|
'Ukrayna kapanı'
Vilnius’taki “
NATO Zirvesi
”nde Ukrayna’nın üyeliği için bazı kolaylaştırmalar taahhüt edildi. Tabii bu kolaylaştırmalar istikbale matuf. Zirve’den çıkan karara göre savaş devam ederken Ukrayna NATO üyesi olamayacak. Savaş biterse hemen NATO’ya girebilecek mi? Bu konuda da tam bir açıklık yok. Üyelik savaşın bitmesine bağlandığı için, detaylar bir kenara bırakıldı.

Daha da önemlisi, savaş ne zaman son bulacak? Her savaş er-geç biter. Savaş, politikanın bir yansıması olsa bile, bazen politika savaşın yansımasıdır. Savaşın politikayı yönlendirmesi durumunda taraflar kısır döngüye dönüşen sürtünmeleri kolayca aşamazlar. Sürtünmeler savaşın daha uzun sürmesine yol açabilirler. Ukrayna’da durum biraz böyle görünüyor.

Rusya güç kullanarak Ukrayna’yı iradesini kabul etmeye zorladı. Ukrayna pes etseydi, Rusya savaş yoluyla siyasî amacına ulaşmış olacaktı. Gerçi Rusya, amacına uygun olarak istediği bölgeleri işgâl ve ilhâk ettiyse de Ukrayna’nın savaşa devam etmesi oyun plânını değiştirdi.

İstikbalde Ukrayna’nın üye olmasıyla birlikte NATO’nun Rusya sınırlarına dayanmasıysa, Ruslar açısından kabul edilemez bir gelişme olacaktır.
Napolyon
ve
Hitler
’in Moskova seferlerinden ötürü, Rus jeopolitiğinde Ukrayna bozkırları Rus savunmasının dış surlarıdır.
ABD ve NATO savaşın son bulması halinde Ukrayna’nın üyelik yolunda mesafesinin çok kısalacağını vaat ediyor. Ancak ABD, savaşın uzun yıllar sürmesini de istiyor. Macaristan Başbakanı
Viktor Orban
ise, “
Kossuth radyosu
”nda yaptığı bir değerlendirmede “
Eğer Amerikalılar isterse, barış yarın sabah gelir. Amerikalıların bunu neden istemediği ise tüm dünyanın üzerinde düşündüğü bir soru. NATO zirvesinde de buna cevap alamadık
” demiş.
ABD’nin neden barış istemediğini herkes biliyor. Biden yönetimi en yetkili ağızlardan Rusya’nın kalıcı olarak zayıflatılması gerektiğini defalarca duyurdu. ABD’nin stratejisinin savaşın uzamasına hizmet eden bir “
vekalet savaşı
” olduğu da biliniyor. Barış girişimlerinin engellenmesi, NATO üyeliğinin savaşın bitmesine bağlanması bu görüşü güçlendiriyor.
Dahası, ABD’nin bu politikası, Rusya’yı da - düşük yoğunlukta olsa bile- savaşı uzatmaya yöneltebilir. Oysa Rusya “özel askerî
operasyon
” olarak nitelediği işgal girişiminin Kiev Yönetimi’ni çok hızlı biçimde devirmesini bekliyordu. Bu plân Rus askerleri sahaya indiğinde hükmünü yitirdi. Sahadaki gerçeklikler, “
savaşın sisi
”, Rusya’yı istemediği bir yola soktu.
Ukrayna’nın NATO üyeliği Rusya için aşılmaması gereken en parlak kırmızı çizgi. Dolayısıyla Rusya savaşın bitmesini bu aşamada doğru bulmayabilir. Ne ki Rusya için Ukrayna giderek bir kapana dönüşüyor. Savaşın uzaması iki taraf için büyük kayıplar demek. Kullanılan silahların yıkıcılığı her geçen gün artıyor. İki tarafın öne sürdüğü keskin koşullarsa müzakerelerin önünü kapatıyor. Aslında “çıkmaz” veya “
kapan
” iki taraf için de geçerli. Ukrayna tarafında da bu kapandan çıkılması gerektiğini savunanlar olacaktır. Kayıplar artıkça “
barış
”a duyulan ihtiyaç artacak. Savaş uzadıkça iki tarafta da “
bu lanet kapana kim soktu bizi
” diyenler çıkacaktır.
Volodimir Zelenski
2014’ten bu yana devam eden krizi çözeceği vaadiyle iktidara gelmiş, Rusya yanlısı bölgelerden de epeyce oy almıştı. Zelenski de o ilk duruşunun çok uzağına savrulmuş görünüyor. Yine de, Moskova ve Kiev’de işlerin başka türlü ele alınmasına imkân tanıyacak ılımlı bir havanın esmesi mümkün. Sonunda savaşı bitirecek olanlar, savaşanlardır.
Öte yandan “
Avrupa Birliği
” de acınacak durumda. Savaşın tırmanması Amerikalılar için değil “
Avrupa halkları
” için ekonomik ve sosyal boyutları da olan çok ciddi bir güvenlik sorunu. Avrupa’nın yönetenleriyse ABD’nin uzun oyun plânının peşinden sürükleniyor gibi görünüyor.
Atina’lı Thukydides
yaklaşık 2500 yıl önce Antik Yunanistan’daki “
Peloponnesos Savaşları
’nı anlatan kitabıyla tanınır.
Thukydides
, savaşa yol açan nedenleri ‘
korku
’, ‘
çıkar
’ ve ‘
onur
’ olarak sıralar. Korkular giderilir, çıkarlar uzlaştırılır, haysiyetler korunursa barışın da kapıları açılır. Kendisi de bu savaşlarda komutanlık yapan Thukydides savaşın “
zalim bir
öğretmen” olduğunu da söyler. Devlet adamları için “
sağduyu
” hayatî önemdedir. Savaştan öğrenmek için illa savaşmak gerekmiyor. Savaştan öğrenmek için “
Tarih
”e bakmak yeterli olabilir.
#NATO
#Ukrayna
#Vilnius
10 ay önce
'Ukrayna kapanı'
‘Mutlaka döneceğiz’ ya da Nekbe’dir yaramızın adı
O güne geri dönmek
‘İletişim aklı’
Bir sen bir ben bir de aile
Deprem gerçeği, ekonomi güvenliği ve TOBB Genel Kurulu’ndan yansıyanlar