|
Dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi Türkiye

Bugün Türkiye ekonomisinin büyüme rakamlarının açıklandığı önemli bir gün. Bu satırları yazdığımda Türkiye’nin 2017 yılı 4. çeyrek büyüme rakamları ve 2017 yılı tamamında ne kadar büyüdüğü henüz açıklanmamıştı.

Ekonomik büyüme verilerinin açıklandığı bir günde tahmin yapmak her ne kadar zor olsa da belli değerlendirmeler üzerinden konuyla ilgili bir tahminde bulunmak gerekiyor sanırım.



TÜRKİYE 2017 YILINDA NE KADAR BÜYÜYECEK?

Öncelikle 2017 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 7.5-8 aralığında büyüme gerçekleştirerek, dünyanın en yüksek büyüme hızına sahip ekonomisi olacağı konusunda kuvvetli bir beklentim var.

Türkiye ekonomisinin 2017 yılının ilk 3 çeyreğinde yüzde 7.4 oranında büyümesi son çeyrekte ise öncü göstergelerden başta sanayi üretiminin üç aylık ortalamasının yüzde 7.6 olması nedeniyle yıllık bazda ılımlı beklentim yüzde 7.5.

Tabi bu sadece bir tahmin ama verilerin de bunu desteklediğini unutmamak gerek.

En son AA Finans Beklenti Anketinde yer alan tahminlere göre 2017 yılında Türkiye ekonomisinden yüzde 7.3 oranında bir büyüme bekleniyordu.

DÜNYA’DA ÜLKELER NE KADAR BÜYÜDÜ?

2017 yılının tamamında dünyanın en yüksek büyüme hızına sahip ülkelerden Çin yüzde 6.9 oranında büyürken, Hindistan yüzde 7.1, Endonezya yüzde 5.1 oranında büyüdü.

Türkiye ise büyük ihtimalle yakalayacağı büyüme oranı ile bu ülkeleri geride bırakarak gerek OECD gerekse G20 ülkeleri içerisinde dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi unvanına ulaşacak.

EKONOMİK BÜYÜME VE KİŞİ BAŞI GELİR

2011 yılında yüzde 8.5 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi sonraki yıllarda ekonomik büyümede zorunlu fedakârlık yaparak daha düşük büyüme rakamlarını tercih etmişti. Dolayısıyla yapılan tahminler ve öncü göstergeler doğrultusunda, bu dönemin Türkiye ekonomisine 2011 yılından bu yana ulaşmayı hedeflediği en yüksek büyüme rakamını getireceğini söyleyebiliriz.

Ayrıca bu oran ile Türkiye artık daha yüksek bir büyüme platosuna yerleşerek; son 10 yılda kişi başı gelirde 10.000 -11.000 Dolar bandında yaşadığı sıkışmayı bir şekilde kırmış olacak ve daha yüksek kişi başı gelir rakamını zorlayacaktır.

Diğer yandan dolarda meydana gelen hareketlilik ve TL’nin değer kaybetmesi nedeniyle dolar bazlı hesaplanan kişi başı gelir rakamlarında, ekonomik büyüme etkisinin büyüme hızı kadar net hissedilmeme durumu var.

Ancak kurdaki bu hareketliliklerin daha çok kısa vadeli olduğunu ve önümüzdeki süreçte kurda yakalanacak istikrarla birlikte yüksek büyüme oranlarının uluslararası kıyaslamalardaki karşılığı olan kişi başı gelir üzerindeki yansımalarının hissedileceğini söyleyebiliriz.

EKONOMİK BÜYÜMENİN SÜRDÜRÜLMESİ GERÇEKLEŞEN BÜYÜMEDEN DAHA ÖNEMLİ

Türkiye’nin 2011 yılında yaptığı düşük büyüme tercihinden sonra hem 2013 yılından itibaren kendi içinde yaşadığı Gezi, 17-25 Aralık, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü hem de uluslararası arenada kredi derecelendirme kuruluşları tarafından oluşturulan olumsuz algı operasyonlarına rağmen son 6 yıllık dönemde tüm bunları aşması ve dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi konumuna gelmesi gerçekten önemli bir başarı.

Hele ki 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında gösterdiği bu muazzam performans ekonominin ne derece sağlam bir yapıya sahip olduğunu bizlere bir kez daha gösteriyor.

Türkiye ekonomisinin üzerine oturduğu yüksek büyüme platosunda yakaladığı büyüme oranlarının devamlılığını sağlayabilmesi ve yüksek büyüme oranlarının dolar bazlı kişi başı gelir üzerindeki etkilerinin net bir şekilde hissedilebilmesi için ekonominin sorunlu alanlarına daha da odaklanması gerekiyor.

Büyümenin sürdürülebilirliği açısından yatırım artışlarının son derece önemli olduğunu bunun için de özellikle yatırımların önündeki en büyük engellerden biri olan finansman maliyetleri sorununa yönelik faiz giderlerinin azaltılması ve yeni finansal enstrümanların geliştirilmesi gibi etkili çözümler getirilmesi gerektiğini söyleyebiliriz.

#Türkiye
#Ekonomi
#Büyüme
6 yıl önce
Dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi Türkiye
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet