|
İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakan provokatörün örgüt bağlantısı ortaya çıktı

Daha önce de Kur’an-ı Kerim’in yakıldığı İsveç’te benzer görüntüler kaydedilmiş, İsveç polisi, bir cami önünde Kur’an-ı Kerim yakılmasına izin vermişti. Aslen Iraklı olan İsveç vatandaşı 37 yaşındaki Selwan Momika, 28 Haziran’da polis koruması eşliğinde üzerine domuz pastırması koyduğu Kur’an-ı Kerim’i yaktı. İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakarak tepki çeken Irak uyruklu Salvan Momika’nın İran destekli Şii Haşdi Şabi çatısı altındaki İmam Ali Tugayları’na bağlı İsa İbn Meryem Tugayı’nın eski üyesi olduğu ortaya çıktı. 2014 yılında terör örgütü DEAŞ’ın Musul’u işgal etmesinin ardından Haşdi Şabi’ye bağlı İsa İbn Meryem Tugayı üyesi olan Momika’nın savaş bölgesinde askeri kıyafetlerle çekilen görüntüleri, İsveç’teki eyleminin ardından sosyal medyada gündem oldu. Momika ayrıca Haşdi Şabi güçlerinin desteğiyle «Süryani Şahinleri» adlı milis gücü kurdu. Musul’un kurtarılmasının ardından Süryani Birliği Partisi kuran Momika, tehdit aldığı gerekçesi ile Irak’ı terk ederek Almanya’ya sığınmacı olarak başvurdu. Momika başvurusunun reddedilmesi üzerine İsveç’e geçti. Çarşamba günü gerçekleştirdiği eylemin ardından medyaya verdiği röportajda İsveç’e 5 yıl önce geldiğini söyleyen Momika, kendisini “ateist” olarak tanımladı. Arami-Süryani cemaatinin siyasi aktivistlerinden biri olduğu belirtilen Momika için Arami cemaatinin sosyal medya hesabında 2016 yılında yapılan paylaşımda, “Salvan Momika: Aramilerin Irak’taki sözcüsü ve temsilcisi” ifadelerinin kullanıldığı görüldü. Ayrıca İsveç’te Türkiye ve İslam düşmanlığını FETÖ’nün körüklediği güçlü iddialar arasında!

NATO ZİRVESİ ÖNCESİNDE UKRAYNA’NIN NATO’YA KATILMASINA ONAY VEREN TÜRKİYE’DEN STRATEJİK BİR ADIM MI?

Türkiye Başkanı Erdoğan 11 Temmuz’da Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta yapılacak olan NATO Zirvesi öncesinde Ukrayna’nın NATO’ya katılma çağrısını bir kez daha yineledi. Başkan Erdoğan’ın bu çağrısı tamamen iki ayaklı stratejik bir hamle ve örtülü bir gözdağı veya meydan okuma olarak ta nitelendirilebilir. Zira bilindiği gibi Türkiye güney sınırları dahil Yunanistan, Girit Adası ve Gürcistan üzerinden bir kuşatma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı. Eş zamanlı olarak Rusya’nın da NATO eliyle çevrelenmesi üzerine Erdoğan’ın açıklamaları, bölgedeki emperyalist tehditlerle mücadele noktasında Türkiye’yi zaafa uğratma riski NATO ve Avrupa Birliği üyesi Türkiye açısından tamamen ortadan kalkmıştır denilebilir.

