|
Bir tavzih ve birkaç bilgi
Fettah Aykaç
’ın
Creswell
’e Göre Erken Devir İslam Mimarisi Açıklamalı ve Yorumlu Özet Tercüme
adlı kitabıyla ilgili yazılarımdan sonra, birkaç kişi telefonla arayarak esere nasıl ulaşabileceklerini sorduklarında, şu önemli bilgiyi iletmediğimi fark ettim:
Mezkûr kitap,
Mimar ve Mühendisler Grubu
(MMG) tarafından, öncelikle üniversite kütüphanelerine ücretsiz olarak verilmek ve birinci dereceden ilgililerine hediye edilmek üzere yayınlanmıştır.

Bunun nedeni ise, Aykaç’tan öğrendiğim üzere şudur:

Aykaç eserini tamamlayıp, sıra telifini almaya geldiğinde, Creswell’in İlk Devir İslam Mimarisi’ne dair kitaplarında kullandığı fotoğraf, çizim vb. görsellerin tamamını
British Müzesi
’ne, metinlerinin telifini ise asistanı olan –ve şimdi 90’lı yaşlarını idrak eden– bir hanıma verdiğini bildiğinden, bu iki yere de başvuruda bulunmuş.

British Müzesi uhdesindeki görsellere, ne mütercim-müellifinin ne de orta sermayeli bir yayınevinin ödeyemeyeceği nispette çok yüksek bir bedel istemiş. Muhtelif yazışmalardan sonra Aykaç’ın kitabını salt kültürel maksatla yayınlayacağını beyan etmesiyle, British Müzesi sembolik bir bedelle telifi vermeyi kabul etmiş. Metinlerin telifi de buna göre kolaylaşınca, eserin yayınlanması mümkün hale gelebilmiş.

Telifindeki zorluğu bu şekilde halleden Aykaç, bu kez kitabını bedelsiz basacak ve dağıtacak yayınevi bulma zorluğuyla karşılaşmış. Sermaye ve yayın kalitesi açısından hatırlı olarak niteleyebileceğimiz birkaç yayıneviyle görüşmüşse de olumlu sonuç alamamış ama buna rağmen yeni arayışlarını sürdürmüş ve yolu nihayet
Mimar ve Mühendisler Grubu
(MMG) ile kesişmiş.
Mimar ve Mühendisler Grubu
’nun 2020-21 dönemindeki Başkanı
Osman Balta
ile
Yavuz Sarı
başta gelmek üzere grubun kıymetli yönetim kurulu üyeleri ve ilgili proje yöneticileri Aykaç’ın çalışmasına, zikrettiğim şartları da kabul ederek kucak açmışlar ve neticede kitap, uzun ve yorucu bir yayın hazırlığından sonra 2020 yılında basılmış.
Bilgilendirmenin bu noktasında, ilgili ilk yazımda konu ettiğim benim kitaba ulaşamama hikâyemle ilgili bir tavzihte bulunmam, diğer bir söyleyişle
Pîşekâr
olarak benim hikâyemin ihtiva ettiği tek yönü,
Kavuklu
cihetinden de anlatarak ikili yönlü kılmam, yani tamamlamam gerekmektedir.

Kitabın baskı işlerinin bitmesi, Kovid salgının yoğunlaştığı günlere denk gelmiş. İlk planda ulaştırılmasının düşünüldüğü yerler olarak üniversite kütüphanelerinin online ders nedeniyle kapalı olması, –kitabın hak ettiği güzel karşılığı tam bulamayacağı endişesiyle– bir süre daha dağıtılmaksızın bekletilmesini gerektirmiş. Ancak bu, kitabın yayımının şu ya da bu yolla duyulmasına mâni olmadığı içindir ki, ben kendi adıma ayrıntılarını paylaştığım hikayeyi öyle yaşadım.

İşin özünü ise asıl MMG’nin güzel gayreti ve fedakarlığı oluşturmaktadır. Zira, erken devir İslam mimarisi konusunda yerli sanat tarihçileri tarafından da yaklaşık seksen yıldır tekrarlana gelen Oryantalist yanlışların düzeltilmesi MMG’nin bilinçli bir seçimidir; kitabın basım ve kargo dahil her türlü masraflarının üstlenilmiş olması, sivil toplum kuruluşlarının vermekten çok almaya alıştıkları şu devirde kolay rastlanılabilir bir fedakârlık örneği de değildir.

Nitekim, nitelikli bir grafik-tasarımla; kaliteli bir kağıt, özenli bir baskı ve ciltle kitaplaştırılan Creswell’e Göre Erken Devir İslam Mimarisi, edindiğim son bilgiye göre, şu an itibariyle Türkiye çapında ilgili kişi ve kurumlara, özellikle mimarlık fakülteleri olan ve müfredatında İslâm sanatları tarihi dersi bulunan yüz elliden fazla üniversitenin kütüphanesine, büyük şehirlerdeki on beş merkezî kütüphaneye ve konuyla birebir ilgili yüzden fazla akademisyene bilâbedel ulaştırılmıştır.

Dolayısıyla Kavuklu cihetinden hikâyenin tam yönü bu olup, Pîşekâr’ın hikâyesi de ferdî olması bakımından, asla birilerini ilzam etmeye yönelik değildir.

Bu yazım dahil, bir kitap hakkında üç yazı yazışımı abartılı görenler olabilir. Bence mezkûr kitap, konusu ve tashih gayesi itibariyle birkaç köşe yazısından çok çok daha fazlasını hak etmektedir.

Meşhur Çin Seddi’nin Türklere karşı yapıldığına dair yakıştırmaları Fransız ve Rus Türkologlardan, Müslüman mescitlerindeki mihrabın, kubbenin, nişlerin, minarelerin… Hristiyanlardan alındığına dair yakıştırmaları da Oryantalistlerden öğrenmekle kalmadık, bu yakıştırmaları çürümüş bir sakızı çiğner gibi yıllarca çiğnedik.

Şimdi Aykaç’ın çalışması vesilesiyle buna “dur” diyoruz ve “dur” diyenleri de sevdiğimizi söylüyoruz.

Mesele bundan ibarettir.

#Fettah Aykaç
#Mimar ve Mühendisler Grubu
#British Müzesi
2 yıl önce
Bir tavzih ve birkaç bilgi
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu