|
Orta Doğu’da yeni hamleler!
27Temmuz tarihli “
New York Times
” gazetesinde yayınlanan yazısında
Thomas L. Friedman
, ABD Başkanı
Joe Biden
’ın büyük bir Orta Doğu Anlaşması yapmayı düşündüğünü yazdı. Friedman’ın aktardığına göre anlaşma İsrail ve Suudi Arabistan arasında kalıcı, resmî bir diplomatik ilişki kurulmasını öngörüyor. Biden bu amaçla, Ulusal Güvenlik Danışmanı
Jake Sullivan
’ı Suudi Veliaht Prensi
Muhammed Bin Selman
ile görüşmesi için Cidde’ye gönderdi. Perşembe günü başlayan Suudi Arabistan gezisine Biden’ın
Orta Doğu Özel Temsilcisi Brett McGurk
ile Enerji ve Altyapıdan sorumlu kıdemli danışmanı
Amos Hochstein
da eşlik ediyor.
Biden’ın kafasındaki plânda Suudi Arabistan’a kapsamlı bir güvenlik garantisinin yanı sıra nükleer teknolojiye erişim imkanı sağlanması da yer alıyor. Friedman’a göre anlaşma Suudi-Çin ilişkilerini kısıtlayacağı gibi, Arap dünyası ve İsrail arasında
“Camp David Anlaşması
”ndan bile daha büyük bir oyun değiştirici olacak. 1978’de ABD’nin himayesi altında günlerce süren gizli pazarlıkların ardından “Camp David Anlaşması” Mısır Devlet Başkanı
Enver Sedat
ve İsrail Başbakanı
Menahem Begin
arasında imzalanmıştı. Filistinlilerin “
ihanet
” olarak niteledikleri bu anlaşma karşılığında ABD Mısır’a her yıl 1.3 milyar dolar veriyor.
Friedman anlaşmanın gerçekleşmesi için Netanyhu Hükümeti’nin Filistinlilere anlamlı tavizler vermesi gerektiğini belirtiyor. Ne ki Netanyahu Hükümeti “
Batı Şeria
”yı ilhak peşinde. Öte yandan Biden Yönetimi, Netanyahu’nun İsrail’de şiddetli siyasi sarsıntılara yol açan sözde yargı reformuna tepkili. İsrail Cumhurbaşkanı
Isaac Herzog
’u Beyaz Saray’da ağırlayan Biden, Aralık’ta Başbakanlık koltuğuna oturduğu halde Netanyahu’yu davet etmedi. Amerikan medyasına yansıyan bilgilere göre İsrail tarafı Netanyahu’nun bu yıl içinde Beyaz Saray’da Biden ile görüşebileceğini söylüyor. Ancak görüşmenin detayları belirsizliğini koruyor. Hemen hatırlatalım, Netanyahu, önceki ABD Başkanı
Donald Trump
ile çok iyi anlaşıyordu.

Trump ile daha iyi anlaşan Suudiler’in de Biden ile ilişkileri soğuk bir dönem geçiriyor. Uzmanlara göre Riyad’ın Çin ile yakınlaşmasının bir sebebi de bu. Keza Mart ayında Çin’in Riyad ve Tahran arasında diplomatik ilişkinin yeniden kurulmasında arabuluculuk rolü oynaması ABD’yi tedirgin etti. Pekin şimdi de İsrail ve Filistin arasında arabulucu rolü oynayabileceğini duyurdu. Biden’ın İsrail ve Arabistan’a ilişkin plânının zamanlaması bu açıdan çok manidar bulunuyor. “Çin etkisi”nden olsa gerek, Biden Yönetimi, Suudilerin daha önce talep ettiği, ancak olumlu cevap alamadıkları birçok başlıkta adım atmaya istekliymiş gibi görünüyor.

ABD Çin’i dar bir alana sıkıştırmak istiyor. Pekin ise etki alanı genişletmeye yönelik diplomatik girişimlerle Amerikan kapanından çıkmaya çalışıyor. Petrol tedarikinin neredeyse yarıya yakınını Ortadoğu’dan temin eden Çin’in bölgedeki arabuluculuk girişimleri ABD’yi huzursuz ediyor.

ABD’nin odağını “Çin” sebebiyle Orta Doğu’dan Asya-Pasifik’e kaydırması İsrail’i de rahatsız ediyor. Buna karşın Çin’in Orta Doğu’ya gelmesini İsrail bazı açılardan olumlu buluyor. Haziran’da “
Axios
” haber sitesinde yer alan bir habere göre Netanyahu İsrail Meclisi’nde “Dış İlişkiler” ve “Savunma” Komitelerinde yer alan milletvekillerine gizli bir brifing verdi. Habere göre milletvekilleri Netanyahu’ya, Pekin’in Suudi-İran anlaşmasına dahil olmasını ve Çin’in bölgede daha aktif bir rol üstlenmeye çalışmasının İsrail için ne anlam taşıdığını sordular. Netanyahu ise bu soruya verdiği cevapta Çin’in Orta Doğu’ya müdahil olmasının İsrail için yararlı sonuçlar doğurabileceği, ABD’yi bölgede kalmaya zorlayabileceğine dikkat çekmiş.
Çin’e karşı”
yeni Soğuk savaş
” kapsamında “
teknolojik savaş
” da veren ABD, İsrail ile Çin arasındaki teknolojik işbirliğinden rahatsız tabii. Biden Yönetimi’nin İsrail’i ABD’nin hassas olduğu alanlarda Çin ile işbirliğinden kaçınması için uyardığı biliniyor. İsrail bazı başlıklarda işbirliğini yavaşlattıysa bile ticaret, sağlık ve inovasyon konularında işbirliği devam ediyor.
Diğer yandan yıl sonuna doğru Pekin’de “Çin-İsrail
İnovasyon İşbirliği Ortak Komitesi
”nin yıllık toplantısı yapılacak. Pekin toplantıya Netanyahu’yu davet etti. ABD’deki Çin karşıtı şahinlere göre Netanyahu’nun Pekin’e gitmesi Amerika’nın gözüne çomak sokmak anlamına geliyor. Netanyahu’nun Pekin’e gidip gitmeyeceğiyse henüz kesinlik kazanmış görünmüyor.
#Politika
#Çin
#ABD
#İsrail
#Abdullah Muradoğlu
10 ay önce
Orta Doğu’da yeni hamleler!
‘Mutlaka döneceğiz’ ya da Nekbe’dir yaramızın adı
O güne geri dönmek
‘İletişim aklı’
Bir sen bir ben bir de aile
Deprem gerçeği, ekonomi güvenliği ve TOBB Genel Kurulu’ndan yansıyanlar