Envanterindeki yerliliği yüzde 80’lere çıkaran Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) birçok silah ve aracın milli muadili hizmet veriyor. Yakın gelecekte ise Mehmetçik, Anadolu’da üretilen yeni silah ve sistemlerle daha da güçlenecek. Savunmada ABD ve Batı’nın açık ve örtülü ambargolarını milli üretim sistemlerle aşan Türkiye, savunma sanayii envanterinde önemli oranda yerlileşme sağladı. Savunma sanayii şirketleri bu konuda yurt dışında da büyük ilgi gören önemli ürünlere imza attı. Türkiye, ambargolarla sınırlandırılmak istenirken, Batı’nın hesaplarını bozacak şekilde savunma ürünlerinde ihracatçı konumuna yükseldi.
ÜRETİM VE TEKNOLOJİ ATAĞI
Muharebeden muhabereye, denizden havaya savunmada millilik çağını başlatan üretim ve teknoloji ataklarından öne çıkanlar şöyle; Milli muharebe tankı Altay ile kara kuvvetlerine kuvvetlendirecek olan TSK, öncesinde Alman yapımı Leopard 1-2 tankları ile ABD yapımı M-60, M-60A3 tanklarını kullanıyor. Görücüye çıkan Altay’da önümüzdeki yıllarda seri üretime geçilmesiyle modernize edilerek kullanılan ithal zırhlıların da devri kapanacak. Kara harekatlarının yıldızı olan Fırtına obüslerini geliştiren Türkiye, öncesinde Alman yapımı M52T obüsünü kullanıyordu.
EN BÜYÜK DEĞİŞİM HAVADA
Çok namlulu roket atarda (ÇNRA) da yerlileşen envanter, Sakarya, Kasırga, Yıldırım ve Bora ÇNRA ile gücünü daha da artırıyor.Tanksavarlarda ise önceki dönemlerde Rus, Amerikan ve Fransız yapımı silahlar kullan Türk ordusu, UMTAS ve OMTAS’larla yerlileşti. Havada ise uçaksavar ve hava savunma sisteminde de büyük ölçüde yerlileşme mevcut. Alçak, orta ve uzun menzilli füzelerde Amerikan ve İngiliz yapımı sistemler kullanan Türk ordusu, Hisar-A, Hisar-O ve SİPER’i geliştirdi. Savunma sanayiinin en büyük atılımlarının başında gelen hava harp araçlarında da büyük kabiliyet mevcut. Bir kısmı kullanılan bir kısmı ise gelecekte envantere dahil olacak Bayraktar-TB 2, Anka, Hürkuş, Gökbey, Akıncı, Hürjet ve Milli Muharip Uçak gibi sistemlerle havada da yerlilik zirve yapacak.
MAVİ VATAN'DA YERLİLİK HIZLANDI
Mavi Vatan’ın korunmasında ise filolar Milgem’in yanı sıra TF-2000, LHD Anadolu ile güçlenecek. Deniz Kuvvetlerindeki milli atılım ürünler halen hizmet veren Fransız menşeli Burak sınıfı korvet, Meko sınıfı Alman yapımı fırkateyn ile yine ABD yapımı Gabya sınıfı fırkateynin yerini alacak. Denizaltında ise Milden, Alman yapımı Ay/Gür sınıfı denizaltılarını ikame edecek.
Gökbey'i milli motor uçuracak
Türkiye'nin yerli ve milli imkanlar ile üretilen genel maksat helikopteri Gökbey'de kritik gelişme yaşandı. Gökbey'e güç verecek insanlı uçuş olgunluğuna ulaşmış iki motoru hazır hale geldi. TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, “Bir aksilik olmazsa mart sonunda insanlı uçuş için ilk iki motorumuzu vereceğiz, TUSAŞ da bu motorları takacak. İlk insanlı uçuşu bu yıl içinde görürüz diye umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Kablolu drone envantere girdi
Türk savunma sanayii bünyesinde geliştirilen ve güvenlik güçlerinin kullanımına sunulan çözümlere yenileri ekleniyor. Bu kapsamda, kablolu drone sistemi çözümleri de güvenlik güçlerinin envanterine girmeye başladı. Kesintisiz uçuş, güvenli iletişim, GPS sinyalleri olmadan görev yapabilme yeteneğine sahip kablolu dron sistemleri güvenlik güçlerinin envanterine girerken gözetleme balonu konusunda ihracat kapısı açıldı. Otonom Teknoloji Genel Müdürü Ahmet Nezir Ertürk, İlk ürünleri Doruk ve Dolunay isimli "aerostat"ların (havada statik duran balon) 1-2 hafta kesintisiz havada kalabildiğini, 80-90 kilogram, hatta daha fazla ağırlıkta yük taşıyabildiğini belirterek, bu balon sistemlerinin yere bağlı olarak 300-500 metre irtifalara çıkabildiğini dile getirdi.
İHRACAT KAPISI AÇILDI
Ahmet Nezir Ertürk, kablo güdümlü balon sistemleriyle yurt içinde çeşitli askeri projelerde yer aldıklarını da söyledi. Doruk ve Dolunay isimli iki farklı havada statik duran balon ürününün yurt içinde kullanıldığını ifade eden Ertürk, şöyle konuştu: "Bölgemizdeki tek firmayız diyebiliriz. Bu kapsamda bölgemizde faaliyetlerde bulunuyoruz. Yurt dışında çeşitli anlaşmalar imzaladık. Bir komşu ülkemizle anlaşmamız oldu. Teknolojimizi dışarıya transfer eden noktaya geldik."