|
Karadeniz’de doğal gaz bulundu ama yansıması Doğu Akdeniz’de oldu

Türkiye’nin Karadeniz’de doğal gaz keşfetmesinin çok farklı yansımaları oldu. Özellikle Doğu Akdeniz’de suların çok hızlı bir şekilde ısınmasına neden oldu.

Geçmiş yıllarda, Yunanistan ve GKRY’nin haksız şekilde gerçekleştirdikleri sondaj çalışmalarına ses çıkarmayan birçok ülkede Türkiye’nin sismik araştırma ve sondaj gemilerinin yaptığı araştırma ve sondajlar nedeniyle büyük bir telaşın başladığı görülüyor.

Bu da yeni dönemde bölgede gerginliğin daha da artacağını gösteriyor.

DOĞU AKDENİZ’İN ÖNEMİ DAHA DA ARTIYOR

Kıbrıs adası, Lübnan, Suriye ve İsrail arasında kalan bölge olan Levant Havzası’nda 3.45 trilyon metreküp, Mısır Nil Delta Havzası’nda yaklaşık, 6.3 trilyon metreküp ve Kıbrıs adası çevresinde Heredot olarak adlandırılan Girit’in güneyi olan bölgede da ise 3.5 trilyon metreküplük doğalgaz yani toplam olarak 13-15 trilyon metreküp doğal gaz rezervi bulunduğu tahmin ediliyor.

Tahminlerin de sürekli olarak yukarı doğru bir artış gösterdiğini söylemekte fayda var.

Doğu Akdeniz’de her ne kadar şimdiye kadar keşfedilen rakamlar çok yüksek olmasa da, bölgede yüksek miktarda doğal gaz ve petrol keşfi beklenmektedir. Bu nedenle Türkiye bölgede hakkı olduğu deniz sınırları içerisinde sismik araştırmalarını ve sondajını yapmaya devam edecektir.

Türkiye Doğu Akdeniz’de çıkarılacak doğal gaz ve petrolün bölgede ekonomik, siyasi ve ticari gibi birçok dengeyi değiştireceği öngörüsüyle mevcut kararlılığını ve haklarını sonuna kadar savunacaktır.

Çünkü, Doğu Akdeniz vazgeçilmezdir ve Türkiye’nin geleceğidir.

AB’NİN TAVRI DEĞİŞİYOR

Son dönemlerde AB ülkelerinin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki görünürlüğünden, artan öneminden ve güçlü oyun kuruculuğundan pek memnun olmadıkları için gergin bir döneme girdiğimizi görüyoruz.

AB ülkelerinin Türkiye’ye karşı tavrı değişiyor. Açıkçası AB’nin, uzun zamandan beri hem Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki doğal gaz arama çalışmalarını engellemek için çabaları var hem de bu bölgede başta GKRY’ye ve Yunanistan’a verdiği destekler ile farklı bir strateji peşindeler.

Çünkü, AB’nin Doğu Akdeniz’den beklentisi çok yüksek.

Başta da, Doğu Akdeniz’in AB ülkelerinin enerji arz güvenliği sağlamada stratejik bir konumu var. Bu nedenle, Doğu Akdeniz’de olası keşiflerle hem Türkiye’ye hem de Rusya’ya olan bağımlılıklarının azalacağını öngörüyorlar. Yani Türkiye ve Rusya üzerinden enerji arz güvenliklerini sağlamadan kurtulacaklarını düşünüyorlar.

Sürekli olarak da Doğu Akdeniz doğal gazını Avrupa’ya taşıyacağı planlanan ve gerçekleşmesi hayal olan East-Med boru hattı projesini gündemde tutmalarının gerekçesi de bu değil mi?

AB ülkelerinden Fransa’nın GKRY ve Yunanistan ile aynı dili konuşması ve askeri tatbikat yapması ve Doğu Akdeniz’i AB meselesi görmeleri bunun bir sonucu değil mi?

AB ülkeleri, Doğu Akdeniz’de keşfedilecek kaynaklar ile bölgede hatta dünyada kurulacak yeni doğal gaz denkleminin dışında kalma ihtimalini kabul etmiyor. Bu denklemde en çok rolü olan ülke elbette Türkiye olacaktır.

Hem AB ülkeleri hem de en çok doğal gaz üreten ülke olan ABD doğalgaz piyasasını kaybetmek istemiyor. Bu nedenle, Türkiye tarafından Doğu Akdeniz’de keşfedilecek doğal gaz kaynaklarının piyasayı Türkiye lehine değiştireceği açıktır.

Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin birçok alanda üstünlüğü var. Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle üretici ve tüketici ülkelere yakın olması ve Türkiye’nin üretici konuma geçmesi AB ülkelerini hiç beklemedikleri bir durumla karşı karşıya bırakıyor.

Dolayısıyla Doğu Akdeniz nedeniyle AB ülkeleriyle yeni bir dönemin başladığını söyleyebiliriz.

#AB
#Karadeniz
#Doğal gaz
#Doğu Akdeniz
4 yıl önce
Karadeniz’de doğal gaz bulundu ama yansıması Doğu Akdeniz’de oldu
Şekerci Bahattin ile Helvacı Ökkeş
Kara dinlilerle milletin savaşı
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı