|
Komşi’nin aptallığı sınır tanımaz

Şu bizim komşuda zerre kadar akıl yok.

Biraz olsun akıl bulunsaydı, bizimle iyi geçinmeye çalışır, neticede iki taraf da kârlı çıkardı.

Türkiye’nin yıllardır savunduğu ve mümkün olduğu ölçüde uyguladığı formül basit: “Kazan-kazan”.

Gizli kapaklı da değil üstelik, aleni.

Bunu bile anlayacak kafa görünmüyor.

Duyduklarında yan yana duran “iki tane kazan”dan söz ettiğimizi sanıyorlar.

Özay Gönlüm rahmetli ne güzel söyler, gönlümüzü ferahlatırdı:

“Evlerinin önü bulgur kazanı, herkes sever okuyanı yazanı…”

Varsayım üzerinden gitsek…

Herhalde daha net anlaşılır.

Açık ve net olmakta fayda var nitekim.

Örneklendirme her zaman işe yarar, daha iyi anlaşılmasını sağlar.

*

Yunanistan’da bir grup asker darbe yapmaya kalkışsaydı…

Büyük bir hevesle giriştikleri işin, istedikleri yönde yürümediğini, sonucun kötüye gittiğini anlayınca, sekiz darbeci subay, bir helikoptere binerek (orduya ait bir helikopteri kast ediyoruz) bu tarafa kaçsaydı.

Yanlarında darbeyi planlayan yabancı kodamanlardan biri olsaydı.

Vaziyet anlaşılınca, Yunanistan o darbeci subayları bizden isteseydi.

Ne yapardık?

*

İki dakika düşünmeye bile gerek yok.

Ne yapacağımız baştan belli.

Hiç tereddütsüz iade ederdik. (Hem de depozitosuz.)

Mahallenin saf delikanlısı gibi gönderirdik o darbecileri.

Nihayetinde ve bidayetinde komşuyuz beya.

Suçlusunu barındırmayız.

Alıp baş tacı etmeyiz.

Onları aklamaya da suçlarını hafifletmeye de çalışmayız.

Komşu komşunun külüne muhtaçtır, biliriz.

*

Yunanistan ne yaptı?

Tam tersini.

Önce suçlarını hafifletme gayretine girdi.

Müsamere gibi mahkemeler kurdu.

Ülkeye kaçak girmekten yargıladı.

Sonunda onları istedikleri ülkelere gönderdi. Almanya, Belçika, Kanada.

Hani hukuk? Nerede?

Şapşallığın daniskası.

Yarın bunun hesabı sorulur. Masada (inşallah masada) karşılarına çıkar.

*

“Mahallenin saf delikanlısı gibi” ifadesine takılmayın.

Delilim var ki sağlam yerden.

Ne diyordu Necif Fazıl:

“Sakarya, saf çocuğu masum Anadolu’nun…”

Buradaki Sakarya’yı siz şehir veya nehir sanmayın. İkisi de değil.

Apaçık bizden bahsediyor.

*

Ve buradaki saflık, şereftir bizim için.

Varsın onlar kendilerini ‘uyanık’ sansınlar.

Tırnak içindeki uyanıktan ne çıkar ki!

Bu arada, helikopter ne oldu? Göndermişler miydi, orada duruyor mu hâlâ?

#Yunanistan
#Belçika
#Almanya
#Kanada
2 yıl önce
Komşi’nin aptallığı sınır tanımaz
Hani terörü ‘ama’sız kınıyorduk, ne oldu?
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit