İkinci bir nedeni de muhtemelen bu mezheplerin kelam alanında yürüttükleri tartışmalar kitleler için gereğinden fazla entelektüel-ilmi tartışmalar olarak görülmüştür. Kitlelerin hepsi her türlü itikat tartışmasını kelami entelektüel derinliklerde algılamıyor. Olabilecek en basit düzeyde bu tartışmaların tercüme edilmiş ve basitçe ifade edilmiş olması gerekiyor. Bu tercümeyi ilmihaller, imanın şartları, 32 farz, 54 farz gibi ezberler sağlıyor ama burada bile kitleleri mezheplerin kendi aralarında yürüttükleri derin entelektüel tartışmalar fazla ilgilendirmiyor. Belli dini bilgi ve kabullerin kitlelerce benimsenmesi, bir davranış ve ahlak koduna dönüşmesi sanıldığından çok daha karmaşık bir süreçtir.
Tabi Maturidilik vurgusunun bir amacı da ona atfedilen düşünce ve özellikler dolayısıyla, tersinden Eşariliğe geri kalmışlığımızın sorumluluğunu yükleme amacı taşıyor gibi. Bu da başka bir mülahaza hak ediyor.