Uluslararası ilişkilerde akıl elbette tamamen devre dışı olmaz, ama çoğu kez belirleyici olan duygular, karakterler, kişiliklerdir. Bazı ülkelerin kültürel karakterleri de belirleyici olabildiği gibi o ülkeleri yöneten şahsiyetler de o kültürel karaktere çok şey katar veya ondan çok şey alırlar. Alıp verdikleri şeyin düz bir hesabı da yoktur, bazen olumlu bazen olumsuz.
Ne de olsa Uluslararası ilişkiler de insanlar arası ilişkilerin sadece bir başka düzeyidir. Bu düzey ise insanlar arasındaki ilişkilerin tabiatından tamamen muaf olmuyor. Duygular, alınganlıklar, milli gurur, heyecan, kibir, tamahkarlık ve gaflet ve dalalet.
Günün sonunda yapılacak her karşılaştırma bu sürecin en sağduyulu, en akıllı ve savaştan bütün dünyanın lehine bir çözüme götürebilecek bir kanalı açık ve canlı tutan aktörünün Türkiye olduğunu ortaya koyuyor.