|
Rusya- Ukrayna arasında ‘barış’ sağlanamamasının tek nedeni ‘Donbas’ın statü krizi mi?
Tüm dünyanın merakla takip ettiği Ukrayna-Rusya Savaşı, 28’inci gününde devam ediyor. Rusya’nın Kiev’e doğru ilerleyişi sürerken, iki ülkenin diplomatları masada çıkış yolu arıyor. Henüz barış için bir adım atılmasa da insani durumlar için kısmi kararlar alınması, müzakerelerin devamı, Başkan Erdoğan’ın barış için liderler ile mekik diplomasisini inatla sürdürmesi barış adına umutları yeşertiyor. Bu çerçevede Rusya ile Ukrayna arasındaki arabuluculuk çabalarını sürdüren Ankara, son olarak üst düzey bir görüşme gerçekleştirdi. Rusya Devlet Başkanı Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan telefonla görüştü. Görüşmeyi dinleyen sayılı yetkiliden biri olan Erdoğan’ın danışmanı İbrahim Kalın, BBC’ye yaptığı açıklamada Putin’in Erdoğan’a savaşın durması için taleplerini ilettiğini belirtti. Görüşmenin detaylarını paylaşan Kalın, Rusya’nın taleplerinin ikiye ayrıldığını söyledi. Kalın, “Rusya’nın istediği ilk dört talep Ukrayna’nın kolayca karşılayabileceği şeyler. Kalın, bunlar arasında
en büyüğünün Ukrayna’nın tarafsızlığını koruması ve
NATO’ya katılmaması olduğunu söylerken, BBC de Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin zaten bunu kabul ettiğini hatırlattı. İlk kategorideki diğer talepler arasında, Ukrayna’nın silahsızlanma süreci ve Rusya’ya bir tehdit olmadığını göstermesi, Ukrayna’da Rusçanın korunması ve bölgenin Nazilerden temizlenmesi olduğuna da dikkat çekildi.
Öte yandan Putin’in ikinci kategorideki taleplerinin ise Putin ile Zelenski arasında yüz yüze görüşmesinden sonra kabul edilebileceğine dikkat çekildi.
Kalın’ın Rusya liderinin bu konudaki taleplerini detaylıca anlatmadığına dikkat çekilirken, Rusya ve Ukrayna arasında bir barış anlaşması sağlanamaması konusundaki engelin “Donbas”ın durumu olup olmadığının sorulması üzerine Kalın, buna “evet” yanıtını vererek Rusya’nın Kırım’ı ilhakını ve bölgedeki iki cumhuriyetin sözde bağımsızlığının tanınmasını talep ettiğini dile getirdi.
Kalın, bunların diğer dördüne kıyasla en zor konulardan ikisi olduğunu belirterek,
“Bunlar Ukraynalılar ve uluslararası toplum için Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliği açısından kabul edilemez. Bu ilkelerin ihlali olur. Bu yüzden başka fikirlerle gelmeleri gerekecek”
değerlendirmesini yaptı.

Euronews’in aktardığına göre; Kalın, Zelenski’nin görüşmeye hazır olduğunu ancak Putin›in, liderler düzeyinde bir toplantı için iki taraf arasındaki görüşmelerin henüz istenilen noktaya gelmediğini düşündüğünü belirtti. Kalın, “Anlaşma mümkün ama ne zaman ve nasıl? Asıl soru bu. Bir noktada olması gerekecek. Bu noktada nihai bir yazılı anlaşma olmamasına rağmen müzakere ekipleri giderek daha da birbirine yakınlaşıyor. İşlerine devam ettikçe ve konumlarını birbirlerine yaklaştırdıkça iki liderin görüşme ihtimalinin artacağını düşünüyorum. Çünkü kalıcı barış anlaşması, kalıcı ateşkes ancak bu stratejik düzeydeki toplantıyla sağlanabilir” dedi.

PUTİN, ZELENSKİ’Yİ
NAZİLİKLE SUÇLAMAKTAN YERİNE RUS YANLISI BİR İKTİDARDAN VAZ MI GEÇTİ?

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Putin’in Zelenski’nin yerine Moskova yanlısı birini koyma fikrinden vazgeçtiğini ve sevse de sevmese de Zelenski’yi Ukrayna halkının lideri olduğu gerçeğini kabul ettiği belirtti. Putin’in kalıcı ateşkes ve barış görüşmelerini uzatmasının diğer önemli bir nedeni de barış görüşmeleri sırasında güçlü bir konumda olmak ve askeri kayıplar ya da ekonomik yaptırımlarla zayıflamış bir Rusya görüntüsü vermek istememesinden kaynaklanıyor. Bazı tarihçi ve konunun uzmanlarına göre; “Putin Ukrayna’daki Rus azınlığın haklarının gözetilmediği, onlara sistematik kötülük yapıldığına dair bir argüman öne sürüyor. Bu tavrı da Nazilerin azınlıklara olan tavrıyla özdeşleştiriyor. Bir anlamda Ukrayna yönetimini ırkçılık ve aşırı milliyetçilikle suçluyor. Bu şekilde kendi girişim ve harekâtını meşru göstermeye çalışıyor. Putin, Nazi nefretini kullanarak hareketlerine Rus halkı nezdinde meşruiyet temin etmeye çalışıyor. Aynı zamanda Ukrayna halkına da mesaj gönderiyor. Bir çeşit ‘psikolojik harekât’ yöntemi bu. Yoksa Ukrayna idaresinin Nazilik ile bir bağı, alakası yok. Nazi özentisi aşırı sağcı gruplar elbette var. ‘Azov (Azak) Taburu’ bunlardan biri. 2014’teki Maidan olaylarında da bu tür gruplar vardı. Tabii bunlar Ukrayna’yı temsil etmez.

ERDOĞAN PUTİN VE ZELENSKİY’E İSTANBUL VE ANKARA’YI ÖNERDİ

Volodimir Zelenski böyle bir görüşmeye hazır olduğunu belirtmişti. Erdoğan’ın Putin’e “bazı konular üzerinde uzlaşıya varmanın liderler düzeyinde görüşmeler gerektirebileceğini” ifade ettiği aktarıldı. BBC’nin görüşmeden edindiği bilgiye göre, Putin de bu görüşte olduğunu aktarıyor. Başkan Erdoğan Rusya işgali ve savaşın bitmesi için yoğun bir mekik diplomasisi yürütüyor. Son bir ayda onlarca liderle yaptığı barış görüşmeleri tüm dünyada takdir topluyor. Ukrayna ve Rusya devlet başkanlarıyla olan yakın ilişkilerinde samimi ve güven verici ilişkiler kurması. Montrö Boğazlar Sözleşmesini tarafsızlıkla uygulaması Erdoğan’ı tüm dünyanın gözünde müstesna bir yere oturtuyor. Başkan Erdoğan’ın Rusya-Ukrayna savaşını barışa çevirme hamlelerine karşı ABD’nin Türkiye’yi S400 hava savunma sistemlerinin Ukrayna’ya verilmesi yönünde baskı yapması ABD, NATO ve kuyrukları İngiltere’nin barış istemediklerini açık etmiyor mu?

#Rusya
#Ukrayna
#Zelenskiy
#İbrahim Kalın
٪d سنوات قبل
Rusya- Ukrayna arasında ‘barış’ sağlanamamasının tek nedeni ‘Donbas’ın statü krizi mi?
İstisnai kadro, vali ve açılım üzerine İçişleri Bakanı"na öneri
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…