Herşeyden önce Güngör içinden doğduğu camiayla organik ilişkisini hiçbir zaman kesmemekle birlikte o camia içinde yeri geldiğinde aykırı düşünmekten ve o camiaya bu yolla gerçek anlamda katkılarda bulunmaktan geri durmamış bir aydın. Kültür ve Medeniyet arasında yaptığı ayırımla kültür değişmelerinde vazgeçmemiz ve korumamız gereken ilke ve değerler konusunda Ziya Gökalp’in meşhur yaklaşımına ciddi bir eleştiri getirmiştir. Bu eleştirileri yüzünden içinden geldiği camia tarafından ciddi rezervlere maruz kalmış olsa da dışlanmış olduğu söylenemez. Nitekim bu eleştirilerin yer aldığı kitap uzun süre kitaplarını yayınlayan yayınevi tarafından yayınlanmayacak, ama sonra külliyatı içindeki yerini alacaktır. Ziya Gökalp’e yönelik eleştirileri aslında Türk Milliyetçiliğinin eninde sonunda hesaplaşması gereken bir alanla ilgilidir.
“Bu arada Türkiye ile öbür Ortadoğu memleketleri arasındaki kültürel temasların kurulması ve artırılması şarttır. Unutmayalım ki, Batılı devletlerin Birinci Dünya Harbinden sonra Ortadoğu’ya ekmiş oldukları nifâk tohumları bize de çok tesir etmiştir. Arap denince, yeni Türk nesillerinin aklına daima Türk ordularını arkadan vuran İngiliz maşası bedevî kabileleri gelir; Araplar da Türk deyince en çok İttihatçı Cemal Paşa’nın Suriye’de yaptıklarını hatırlarlar. Her iki tasavvur da yanlıştır, iki tarafı birbirine düşman etmek için İngilizler tarafından uydurulmuştur. Arapların bu yanlış tasavvurdan kurtulmalarını istiyorsak, biz de memleketimizdeki Batı kuklası münevverlerin sistemli bir şekilde yerleştirmeye çalıştığı Arap düşmanlığının bütün izlerini silmeliyiz. Unutmayalım ki, Arap düşmanlığı propagandasının temelinde İslâm düşmanlığı vardır; İslâm dünyasının yan yana yaşayan iki büyük kitlesini birbirine düşman etmek, böylece her birini tek tek Batılılara esir etmek gayreti vardır. Ortadoğu devletleri arasında ilim, kültür ve sanat münasebetleri dost ile düşmanı ayırt etmekte hepimize yardımcı olacaktır. Bu sahada da Türkiye’nin insiyatif kullanması sağlam bir dış politikanın gereği sayılmalıdır.
Avrupa Ortak Pazarının kuyruğu mu, yoksa Ortadoğu’nun başı mı olacağız? Bize düşman olan ve düşman kalacak olan bir medeniyetin çöpçülük hizmetini mi, yoksa kendi medeniyetimizin öncülüğünü mü yapacağız? Türk münevveri bu konuda derhal bir karar vermelidir.”