CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Twitter hesabından paylaştığı videoda Türkiye'de başörtüsü sorunu olduğunu iddia ederek, bunu yasal güvenceye alacaklarını söylemişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü açıklamasıyla ilgili konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, CHP'nin başörtüsü ve inanç özgürlüğüyle alakalı sicilini temize çekmek istediğini söyledi.
Bakan Yanık, "Bir seçim hamlesi ama bu, CHP'nin başörtüsü özgürlüğüyle alakalı yakın geçmişte AYM'ye iptal için gittiğini unutturmaya yetmez" dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, sosyal medyadan dün akşam yaptığı paylaşımda ise, "Sn. Kemal Kılıçdaroğlu yine ülke gündemini geriden takip etmeye devam ediyorsunuz. Kadınların kılık ve kıyafetlerinden ötürü ayrımcılığa maruz kaldığı ve sizlerin de o dönem alkış tuttuğunuz o karanlık günler hamdolsun ki AK Parti iktidarları döneminde son buldu" ifadelerini kullandı.
KEMAL KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Dün akşam sosyal medya hesabından bir video paylaşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi barıştırma yolu zor ve engebeli bir yol. Ve bu yolda hep beraber yürümek zorundayız. Bu yaralardan biri de başörtüsü mevzusu. Burada bizim de yanlışlarımız oldu geçmişte. Bu meseleyi toplum olarak aşma, geride bırakma zamanı.
Kadınlara giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Yarın itibariyle bu yarayı sonsuza kadar kapatacak adımı atıyoruz. Kanun teklifimizi, grup toplantısından hemen sonra, TBMM'ye sunacağız" diye konuşmuştu.
KILIÇDAROĞLU BAŞÖRTÜLÜLERE SORUŞTURMA AÇMIŞTI
- CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 1998 senesinde SSK Genel Müdürlüğü görevindeyken başörtülü çalışanlar hakkında soruşturma başlatmıştı. Kılıçdaroğlu'nun o dönem yaptığı açıklama şöyle: Başbakanlık genelgeleri doğrultusunda personelimizden kılık kıyafet yönetmeliğine uymasını istiyoruz. Personelin birçoğu türbanını çıkarırken, bir kısmı türban üzerine peruk takmaya başladı. Mahkeme kuralları var. SSK avukatları da bu kurallara uymak zorunda. Türbanla duruşmalara girme konusunda ısrar etmeleri ve mahkemeye girememeleri üzerine, görevlendirildikleri davalar tehlikeye giriyor.