|
Venezuela’da neler oluyor?

Dünyadaki petrol rezervlerinin önemli bir kısmına sahip olan Venezuela, zengin hidrokarbon sahalarına ev sahipliği yapmanın yanı sıra yaşadığı siyasi çalkantılar ile son günlerin en konuşulan ülkesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Peki Venezuela neden bu kadar önemli bir ülke?



VENEZUELA NEDEN ÖNEMLİ?

Venezuela 300 milyar varil kanıtlanmış petrol rezerviyle dünyada petrol rezervine sahip ülkeler arasında birinci sırada yer alıyor. Yani petrol zengini olan Suudi Arabistan, Kanada ve İran’ın önünde yer alıyor.

Devletin gelirlerinin yüzde 50’den fazlası enerji kaynaklarından ve ihracatının yüzde 90’ı petrol gelirlerinden gelmekte. Yani ağırlıklı petrole dayanan bir ekonomi. Ancak bu kadar petrol rezervlerine sahip olan bir ülkenin dünya petrol piyasaları üretimi içindeki payı yüzde 3 oranının altında.

Dünyada doğalgaz rezervleri açısından yine yaklaşık 7 trilyon metreküp rezerviyle ilk yedi ülke arasında yer alıyor.

VENEZUELA EKONOMİSİ PETROLE DAYANIYOR: HOLLANDA HASTALIĞI

Venezuela gibi petrol rezervleri ve dolayısıyla kamu gelirleri doğal kaynaklara bağlı ülkeler için öne çıkan ve sıkça rastlanan bu tehlike Hollanda Hastalığı olarak bilinen ekonomik durumdur.

Hollanda Hastalığı, ülke içinde petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynağı üretiminin ülke ekonomisini domine etmesinden dolayı diğer üretim alanlarının çok gelişememesidir. Bu durum aynı zamanda küresel enerji fiyatlarında yaşanan ani düşüşün ülke ekonomisine zarar vermesi olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Venezuela ihracatının yüzde 90’ını petrol oluşturuyor ancak düşük üretim miktarı ve yetersiz ihracat altyapısı nedeniyle enerji kaynaklarından tam olarak yararlandığını söyleyemeyiz.

Son yıllarda günlük petrol üretimi gittikçe azalmakta. Venezuela’da 2017’de günlük yaklaşık 1,7 milyon varil petrol ihracatı gerçekleştirilirken, 10 yıl öncesinde bu rakamın 3 milyonun üzerinde olması düşündürücü.

2013’te Chavez’in ölümünden sonra, ülke yönetime geçen ve Chavez’in devamı olan Nicolas Maduro ise Washington yönetiminin ambargolarının hedefinde yer almış ve petrol fiyatlarının düşmesiyle Maduro için daha da zor bir dönem başlamıştır.

Petrol gelirlerinin azalmasıyla kamu borcu, kur artışı ve bunu tetikleyen fiyat artışları artık milyonlarla hesaplanan enflasyon rakamları halkın yaşam koşullarını zorlaştırdı. Artan fiyatlar nedeniyle nakitle ödeme yapmak daha da zorlaştı.

En önemlisi de petrol fiyatlarının yüksek olduğu dönemlerde artan kamu geliri, halka sosyal politikalarla dağıtılırken şimdi fiyat artışları birçok kişinin ülkeyi terk etmesine neden oldu.

Venezuela, para birimi yüksek enflasyon nedeniyle 5 sıfır attı ve yeni para biriminin ismini “Egemen Bolivar “olarak değiştirdi. Bunun yanında petrol fiyatına bağlı olan milli kripto para olan Petro’yu hayata geçirdi.

Venezuela’da 2012’de 11.000 dolar seviyesine ulaşan kişi başı milli gelir, petrol fiyatlarında hızlı bir düşüşün yaşandığı 2014’te 7.000 dolara kadar gerilemiş ve 2018’de ise 3600 dolara kadar düştü.

2013’ten 2017 yılına kadar yüzde 30 küçülen ülke ekonomisinin kamu borçlarında da artışa neden oldu.

EKONOMİK ÖZGÜRLÜK

Ekonomilerin yapısal olarak dış şoklara karşı hazırlıklı olmasının özellikle petrol ve doğalgaz ihraç eden Venezuela, Katar ve Rusya gibi ülkeler adına ne kadar mühim olduğunu son yıllarda yaşanan yaptırım kararları vesilesi ile görmüş olduk.

Petrol ve petrol ile birlikte gelen dolara bağımlılık hem ülke ekonomilerini kabuk değiştirmeye zorluyor hem de çok kutuplu bir dünya düzeni arayışına hız kazandırıyor. Dolara bağımlılığını azaltmak isteyen her ülkenin yaptırım kararıyla karşılaştığı bu zamanda ekonomik özgürlük tekrar tekrar gündeme gelerek önemini hem halklara hem de siyasilere hatırlatmış oluyor.

Venezuela’nın Chavez ile başlayan hikâyesiyle zengin enerji kaynaklarını kendisi işletmesi, bu kaynaklarına sahip olma isteği ve petrol ve doğalgaz yatırımları için Rusya’yı tercih etmesinin yıllarca bu kaynakları elinde bulunduran batılı ülkeleri ve başta da ABD’yi pek memnun etmediği açık.

#Venezuela
#ABD
#Nicolas Maduro
5 yıl önce
Venezuela’da neler oluyor?
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si...
Meselemiz “hesapsızlık”
Amerikan sponsorluğunda İsrail-Suudi normalleşmesi
Faz-2: Washington’un bölme operasyonuna Ankara yanıtı
İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon