|
Deprem, tedbir, teklif ve gayret üzerine bir kitap


Büyüklerimiz, bir sözü söylemeden önce onu iyice tartmayı, ama konu bir ihtiyaç sahibinin yardımına koşmaksa tartmaktan vazgeçmeyi öğütlemişlerdir.

Bizler bu öğüdün doğruluğunu, bin kilometre uzunlukta sıralanan on bir ilimizde 6 Şubat 2023 depremiyle maruz kalınan yüksek sayıdaki can kaybı, büyük yıkım ve hasar olayında gördük.

Elbette, depremin neden olduğu geniş tahribatın dilleri de aynı derecede etkilemesi ve dolayısıyla naklettiğimiz sözün tartıdan yoksun kalması normaldi.

Ancak bu normallik, doğruluktan ayrılmak için fırsat kollayanları kapsamıyordu. Zira Allah’ın varlığını, gücünü ve takdirini inkâr etmek için hep pusuda bekleyen münkirlerle; ilkesizlik, plansızlık ve yetersizlik iddialarıyla devleti suçlayarak hizmetinde bulundukları şeri güçleri faydalandırmak isteyen lejyonerler, akıl tartılarını zaten çok önceden kırmışlardı.

Milli dayanışma ruhu ise -şükürler olsun ki- halk ve devlet işbirliğiyle müstakil destana dönüşecek kadar tartı kabul etmeyen bir asaletle ortaya çıktı.

Nihayet, devletin deprem sonuçlarını tüm yönleriyle kontrolüne aldığı ve yaraları sarmak için gereken projeleri uygulamaya koyduğu ilk altı aydan sonra, şerliler de yeni bir şer beklentisiyle kuyruklarını kıstırıp tekrar pusuya yattıklarında, doğru söz ehlinin ivedilikle korumaya aldıkları o tartı da yeniden harekete geçirildi.

Bunun güzel örneklerinden biri, depremden 22 gün sonra “…Bu can yakıcı afetler karşısında sorumluluk bilinciyle kendilerine düşen görevi yerine getirme hassasiyeti”ni müdrik olan birçok bilim adamının oluşturdukları “Şehir Düşünce Kurulu”dur.

“…Siyasi mülahazalardan uzak, sosyal sorumluluk hissiyatı ile bir araya gelen üyelerden oluşan, resmi ve özel kurumlardan tamamen bağımsız, kâr amacı gütmeyen” bu kurulun Başkanlığını mimar Mehmet Osmanlıoğlu, Genel Sekreterliğini Ahmet Akgül üstlenmiş.

Kurulun, oluşumunu izleyen altı ayda, üyeleri tarafından yapılan ilk metin çalışmaları da Nizameddin Duran’ın editörlüğünde kitaplaştırılmış.

“Kentten İdeal Şehre – Yapay Mekânlardan Sahici Şehirler” adını taşıyan, sosyal ve teknik olarak iki ana bölümden oluşan bu kitapta, şu yazarların metinleri yer alıyor:

Ahmet Akgül, Ahmet Hamza Alpay, Yusuf Argın, Eyyüp Azlal, Mahmut Doğan, Nizameddin Duran, Bedri Gencer, Mehmet Akif Işık, Mine İzgi, Ömer Lekesiz, Mehmet Osmanlıoğlu, Adem Palabıyık, Berat Sarıtop, Sami Şener, Abdulaziz Tantik, Cemal Toksoy, Fatma Türk Toksoy, Ünsal Ünlü, Tahir Akgül, Behçet Atila, Ömer Faruk Erciyes, Ahmet Hilmi Erciyes, Ramazan Gündüz, Emre İşçi, Kasım Öztürk, Saleh Sultansoy, Muradiye Şimşek ve Osman Yılmaz.

Kitapla ve dolayısıyla onda yer alan yazılarla “…yaşanmış bir felaketi en ayrıntısına varıncaya kadar incelemek, tespit etmek ve kul olarak, insan olarak bir daha yaşanmaması için gereken tedbirlerin alınması ve aksayan yönlerin tespiti ve yetkili organların bilgisine sunulması yönünde bir gayret” hedeflenmiş ve yazı başlıkları itibariyle kitabın düşünsel yapısı da buna uygun olarak şöyle kurulmuş:

İlk bölüm: “Şehir, Mimari, Kültür ve Ahlak İlişkisi; İnsan, İnanç ve Kent İlişkisi; Fıtrat Şehri; Bir Mimarlık Düşünesi İçin Bazı Eşik Kelimeler; Şehrin Sosyal ve Kültürel Açıdan Önemi; Şehirlerin Ruhu; Kültür Varlıklarımızın Işığında Şehir Ruhunu Kurmak; Kent ve Mekân Kavramlarının Anadolu›daki Üç Sacayağı; Şehrin Kurucu Ruhu; Yerkürenin Değişimine İlişkin Jeofelsefik Yorumlar; Asrın Felaketlerinden Birinin Sosyolojik Değerlendirilmesi; Yardımlaşma ve Paylaşma Kuralları; Kütüphanelerde Depreme Hazırlık; Deprem Sonrası Eğitim Kurumlarının Yeniden İnşa Süreci; 1939 Erzincan Depreminden Günümüze Yansımalar; Metrekareye Kaç İzmarit Düşer ve Doğal Afetlerde Dayanışma başlıklarını ihtiva eden sosyal konulara ilişkin çalışmalar”,

İkinci bölüm: “İdeal Şehir, Mimari, Deprem ve Kentsel Dönüşüm İlişkisi; Tarihi Kentlerimizde Mimari ve Mekânsal Kültür Birikiminin İdeal Şehir Projeksiyonuna Katkıları; Deprem Bölgelerinde Şehirleşme; Değişen Dünyada Şehir Planlama ve Sağlık Politikası İlişkisi; Sağlam Zemin, Sağlam Bina İlişkisi; Betonarme Yapıların Sürdürülebilirlik ve Depremsellik Açısından Geleneksel Yapılarla Karşılaştırılması; Şehirleşmede Alt Yapı Sorunları; Arkeolojik Veriler Işığında Türkiye’nin Deprem Gerçeği; Türkiye›de Değer Artışı İle Deprem Bağlamında Konut Piyasasının Geleceği; Kahramanmaraş Depreminin Düşündürdükleri ve Yüzyılın Felaketi Olan Depremlerden Çıkarılacak Dersler.”

Zikrettiğimiz amaç ve yapı esasında kitabın doğru muhatapları için faydalı olmasını temenni ederek, ona emek veren herkese teşekkür ediyoruz.

#deprem
#siyaset
#sosyal sorumluluk
8 ay önce
Deprem, tedbir, teklif ve gayret üzerine bir kitap
Enflasyonun önceliği
Kamu yönetiminde pandemi ile öğrenip sonrasında unuttuğumuz kritik bilgiler
Uluslararası hukûkun üzerine düşen gölge
Emperyalizmin küresel hegemonyasının anahtarı: Türkiye’de laik devrim, İran'da “İslâmcı” devrim 
27 Mayıs: Demokrasi sürecinde kara bir leke