15 Temmuz’un üzerinden birkaç gün geçmişti. O dönem AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı ve Dış İlişkiler Başkanlığı görevini yürüten Mehdi Eker, Tvnet’te katıldığı bir yayının ardından binadan ayrılırken kulağıma eğilip, “Darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğuna ilişkin Yeni Şafak’ta çıkan haberlerden ABD yönetimi çok rahatsız” dedi. Ben de, “Versinler Fetullah Gülen’i darbenin arkasında olmadıklarını ispatlarlar” diye karşılık verdim.
Müstehzi bir tebessümün ardından eski Bakan Eker, “ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Başbakan Binali Yıldım ile görüşmesi sırasında ben de yanındaydım. Biden bu konuda rahatsızlığını Yıldırım’a anlatmaya çalışıyordu” diye ekledi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra Biden, Türkiye’yi ziyaret etti. Böyle bir ziyaretin sebebi Türkiye’de oluşan bu havayı kırmak mıydı, bilmiyoruz.
İşte o Joe Biden, yeniden Türkiye’nin gündemine oturdu. Biden’ın Türkiye’de yeni gündem olmasının nedeni hepimizin malumu, Tayyip Erdoğan karşıtlığı ve Erdoğan’ı devirip bedel ödetme hayaliyle ilgili açıklamalarının ortaya çıkması.
Özetle ne diyor Biden?
“Muhalefete açık destek vererek, Erdoğan’ı devireceğim, ona bedel ödeteceğim.”
Peki, bunu niye yapmak istiyor?
Çünkü Erdoğan, Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye dayatılan haritayı kabul etmiyor, Suriye’de ABD’nin silaha boğduğu teröristler eliyle oluşturulmak istenen terör koridorunu yerle bir etti. Başka? Bir de Rusya ile alternatif iş birliği içine giren Erdoğan, özellikle S-400’le Türkiye’nin hava savunma sistemini çok daha güçlü hale getirdi.
Evet, ABD’nin başkan adayı Joe Biden, bunun için Erdoğan’ı devirip, bedel ödetip, yerine mevcut muhalefetten bir yönetim oluşturmak istiyor Türkiye’de.
Tamam da, Türkiye’de ABD karşıtlığının tarihin zirvesinde olduğu böyle bir dönemde muhalefete vereceği destek, muhalefetin işini daha da zora sokar. Türkiye müstemleke değil, emperyalistlere karşı Kurtuluş Savaşı vermiş ve ABD mandacılarına haddini bildirmiş bir ülke.
O halde Biden, nasıl bir destek verecek ki muhalefet Erdoğan’ı devirsin. Cevabı uzaklarda aramayalım. Hemen yanıbaşımızda 1953 yılında İran’ın demokratik yollarla seçilmiş Başbakanı Musaddık’ı nasıl devirdiklerine bakmamız yeterli.
Musaddık demişken, zaman da çok iyi denk geldi. İngiliz Guardian gazetesi, İran darbesiyle ilgili çarpıcı bir haber paylaştı. İran darbesi ile ilgili bir belgesel için yapılan araştırmada operasyonu bizzat yöneten İngiliz ajan Norman Darbyshire ile yapılmış bir mülakata ulaşılmış. Mülakatta İngiliz ajan Darbyshire, İngiliz istihbaratının ABD’yi nasıl ikna ettiğinden ve İran’da şiddet olayları dâhil darbeyi nasıl yönettiklerine kadar her şeyi anlatıyor.
Konuyu dağıtmaya niyetim yok. Ancak, ABD’nin veya Biden’ın Türkiye’de muhalefeti nasıl destekleyebileceğini anlayabilmemiz için bu ayrıntıları bilmemiz lazım. Biden, “Eyyy Türk halkı verin oylarınızı CHP’ye” diyecek hali yok. Peki, ne yapacak? Türkiye’de öyle koşullar oluşturacak ki seçmen mevcut yönetimden bıkıp, gidip Biden’in işaret ettiği muhalefete oy verecek. Nedir o koşullar? İşte film burada başlıyor. Ekonomik operasyonlarla ekonomi çökecek, terör saldırılarıyla ülkede huzur kalmayacak, sokak hareketlenecek ve Biden’ın istediği gibi vatandaş gidip muhalefete oy verecek. Ya yine de seçmen oy vermezse artık Canan Kaftancıoğlu’nun dediği “bir şekilde” senaryosu devreye girecek. 15 Temmuz onun bir denemesi değil miydi zaten.
ABD’nin Türkiye üzerindeki hesaplarını bilmeyen yok. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından kurulan dünya düzeninin jandarması olan ABD, tüm Avrupa ülkeleri üzerinde olduğu gibi Türkiye üzerinde de tahakküm kurdu. Özellikle “komünizm ile mücadele” adı altında kurulan yasa dışı örgütlerle istedikleri ülkelerde darbe yaptılar, istemedikleri yönetimleri bir şekilde değiştirdiler.
Türkiye’de 27 Mayıs’tan 12 Mart’a; 12 Eylül’den 28 Şubat’a; 17-25 Aralık’tan 15 Temmuz’a tüm darbe ve gayri meşru işlerin arkasında ABD’nin olduğunu bilmeyen gayri kimse yok zaten.
Biden’ın açıklamalarına muhalefetin tepkisizliğine veya ölü taklidine de değinmeye gerek yok. Ancak bir tepki çok önemli. Biden’ın, Erdoğan’ı nasıl devireceğine ilişkin örnek gösterdiği İstanbul seçimlerinin galibi Ekrem İmamoğlu’nun tepkisi dikkat çekici.
İmamoğlu, Biden’ın açıklamaları için sarf ettiği “O devir bitti” cümlesi çok doğru ve çok ilginç. O devir ne zaman bitti, nasıl bitti, kim bitirdi? Bunlar önemli sorular şüphesiz.
İmamoğlu o sözlerle Biden’a “Niye bizi deşifre ettin” mi demek istedi, yoksa bir dost uyarısı olarak mı söyledi, bilmiyorum. Ancak söz çok doğru, Türkiye eski Türkiye değil, o dönemler geride kaldı.
Hey Joe, bize inanmıyorsan, 15 Temmuz’dan ders almamışsan bari Erdoğan’ı devirmek için örnek gösterdiğin İmamoğlu’na kulak ver, “O dönem bitti…”
