|
Göçmen tehdidiyle teslim alınmak istenen Türkiye bu kez İdlip’te silah kullanmak üzere

Dün sabah erken saatlerde tüm haber merkezlerini alarma geçiren o mesaj Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) geldi:

“İdlib’te çatışmaların önlenmesi maksadıyla bölgeye takviye olarak gönderilen unsurlarımıza, bulunacakları yerler önceden koordine edilmesine rağmen
Rejim unsurları tarafından yapılan yoğun topçu atışı neticesinde, 4 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 1’i ağır 9 silah arkadaşımız yaralanmıştır
.”
Bu ilk bilgiden sonra kayıp sayımız arttı.
5 asker ile 3 sivilimiz şehit oldu
. Saldırıya misliyle cevap verildi.
“M5 ve M4 karayolu güzergahının rejim tarafından ele geçirilmesi”
için Rusya tarafından İdlip için geliştirilen strateji adım adım uygulanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a
19 Ocak’ta Berlin’de düzenlenen Libya Konferansı dönüşü uçakta Libya’daki Rus Wagner grubunun darbeci Hafter’e verdiği destek özelinde
“Türkiye Rusya ilişkileri”
ni sormuştuk.
Rusya ile bizi birbirine bağlayan şu andaki bağlar
biraz farklı. Buna ‘
stratejik
’ diyebiliriz ve bu stratejik bağlar bizi biraz farklı birbirimize bağlıyor yani klasik değil. Şimdi
bu stratejik bağlar aramızdaki ilişkileri de çok daha güçlü bir seviyeye doğru taşıyor”
demişti.
Bu açıklamaya rağmen Rusya, rejim ile birlikte İdlip’e saldırmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta M5 karayolu için çok önemli İdlib kasabalarından
Maarratünnuma
ele geçirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kez 31 Ocak cuma günü partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda Suriye ve İdlib meselesiyle ilgili şunları söyledi:

“İDLİP MUTABAKATI ADIM ADIM DELİNİYOR”
* “ (…) (İdlip için) Rusya ile bir mutabakat imzalamıştık. Bu
mutabakat Esed rejimi ve onu destekleyen Rusya tarafından kanla ve acıyla adım adım delinmekte, bozulmakta, ihlal edilmektedir.
* Hiçbir ülkenin siyasi ve ekonomik çıkarı Türkiye’nin güvenlik ve istikbal önceliklerinden daha önemli olamaz. Bu bakımdan Suriye’nin ne diğer bölgelerindeki ne de
İdlib’deki duruma seyirci kalmayacağız ve kalamayız.

* 2016’dan beri gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtlarımız hassasiyetlerimize riayet edilmemesi halinde sahadaki durumu fiilen kontrol altına alma irademizin en somut örnekleridir.

* Adana Mutabakatı’nın gereği… (…) Bizim topraklarımıza tehdit oluşturan kim varsa gereğini yapacağız.

*
İdlib’deki durumun süratle normale döndürülmemesi halinde yeniden aynı yola başvurmaktan başka çaremiz kalmayacaktır.

* Bize verilen sözlerin yerine getirilmediği Barış Pınarı Harekâtı bölgesinde de aynı yol ayrımına doğru gidiyoruz.

“ASKERİ GÜÇ KULLANMAK SEÇENEKLERDEN BİRİ”
* Hiç kimsenin Türkiye’yi bölücü örgütün kıskacına sokmaya ya da
rejimin zulmüne rıza göstermeye, zorlamaya hakkı yoktur.
* Rejimin kendi halkına zulüm ederek, saldırarak, kanını dökerek, tehdit ederek
ülkemizi sürekli bir şekilde göçmen tehdidi altında tutmasına da izin vermeyeceğiz
.

* Bu ülke topraklarında yakarak, yıkarak, öldürerek, göç ettirerek, elde edilmiş gibi gözüken kazanımlar siyasi sürecin önünü kesmekten başka işe yaramaz.

* Biz Türkiye olarak tüm samimiyetimizle Suriye’nin tüm halkıyla birlikte istikrarını ve güvenliğini istiyoruz.

* Bunun için de
askeri güç kullanmak dahil ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmeyeceğiz
, bunu da ifade ediyorum. “

Saldırının Cumhurbaşkanımızın Ukrayna ziyaretinin başlamasına saatler kala yapılması da başka bir mesaj olarak düşünülmelidir.

Çünkü, Türkiye Libya’da Hafter güçlerine zımni destek veren Rusya’ya Ukrayna ile askeri anlaşma ve hibe ile karşılık vermiştir.

Rusya bu saatten sonra İdlip’deki rejim güçlerini Türkiye’ye karşı ne kadar baskılayacak göreceğiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, aramızdaki bağlar biraz farklı, “stratejik” diyebiliriz dediği Rusya’nın bu stratejik bağları ne kadar gözeteceği İdlip sahasında test edilecek; birkaç hafta içerisinde.

Rusya ve rejimin İdlip’in güney, güney batı ve güney doğusunu kontrol etmek istediğini biliyoruz. Çünkü stratejik M5 ve M4 karayollarını kontrol etmesi halinde Halep’i hem Akdeniz’e hem Şam’a bağlamış olacaklar.

Bir nevi
stratejik ortağımız
olan
Rusya ile İdlib’te asimetrik savaşımız devam ediyor.
Rusya’nın kontrolündeki
rejim
leysedün itibariyle
“konvansiyonel çatışma riski”
fazlasıyla artmıştır.

Takipteyiz.

#Recep Tayyip Erdoğan
#Rusya
#Ukrayna
#Saldırı
#İdlib
4 yıl önce
Göçmen tehdidiyle teslim alınmak istenen Türkiye bu kez İdlip’te silah kullanmak üzere
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet