Bayrağı biz devraldık

15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin üzerinden 6 yıl geçti. O gece destansı mücadelede şehit olanların yakınları ve gaziler “Nöbet bizde; bayrağı biz devraldık. Yine böyle bir kalkışma olsa, vatan için sokağa çıkarız” diyor.

Aybike Eroğlu Rabia Şenol Saliha Engin Yeni Şafak
Ayşegül Yazıcı

FETÖ’nün hain kalkışmasının üzerinden 6 yıl geçti. Yeni Şafak, 15 Temmuz gecesi hainlere geçit vermeyen kahramanların aileleriyle ve gazilerle görüştü. Acısı ilk günkü gibi taze olan ailelerin hepsinden verilen tek bir mesaj var: “Artık nöbet bizde, bayrağı biz devraldık. Yine olsa, vatan için yine sokağa çıkarız.”

ŞEHADET NASİP İŞİ

- Şehit Medet Ekizceli’nin eşi Esra Ekizceli: Hayat devam ediyor ama acısı da sancısı da ilk günkü gibi taze. Eşim, ailem, vatan, millet için sokağa çıktı. Yeniden olsa hiç birimiz evde beklemeyiz, yine sokağa çıkarız. Şehadet nasip işi. Çocuklarım Hüseyin Efe (15) Metehan’ın (12) babasız büyüdüğünü görmek gerçekten zor.

- Şehit Mehmet Karaaslan’ın eşi Sevda Karaaslan: Çok zor bir durum ama yeniden olsa, hiç tereddüt etmeden yine sokağa çıkarım. O zalimlere karşı dururum. 15 Temmuz gecesi iki Erzurumlu vatandaş eşimin arabasına binmiş, birlikte gitmişler. Yolda bu kişilerden biri, “Abi Diyarbakırlıları bugüne kadar hiç sevmezdim” demiş. Eşim de, “Eğer ölürseniz ben sizi yad ederim, ama ben ölürsem bunu hiçbir zaman unutmayın Müslüman Kürt vatan haini olmaz” demiş. Bu kardeşler bana bu olayı ağlayarak anlatmıştı.

ÇOCUKLARIMLA YİNE VATANI SAVUNURUM

- Şehit Alparslan Yazıcı’nın eşi Ayşegül Yazıcı: O gece elimizden geleni yaptık. Hep beraber ülkemizi korumaya çalıştık. Bu davada şehidimiz var ama onurluyuz.

Şanlı, asil bayrağımızda bizim de bir damla kanımız var. Allah bir daha göstermesin ama eğer böyle bir şeyle tekrar karşılaşırsak çok daha güçlenmiş, kuvvetlenmiş ve bilinçlenmiş bir şekilde meydanlarda 3 çocuğumla beraber bu vatanı savunuruz.

TÜRK GENÇLERİNİN CESARETİNİ GÖRDÜK

- Şehit İbrahim Yılmaz’ın eşi Esma Yılmaz: Eşim çok mütevazi bir insandı. Çok iyi bir baba ve eşti. Bizi Allah’ın emanetleri olarak görürdü. Kendisi hafızdı, dini ilimler ve Arapça eğitimi almıştı. Vefat ettiğinde 25 yaşındaydı, İbrahim ve niceleri dün de bugün de yarın da Müslüman Türk gencinden ümit kesilmeyeceğini tüm dünyaya gösterdiler, yine gösterirler inşallah.

KANIMIN SON DAMLASINA KADAR

- Şehit Fahrettin Yavuz’un eşi Meryem Yavuz: Eşim Cumhurbaşkanı’nın açıklamasından sonra hiç beklemeden ‘Ben gidiyorum’ dedi. Bir saat sonra Harbiye’deki TRT binasının önünde şehit olduğu haberini aldık. Allah göstermesin yeniden olsa ilk işim çocuklarımla sokakta olmak. Şu anda 14 ve 11 yaşında olan çocuklarım, onlara unutturmuyorum. ‘Babamızın kanı yerde kalmayacak’ diyorlar.

BABAMIN VURULDUĞUNU PARKTA ÖĞRENDİM

- Gazi Enes Babacan: Evim Atatürk Havalimanı’nın yakınındaydı. Orada FETÖ’cülerin açtığı ateşle kolumdan vuruldum. Sürekli Kelime-i Şehadet getirdim. Yine olsa, hiç düşünmeden dışarı çıkarım, vatanımız tehlikede ise her zaman sorumluluk alırım.

- Gazi Musa İlhan’ın Kızı Ebrar Nur İlhan (17): 15 Temmuz 2016’da ben 11 yaşındaydım. O gece babamın evden çıkmasını hiç istememiştim. İçimde kötü bir his vardı. Babam o gece vurulmuş, kalbine G3 mermisi saplanmış , 4 gün yoğun bakımda kalmış. Vurulduğunu parkta oyun oynarken duydum. Onunla gurur duyuyorum. Babam gibi vatanseverler ve onların yetiştirdiği çocuklar sayesinde bu vatana hiç bir şey olmayacak.

TANKLARI DURDURACAK GÜÇTE HİSSETTİM

- Gazi Sinan Esen: Ben Maltepe’de oturuyorum. O gece darbe girişimini duyduğumda abdestimi aldım ve köprüye gitmek istedim. Köprüye giden yollar kapandığı için Cevizli’de tankların çıkış yaptığı yeri durdurmaya çalışıyorduk. Rabb’im bana öyle bir güç kuvvet verdi ki, oradan çıkan tankları tek başıma durduracak kadar gücüm varmış gibi hissettim. Bu hain darbe girişiminin başarısız olmasının sebebi, vatanına aşık insanların o gece bütün güçlerini ortaya koyup meydanlara çıkmasıydı. O gün ben şehadet için yola çıkmıştım, Rabb’im bana gaziliği nasip etti. Elhamdülillah, yine olsa yine canımızı ortaya koyarız.

Annemizle gurur duyuyoruz

- Gazi Safiye Bayat’ın Oğlu Harun Semih Bayat (16): 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında 10 yaşındaydım. Darbeden haberim bile yoktu. Sonradan görüntüleri görünce çok şaşırdım. Annemi köprüde darbecilere meydan okurken görünce çok gurur duydum. Zaten annem, vatan, millet konularında çok duyarlı bir insandır. Herkesin yapamayacağını yapan cesur bir kadın. Onunla gurur duyuyorum. Biz de gerekirse onun yolundan gideriz.

- Bayat’ın Kızı Esila Hayrünnisa Bayat (12): Darbe girişim olduğunda 6 yaşındaydım. Annem beni bırakıp köprüye, direnmeye gitmiş. Orada bacağından yaralanmış. Sağ kemiği kırılmış. Onu görmek için hastaneye gittiğimde geçmiş olsun dedikten sonra ilk kurduğum cümle ‘Neden beni de yanında götürmedin?’ oldu. Çünkü ben de annemle beraber cesurca yürümek isterdim. Vatansever bir insanın kızı olmaktan gurur duyuyorum.