|
Bir uzak diyar Moğolistan

Ulan Batur

Moğolistan’ın Başkenti Ulan Batur’dayız. Başbakan Binali Yıldırım’ın temaslarını takip ediyoruz. Ata yurdundayız. Göktürklerin “dünya durdukça dursun” diye miras bıraktığı Orhun Abidelerinin, Tonyukuk Abidelerinin hemen yanıbaşındayız. Türk yurtlarından birindeyiz. Moğolistan’dayız.



Ulan Batur’da göreceğiniz her yerde bir Cengiz Han figürü var. Kâh bir heykel, kâh bir gravür olarak karşınıza çıkıyor. Cengiz Han hâlâ Moğollar için en büyük ulusal kahraman.

Dedim ya Türk yurtlarından birindeyiz. Göktürlerin Orhun nehri boyunca egemen oldukları coğrafyada dünya mirası kadar Türk tarihi açısından da büyük değer taşıyan Orhun Abidelerinin yanıbaşındayız.

***

Türkiye ile Moğolistan arasındaki ilişki son dönemde ivme kazanmış. Oysa ilk siyasi ilişkinin 1969 yılında kurulduğu düşünülünce ilişkilerin bugüngünden çok daha ileride olmasını bekliyor insan.

Ama olmamış.

90’lı yıllara gelindiğindeyse iki ülkenin karşılıklı büyükelçilik açmasıyla ilişkilerde ivmelenme yaşanmış.

Asıl hızlanma 2003’ten sonraya denk geliyor. Özellikle TİKA’nın Moğolistan’da yaptıkları var ki başlı başına fasıl açılması gerekiyor.

Moğolistan 2011 yılında dış politikada doktrin değişikliğine gitmiş. Yeni dış politika anlayışında Amerika, Avrupa Birliği, Japonya, Güney Kore ve Hindistan’ı “üçüncü komşu” ülke olarak tanımlamış. Bir ülkeyi daha bu tanıma dahil etmiş, Türkiye! Böylece Türkiye’ye özel bir önem verilmiş burada.

Türkiye’nin Moğolistan’a ilgisi de yıllardır sürüyor.

Bu ilgi neticesidir ki Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki üniversitelerde bugüne kadar 3 bin civarında Moğol öğrenci eğitim almış. Bu öğrencilerin neredeyse yarısı Türkiye burslarıyla okumuş.

Hatta bize mihmandarlık yapan iki genç hanımefendinin biri Ankara Gazi Eğitim Fakültesi, diğeri Konya Selçuk Üniversitesi mezunu.

***

İki komşuları var. Rusya ve Çin. Bu iki dev ülke arasında neredeyse Türkiye’nin iki katı kadar toprağa sahip Moğolistan’da 3 milyon 200 bin nüfus var.

Ve daha da ilginci bu nüfusun neredeyse yarısı başkent Ulan Batur ve banliyölerinde yaşıyor. Yerleşik hayat neredeyse sadece Ulan Batur’un da içinde yer aldığı büyük geniş vadide. Diğer bölgelerin çoğu bozkır ve oralarda yaşayanların çoğu da göçebe. Zaten nüfus bir avuç. Ülkenin keşfedilmeyi bekleyen çok geniş, büyük bir coğrafyası var.

Asya stepleri nasıl bir şeydir diye düşünenlere Moğolistan’a gelin de görün diyesim var. Uçsuz bucaksız bozkır her yer. Hayvancılık için ideal ancak karasal iklimin en ağır yaşandığı ülkelerden de birisi burası.

O yüzden Nisan ayının ilk günlerinde bile nehirler hâlâ don, dağlar hâlâ kar, dereceler hâlâ eksilerde. Hani “Buz tuttuk” deyimi var ya tam da öyle olduk burada.

***

Kömür zengini olduklarından mıdır bilinmez, başkentin her yerinden dev bacalar yükseliyor. Termik santralların bacaları. O bacalardan beyaz dumanlar yükseliyor, şehrin üzerinde gri bir hava var. Hava kirliliği Ulan Batur’u esir almak üzere.

Dedim ya kömür zengini bir ülke Moğolistan. Bakır, altın, gümüş ve uranyum rezervleri de var. Ancak ülkenin gelir kaynaklarından biri de hayvancılık.

Çin ve Rusya ile sınır olsa da özellikle Güney Kore’nin ekonomik anlamda etkisini ülkede görmek mümkün.

Güney Kore ile olan bu yakın ilişki Türkiye’ye olumsuz olarak yansıyor. Nasıl mı? Başbakan Binali Yıldırım’ın heyetinde hem Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan hem Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Bilal Ekşi var. Bilal Ekşi ile ayak üstü yaptığım sohbette öğrendim, meğerse Moğolistan’ın haftalık 500 yolcu kotası varmış. Yani 500 yolcudan fazlasını Türkiye’den buraya getiremiyormuş THY.

Nedeni ise ilginç, çünkü Seul’ün baskısı varmış. Devlet, Seul üzerinden Moğolistan’a veya Moğolistan’dan seyahetleri teşvik ediyormuş. Guney Kore sokaktaki insanların gönlünü almıs görünüyor. Ziyaretin amaçlarından biri de bu kotanın kaltırılması imiş. Bu arada Çin ile Rusya’nın Mogolistan’ın doğal kaynaklarını kullanmak için amansız mücadelesinden söz ediliyor.

***

Orhun Abidelerinden söz etmiştim başta. Bu konuda da bir kaç hatırlatma yapayım.

Orhun Abideleri, diğer adıyla Bilge Kağan Yazıtları, Milattan Sonra 8’inci Yüzyılda dikilmiş. Dikilen yazıtların kıyamete kadar kalması temennisi ile bir diğer isim olarak Bengü Taşları da denmiş. Adibedelerin yaklaşık 400 kilometre doğusunda yine Orhun Nehri kıyısında bir yazıt daha var. Tonyukuk Yazıtları. Bu yazıtlar da yaklaşık aynı tarihlerde dikilmiş. Tonyukuk Yazıtlarında Türklerin savaş kaabiliyetleri, bağımsızlık özlemleri anlatılıyor.

Başbakan Binali Yıldırım, önce Orhun, sonra Tonyukuk Yazıtlarını ziyaret etti. Türkiye o yazıtların korunması ve restorasyonunda aktif rol aldı. Yakın gelecekte Orhun Anıtları çevresinde kurulacak kültürel havzayı da inşa etmeye hazırlanıyor.

***

Moğolların bir kısmında gelecek endişesi çok yüksek. Zira nüfus azalıyor, Çinlilerle evlilik artıyor. Fırsatını bulan ülkesini terk ediyor. Mihmandarımız, “Tanrısızlık yüzünden böyle oldu” diyor.

Bakalım ziyaretimiz iki ülke ilişkilerine nasıl yansıyacak.

Moğolistan ziyaretimiz bugün sona eriyor.

Buradan sonra hedefimiz Afganistan’ın başkenti Kâbil.

Takipteyiz.

#Moğolistan
#Asya
#TİKA
6 yıl önce
Bir uzak diyar Moğolistan
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu