|
‘Ver kızıma bir Wonder Woman kırbacı!’


Çocuğun imamlık yaptığı ikon cemaatine dair kimi tespitlerimizi Ömer Hayyam’ın “Ne Gülüyo-rsun, Anlattığım Senin Hikayendir! söyleyişi bağlamında suret, ikon, idol terimleri üzerinden iletmeye çalışmıştık.

Bu terimlerin Müslümanların çoğu için artık sıradanlaştığını, onların Hans Belting’in “Resim meselesinde iki kültür birbirinden ayrılır, çünkü farklı bakış pratikleri özellikle de resme yansır. Resim sadece sanatla ilgili bir mesele değildir; resim, iki kültürün (İslam ve Hristiyanlığın) zihniyetini ve dünyayla ilişkisini de ortaya koyar.” şeklindeki kavrayışının çok çok dışında durduklarını iddia edebiliriz.

Bu sebeple üstünde durmaya çalıştığımız fotoğrafı gören ve yazımızı okuyan birçok Müslüman’ın “Altı üstü sevimli bir çocuğun fotoğrafı; ondan hareketle büyük laflar etmeye ne gerek var.” serzenişine maruz kaldığımızı da biliyoruz. Nitekim biraz da sosyal deney maksatlı olarak, sosyal medyada birlikte verdiğimiz önceki yazımızla, söz konusu fotoğrafın aldığı etkileşim sayılarından tespit ettiğimiz ilk şey de budur.

Öte yandan fotoğraf altı yorumlardan, dikkatlerin asıl neye yöneldiğini “İnsan düşünmeyi, okumayı sevmez” hükmü bağlamında da belirleyebiliyoruz bunu:

“Kurban olurum sevi verene,”; “Dünyayı kurtarır bu ekip Allah’ın izniyle.”; “Hepsi imana gelmiş.”; “Senin arkanda görünmez ne kahramanlar ne melekler saf duruyordur kim bilir güzel çocuk. Bu sahte kahramanlara hiç ihtiyaç yok ama sen o güzel aklınla kendine cemaat oluşturmuşsun. Güzel kalbini seveyim.” şeklindeki yorumların suret; ikon; idol kelimeleri esasında zihniyet ayrımıyla değil; karışık bir zihinle yapıldığı ortadadır.

Halk böyleyken mezkur terimleri yazıyla ve asıl konuyu Müslümanların bakış terbiyesi düzeyinde sorgulamanın ne karşılığı olabilir?

Ayrıca, kendiliğinden kanıksanmış yanlış durumlara karşı uyarıda bulunmanın, unuttuklarını hatırlatmanın çoklarına rahatsızlık verdiği de iyi bilinen bir durumdur.

Bunlara şuradan bakalım: Çocuk, Marvel ikonlarını kendisi almamıştır. Bu işin süreci muhtemel şöyledir: Anne – baba önce çocuğu eğlendirmek ya da ödüllendirmek için söz konusu kahramanların filmlerinden birine götürmüş ya da ev ortamında ortak bir aile keyfi olarak onu birlikte seyretmişlerdir. Bu seyrin çocukta yarattığı hayranlık, onun ikonunu istemesini beraberinde getirmiş ve şu sonuç da gündelik hayatın işleyişinde kendiliğinden normalleşmiştir:

“Doğum günüdür, sar oğluma bir Kaptan Amerika kalkanı; Karne hediyesidir ver kızıma bir Wonder Woman kırbacı!”

Peki bunlarla geldiğimiz yer neresidir?

Kendi kelime ve kavramlarını kaybetme; zihnî kirlenme, inanışına mahsus asli duruştan yoksun kalma; devşirilme ve sekülerleşme!..

Büyüklerimiz lezzetin nesneye (meyve, şeker vd.); hazzın tecrübeye; zevkin nesne ve tecrübe gerektirmeyen, salt ruhî idrake ve soyut imkanlara (bilgi, musiki, şiir vb.) tabi olduğunu söylemişlerdir.

Her üçü de insan nefsinin tezahürüdür ve her nefs bunları ister. Burada mesele nefsin bu isteklerinin insanın hakikatine ve o hakikatlerin de –sınırlarını belirleme cihetinden– hikmete tabi olduğunu düşünüp düşünmemekle ilgilidir.

İnsan lezzet, haz ve zevkten mahrum edilemez. İster çocuk ister genç ister yaşlı olsun her insan oynamalı, eğlenmeli, müzik dinlemelidir. Önemli olan bunların kendi zihni terbiyemizin içinde mutlaka bir teraziyle yapılmasıdır.

Bu bağlamda öncelikle söz konusu fiilleri kafirlerin işleri ve eserleri doğrultusunda yapmamamız gerekir. Zira lezzeti şaraptan, hazzı zinadan, zevki şeytanın sevimli gösterdiği şeylerden ibaret olanın, aynı zamanda bunlarla kendi inancının ne kadarından vaz geçip geçmediğini tayin etme sorunuyla yüz yüze geliriz ve böylece “Ne gülüyorsun, anlattığım hepimizin hikayesidir!” sözü de herkesi kapsayacak hale gelir.

Al-Mavrid’te
sûreti
n İngilizce karşılığı “picture; portrait; drawing; illustration; figüre; painting; image” şeklinde verilirken, İngilizce ikon kelimesinin Arapça karşılığı da “timsal; ikon; mabut” olarak verilmiş.

Tragedya kelimesi gibi ikon kelimesinin de bizde bir karşılığı yok, tıpkı suret ve misl kelimesinin de İngilizcede bir karşılığının olmadığı gibi. Bu durumda başkalarının kelimeleriyle konuşmanın, başkalarının aklıyla konuşmak anlamına geldiğinden ise kuşku duyulamaz.

Meseleye “Ömer abi, altı üstü üç plastik oyuncak ve onlara namaz kıldıran bir çocuk!” diye bakılabilmesine karşılık, asıl bakılması gereken şeylere “kendisi de kelime olarak” o fotoğraf üstünden dikkatlerinizi çekmeye çalıştık.

Üstelik insanın düşünmeyi ve okumayı sevmediğini bile bile…

#Aktüel
#Toplum
#Ömer Lekesiz
9 months ago
‘Ver kızıma bir Wonder Woman kırbacı!’
İyi Ki Varsınız
Bir Başka Mesele: Neden cinsiyet değiştiriyorlar?
Birliğe çağrı
Adamın adı Filistin
Dünya bu gençlerle güzelleşecek