Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), uzun süredir uyguladığı para politikası seti sebebiyle faiz indirimlerinin kağıt üzerinde kaldığı ve piyasaya yansımadığı konusunda eleştiriliyor. Para Politikası Kurulu (PPK), Kasım 2024’te yüzde 50 seviyesinde bulunan faizleri son 1 yılda yüzde 38'e kadar düşürdü. Aynı dönemde yüzde 60'larda seyreden ticari kredi faizleri, Merkez Bankası'nın yaptığı 12 puanlık indirime rağmen Kasım 2025 itibarıyla ancak yüzde 54'e geriledi. Ticari kredi faizlerindeki düşüş 6 puanla sınırlı kaldı.
TCMB uzmanları dün yayınladıkları analizde, bankaların politika faizinden borçlanma imkânı varken mevduata yüksek oranlar vermesini "maliyet artırıcı bir tercih" olarak niteledi. Analizde, "Bankalar oluşan fonlama maliyetleri üzerine düzenleme giderleri ve kâr beklentilerini de ekleyerek kredileri fiyatlıyor" denildi. Ayrıca kredi ve mevduat gelişiminde kısa vadelilerde politika faizinin belirleyici olduğu, uzun dönemde ise beklentilerin ve risk algısının öne çıktığı vurgulandı.
Bankalar için zorunlu kıldığı TL mevduat tutma çıpalarına analizde hiç yer vermeyen Merkez'in, sorumluluğu sektöre atması dikkat çekti. Raporda, temmuz-ekim dönemindeki 650 baz puanlık indirimin piyasaya "belirgin" yansıdığı savunulsa da ihtiyaç kredilerindeki sınırlı düşüşün "makroihtiyati tedbirlerden" kaynaklandığı da kabul edildi.
SUNULAN FAİZ ORANLARI VİTRİN DEĞERİNDE
İş dünyası, bankaların sunduğu faiz oranlarının çoğu zaman bir "vitrin" değerinden öteye geçemediğini söylüyor. İşletmelerin bankaya gittiğinde "limit yetersizliği" veya "katı teminat şartları" gibi engellerle karşılaştığı belirtiliyor. Ortaya çıkan tablo, faiz indirim döngüsünün aslında sembolik bir geri çekilme olduğunu ve piyasada gerçek bir genişleme yaratmadığını gösteriyor.
REEL SEKTÖRÜN BEKLENTİSİ KARŞILIKSIZ
Analistler, makroihtiyati tedbirlerin ve miktar kısıtlamalarının gevşetilmediği bir senaryoda, kağıt üzerinde düşen faizlerin reel sektöre "ucuz kredi" olarak dönmesinin bir süre daha gecikeceğini öngörüyor.
Finansman sarmalının 3 temel sebebi
Piyasadaki finansman kilitlenmesinin temelinde TCMB’nin uyguladığı karmaşık denetim mekanizması yatıyor.
* Miktar kısıtlamaları: Bankaların kredi hacmini genişletmesini engelleyen sıkı büyüme sınırları.
* Maliyet baskısı: Kredi vermeyi maliyetli hale getiren zorunlu karşılık yükümlülükleri.
* Mevduat direnci: Tasarruf sahiplerini TL'de tutma çabasıyla yüksek seyreden mevduat faizleri, bankaların kredi maliyetlerini aşağı çekmesini zorlaştırıyor.