Amerika ağız değiştirdi. Bizzat Başkan Baydın masum sivillerden, savaş hukukundan bahsetmeye başladı.

Gazze işgalinin büyük bir hata olacağını söylüyor. İki devletli çözümün tek yol olduğunu da...

Yeni fark etti herhâlde.

Kafasına saksı düşmediyse, iyi...

Düşünmeye başlamış demektir.

Tehlikenin büyüklüğünü anlayabilmesi için gözünü de değiştirsin, gözlüğünü de. Böylece bakışı daha netleşir.

Fakat böyle ağız, göz, kulak, burun diye tek tek uğraşmaktansa, toptan kafayı değiştirse daha mantıklı olur. Tek hamlede...

Hem kendi ülkesi, hem dünya için faydalı bir iş yapmış olur.

*

Daha önce İsrail ne yaparsa yapsın, kimsenin hesap sormayacağını, her şeyin serbest olduğunu beyan ediyorlardı.

Daima İsrail’in yanında olduklarını ilan etmişlerdi.

Ne savaş hukuku gelmişti aklına, ne masum siviller.

İsrail de kimseden çekinmeden, gözü dönmüş hâlde bombalamaktan geri durmadı.

Bebekler, çocuklar, yaşlılar, kadınlar İsrail bombaları altında can verdi.

Yıkılan, yerle bir edilen binaların altında kalan sivilleri kurtaracak kimse de yok maalesef.

Gönderilen insanî yardımların ulaşmasını bile engelliyorlar.

Cezaevindeki Filistinli mahkûmların da elektriği ve suyu kesildi. Gazze karanlıkta.

*

İsrail’in bir haftada attığı bomba miktarı, ABD’nin Afganistan’a bir yılda attığından fazla.

İsrail askerî sözcüsü diyor ki: “Gazze’dekiler gitmeli ve biz söyleyene kadar dönmemeliler.”

Bu ne anlama gelir?

Hiç dönmemek üzere gitsinler demek.

Filistinlilerin çoğu yaşadığı yerleri terk etmemekte kararlı.

Gitmeyi göze alanların ise gidecek yeri yok.

Kapılar kapalı.

Gitmek isteyenlerin konvoyu da havadan vuruluyor.

*

Karadan, havadan ve denizden saldırı acımasızca sürüyor. Bir tek topraktan saldırı yapamıyorlar.

Toprak da kucak açmış bekliyor zaten.

İsrail yönetimi muhalefetle birleşti. (Hiç bize benzemiyorlar.) Ortak bir savaş hükümeti kurdular.

Daha iyi saldırmak için.

Ilımlı bilinen İsrail Cumhurbaşkanı dahi Filistinliler için üzülmeyi gereksiz görüyor. Üzülenleri hayretle karşılıyor.

Onları insandan bile saymıyor.

Ilımlısı bu!

*

ABD yönetimi, USS Eisenhower uçak gemisini de Doğu Akdeniz’e gönderdi.

Önceki uçak gemisi yetmemiş anlaşılan.

Baydın’a sorsak...

“Ay sen havırı da mı gönderdin?”

Ne der?

Ne diyecek, bön bön bakar, doğru tercüme edebilirlerse en fazla “Yes” der ve elini boşluğa uzatır. Ayağı takılıp düşmezse sevinir.