Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinde görülmedik bir başarı ile Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ‘Terörü ininde vuracağız düsturu ile başlattığı konsepte PKK bitirilme noktasına getirilmiştir. Güvenlik güçlerimiz ve istihbarat birimlerimizin 15 Temmuz’dan günümüze 1789 terör saldırısının istihbaratını alarak terör eylemlerini önlemişlerdir. PKK/YPG ve FETÖ terör örgütlerinin hamisi ABD Başkanı Biden’in 24 Nisan nedeniyle yayınladığı mesajda soykırım iftirasına yeniden destek vermesi nedeniyle Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu tarafından zehir zemberek bir açıklama ile Biden’i iki yüzlü olarak yaftalaması doğru bir tepki olmuştur. Zira, Batı’lı liderler son konjonktürde ‘soykırımın’ ancak mahkeme kararıyla tespit edilebileceğini savunuyor. Aynı kişilerin yetkili bir mahkeme kararı olmadan 1915 olayları için ‘soykırım’ kelimesini siyasi saiklerle kullanmaları ise ikiyüzlülüklerinin en bariz örneğidir.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Payla ‘ın ‘sözde Ermeni soykırımının tanınmasına yönelik verdiği kanun teklifi Millet İttifakı’nda çatlağa yol açtı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gizli ortağı HDP’nin sözde Ermeni soykırımı teklifine ses çıkarmaz ve görmezden gelirken İYİ Parti lideri Meral Akşener şiddetle kınadı. İYİ Parti lideri Akşener HDP’li Paylan’ın teklifi için sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada,”TBMM ye verdiği sözde ‘soykırım’ teklifiyle, milletimizin başını yere eğdirmeye kalkan hadsizliği şiddetle kınıyorum. Büyük Türk Milleti’nin, gurur duyulacak bir tarihi vardır. Bizler burada oldukça, hiçbir kirli ajanda bu gerçeği değiştiremez” değerlendirmesinde bulundu.’’
Kılıçdaroğlu’nun Garo Payanın hadsiz provokasyonu karşısında sus pus olmasının bana göre iki nedeni var. Birinci neden Cumhurbaşkanlığı yarışında HDP’nin desteğini kaybetme korkusu ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Garo Payana destek vermesi sanırım. Zira CHP Milletvekili Tanrıkulu sosyal medya hesabından ‘’107 yıl önce 24 Nisan 1915’te yüzlerce Ermeni aydını İstanbul’da göz altına alınıp Çankırı, Ayaş, Ankara’ya sürüldü ve zorla kaybedildi. Kötülüğün miladı olan bu tarihle yüzleşmeden gerçek adalet sağlanamaz ‘’ şeklinde bir paylaşım yaptığı için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında soruşturma başlatıldı.
Kılıçdaroğlunun sus pus olmasında ikinci neden ise 28 Şubat ve 24 Nisan tarihlerinin kendisi tarafından 6’lı masaya getirilme ihtimalidir. Bu tarihler geçmişte zaman zaman Kılıçdaroğlu ile irtibat kurarak suflör görevi yapan bazı FETÖ’cüler tarafından bildirilmiş olabilir.
Netice olarak 6’lı İttifak ağır bir yara almıştır. Zillet ittifakı HDP’nin indirdiği bu darbeden sonra bir daha toparlanamaz sanırım. Belki de bu durum hayırlara vesile olur inşallah!