Başkan Erdoğan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin NATO’ya giriş talebine Rusya – Ukrayna savaşının bitmesine vesile olur stratejik düşüncesiyle onay verdiğini düşünüyorum. Diğer bir strateji ise ‘’ABD ve NATO ülkelerinin halen Rusya ile savaşta bulunan Ukrayna’yı NATO’ya kabul etmeleri şu anda imkansız görünüyor. Zira Ukrayna’nın NATO’ya kabulu NATO’nun da Ukrayna ile savaşa girmesi anlamına gelebilecek. ABD Başkanı Biden de bu anlayışla hareket ederek
CNN’e verdiği röportajda önce savaşın bitmesi gerektiğinin altını çizdi ve “Ukrayna üyelik için hazır değil açıklamasında bulunmuştu.
BAŞKAN ERDOĞAN ABD VE NATO’YA YAPTIRIMLAR VE AVRUPA BİRLİĞİNE TAM ÜYELİK İÇİN REST ÇEKTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO liderler zirvesine giderken “Gelin siz AB kapılarını açın biz de Litvanya’da olduğu gibi İsveç için de NATO’nun kapılarını açalım...” resti çekti. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ‘Türkiye’nin AB üyeliği arzusunu destekliyoruz’ denildi. NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne saatler kala kameralar karşına geçen NATO Genel sekreteri Jens Stoltenberg “Türkiye’nin AB’ye katılma hedefini destekliyorum. İsveç’i NATO›ya sokmak için çok çalışıyoruz. İsveç›in üyeliği konusunda Vilnius zirvesinde olumlu bir karara varmak hala mümkün.” ifadelerini kullanmıştı.

LİTVANYA’DAKİ ÜÇLÜ ZİRVE SONRASI TÜRKİYE İSVEÇ VE NATO MUTABAKATA VARDI. MUTAKABAT METİNLERİNDE TÜRKİYE’NİN DİPLOMATİK KAZANIMLARI

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere geldiği Litvanya’nın başkenti Vilnius’taki temaslarına NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile başladı. Türkiye’nin İsveç’e NATO vizesi vermesiyle İsveç’in terör örgütü YPG/PYD ve FETÖ’ye destek vermeyeceğini yinelediği bildirildi. Görüşmede ayrıca, İsveç’in, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize serbestisi dahil Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine aktif destek vereceği kaydedildi. Üçlü zirvede, müttefikler arasında savunma ticaret ve yatırımlarında yaptırım olmaması ve engellerin kaldırılmasına yönelik çalışmakta mutabık kalındı.

ABD Başkanı Biden Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya katılım protokollerini TBMM’ye sevk etme kararını memnuniyetle karşıladığını, “Avrupa-Atlantik bölgesinde savunma ve caydırıcılığı geliştirmek için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye ile birlikte çalışmaya hazırım.” ifadesini kullandı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise Türkiye’ye F-16 satışına açıktan destek vereceklerini vurguladı. YPG/PYD ve FETÖ’nün terör örgütü olduğu ilk kez resmi bir NATO belgesinde yer aldı. NATO’nun Terörle Mücadele özel bir Koordinatörlük oluşturulma kararı önemli bir gelişme sanırım. 11 Temmuz’da Başkan Erdoğan’ın Başkan BİDEN ile yapacağı yüz yüze görüşmede Yeni nesil F16 savaş uçaklarının satışı konusunun çözüme kavuşacağına yönelik güçlü yorumlar yapılıyor.

Avrupa Birliğine tam üyelik, Pentagon’un F16 satışına açıktan destek vereceği açıklaması ve diğer diplomatik kazanımlar ülkemize milletimize Türk Devletleri Teşkilatı üye devletlerine hayırlı olsun inşallah! Daha önceki yazılarımızda Terör Devleti İsveç’e yalnızca Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ali menfaatleri karşılığında NATO izni verilebileceğini kaydetmiştim. Ancak geçmiş yıllarda güvenli bölge oluşturmaya yönelik tecrübelerimiz Amerika ve NATO ile iş birliğine karşı dikkatli olmamız konusundaki uyarılarını ciddiye almak zorundayız. Sanırım!

#Politika
#NATO
#Avrupa Birliği
#TBMM
#Bülent Orakoğlu
10 ay önce
İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakan provokatörün örgüt bağlantısı ortaya çıktı
Turizm uğruna
Mermer atıklarının muhteşem geri dönüşümü
Tasarruf sandığı
ABD-Çin rekabetinde popülizm, korumacılık ve ulusal güvenlik
‘Şişman Kadın’ kim?