|
Tuzla Bahar Projesi’ne ne oldu
Uyuşturucu bağımlılığı
bütün dünyada bir halk sağlığı sorunudur ve bu bağımlılıkla mücadele etmek devletlerin asli görevidir.

Yönetimlerin değişmesiyle bu görev değişmez.

Ve bu bağımlılığın tedavisi
21 günlük ayakta
tedavi
veya kısa süreli yatakta ilaçla tedavi şeklinde yapılmaz.

Tedavi için uzun süren bir rehabilitasyon şarttır.

Rehabilitasyon yani topluma yeniden kazandırmak.

**

Bahar Projesi
; kadın ve erkek bağımlılığı olan kişileri, ruhsal açıdan desteklemek, toplumsal, ailevi ve mesleki rollerini sürdürmelerine yardımcı olmak ve onları yeniden hayata döndürmeyi hedefleyen bir projeydi.

Amacı; ayakta tedaviler ile iyilik halini sürdüremeyen alkol ve madde bağımlısı bireyler için sağlıklı, güvenli ve şefkatli bir tedavi ortamı oluşturarak yaşamını yeniden planlayıp yapılandırmasına destek olmaktı.

2019 yılında
Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlı
İstanbul’un Tuzla ilçesinde yataklı rehabilitasyon merkezi Tuzla BAHAR (Bağımlı hastalara rehabilitasyon) kuruldu.

Tuzla BAHAR Merkezi’nde tıbbi ve psikiyatrik tedavi, rehabilitasyon, yakın takip, aileye destek, meslek edinme ya da akademik eğitime devam esas alındı. 7/24 hizmet veren merkezde 1 uzman hekim, 2 pratisyen hekim, 3 psikolog, 6 hemşire, 1 sosyolog, 12 öğretmen ve usta öğretici görev yapıyordu.

Sağlık Bakanı
Recep Akdağ
’ın öncülüğünde kurulan merkeze bakanlık çok önem veriyordu.
Projeyi geliştiren, yürüten ve başında olan Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi
Prof. Dr. Rabia Bilici
merkezden çok umutluydu.
Yapılan iş birliği anlaşması çerçevesinde Sağlık Bakanlığı’na bağlı rehabilitasyon merkezine
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
lojistik destek, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi de
sağlık personeli hizmeti
desteği veriyordu.

Merkezde kadın ve erkek bağımlılar için ayrı ayrı ev sıcaklığında hizmet alanları vardı.

Normal hayata tutunabilmelerini sağlamak için isteyenlere
marangozluk, su tesisatçılığı, elektrikçilik, seramik, bahçıvanlık, aşçılık
vb. kurslar veriliyordu.
Ayrıca sınıf dersleri (
Türkçe, fen bilgisi, tarih
vb.) takviyesi ile yarıda bırakılan akademik eğitimin sürdürülmesi sağlanıyordu.
İyileşme becerilerini geliştirme amacıyla; tekrar kullanmayı önleme, ruhsal gelişim (
iletişim becerileri, öfke, stresle başa çıkma
vb.) ve yaşam becerilerini geliştirme ile ilgili psikoeğitim grupları ile bağımlılara sosyal beceri eğitimi veriliyordu.
Bağımlıların,
spor aktiviteleri
ile de hayata bağlanması sağlanıyordu.
Mutfak atölyesi, seramik, resim, ahşap yakma, müzik
vb etkinliklerin yanında dış aktivitelerle üyelerin sosyal yaşama uyumunu arttırmak amacıyla belirlenen günlerde, tarihi veya doğal özelliği olan yerler,
müze, tiyatro, sinema, sergi
vb. yerlere ziyaret gerçekleştiriliyordu.

**

Bu süreç içerisinde 10 kişi kapasiteli kadınlara ayrılan
Tuzla Bahar Merkezi
bölümünde uyuşturucu bağımlısı iken hamile kalan, ailesi ve eşi tarafından dışlanan bir kadın bu merkezde tedavi gördü.

Ailesi ile arası düzeltildi ve çocuğu ile evine döndü.

Ben de sokaktakilerin dertleriyle dertlenen
Balat semtindeki
Hz. Kaab Camisi’nin imamı Emin Kır hoca
, kadının hikâyesini anlattığında öğrenmiştim merkezin varlığını.

Tuzla Bahar Merkezi olmasaydı muhtemelen bugün o kadın ve o bebek nerede olurdu ya da hayatta kalırlar mıydı bilemiyoruz?

**

Sonra ne oldu?

Sonra Sağlık Bakanı değişince
devlette devamlılık esastır
anlayışı ihmal edildi.

Ardından gelen bakanların döneminde projeye gerekli destek verilmedi.

Verilmeyince işler aksamaya başladı.

Yine bu zaman sürecinde
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
seçimlerinde Belediye Başkanlığı’nın muhalefete geçmesiyle sıkıntı daha da büyüdü.

Belediye daha önce yaptığı anlaşmada yan çizmeye başladı.

Erenköy
Hastanesi yetkilileri de merkezin kendilerine mali yük olduğunu gerekçe göstererek merkezin kadınlar bölümünü kapattı.
Devlette devamlılık ilkesinin
ihmalinin faturası da bağımlılıktan kurtulmak isteyen kadınlara kesildi.
Uyuşturucu bağımlılığının
kadın erkek dünyayı sardığı, uyuşturucu yaşının dünyada 15’e kadar indiği bir dönemde böyle bir projeyi sahiplenmek ve daha da geliştirmek gerekmiyor muydu?
#bağımlılık
#uyuşturucu
#Yaşar Süngü
10 ay önce
Tuzla Bahar Projesi’ne ne oldu
Bir Başka Mesele: Aşırı hayvan sevgisi ‘kaydırılmış merhamet’ projesidir
Sahibinin Sesi
BM değil, Mekke Sözleşmesi
Kızın adı Rachel
Bin 187 dokunuş ve 30 genç