın İsrail politikası, İsrail’e rağmen İsrail’i korumak gibi örtülü bir işlev gördü. İsrail’in Filistinlilerle anlaşmayacağının farkındaydı. Ancak bunu Arap dünyasının liderlerine belli etmemekte mahir davrandı. İsrail’in bölgede sarsılmaz bir güce kavuşmasını isteyen Kissinger Arap liderlerin Filistin meselesine müdahil olmamaları için çalıştı. Kissinger Arap liderlere İsrail’in gelecekte bölgede tehdit unsuru olmayacak ölçüde, kendi halinde, küçük bir devlet olarak kalacağı telkinleri yapıyordu.

Kissinger’in niyeti İsrail’e zaman kazandırmak, ABD’nin desteğiyle kendini güçlendirmesiydi. Bu arada Araplar yorulacak, enerjileri, imkanları tükenecek, böylece İsrail’in varlığını kabul edeceklerdi. Kissinger güya Filistinlilerin bir devlete kavuşacaklarını da söyleyip durmaktaydı. Bugün İsrail, nehirden denize ‘büyük İsrail’ politikasını soykırım yaparak sürdüren Siyonist faşistlerce yönetiliyor. İsrail Filistinlilerin elindeki son parçaları yutmak için Gazze’yi vuruyor.

D
ış İlişkiler
Konseyi
”nin (
CFR
) 1950’lerden itibaren en nüfuzlu üyeleri arasında yer alan Kissinger yaşamı boyunca Amerikan Başkanlarına resmi veya gayriresmi danışmanlık yaptı. Dünyanın neredeyse her ülkesinden devlet başkanları ve devlet adamlarını ağırladı, onlarla bir araya geldi. En son, 20 Temmuz’da bir ara geldiği liderlerden birisi Çin lideri Şi
Cinping
idi.
Kissinger Amerikan müesses nizamının dış politikasının strateji sütunlarından biriydi. ABD Başkanı Biden 21. Yüzyılın “
demokrasiler ile otokrasiler arasındaki savaşımın sahnesi
” olduğunu söylemiş, ABD’yi ‘
vazgeçilmez ulus
’ olarak nitelemişti. Kissinger’in tutkuyla bağlandığı, ancak ahlakî-insanî değerlerden yoksun “
Amerikan Yüzyılı
” tarihin Gazze anında tarih oldu. Kissinger’in yüz yaşında ölümü, ‘Amerikan Yüzyılı’nın da ölümü gibi görünüyor.
#Henry Kissinger
#ABD
#politika
6 ay önce
Kissinger veya ‘Amerikan Yüzyılı’nın ölümü..
Kara dinlilerle milletin savaşı
İki kanaldaki liseli dizilerinden suç akıyor: Ekran zorbalığı
Rabbine hasım kesilen insan!
Sosyal çürüme yazıları 8: Sıkıntı yok cumhuriyeti
Belirsizlik ‘algılamayı’ öldürür