Çok ağır bedel ödeyecekler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Astana mutabakatını ihlal ederek bir haftada 13 TSK personelini şehit eden Şam rejimine gereken cevabın verildiğini söyledi. Harekatın daha da güçlü devam edeceği mesajını veren Erdoğan, “Bunlar, bizim Mehmetlerimize saldırdıkça bedelini çok ama çok ağır ödeyecekler” dedi.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Erdoğan

Beştepe Millet, Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İdlib’deki saldırıyı değerlendirdi.

İdlib’de Suriye rejimi tarafından gerçekleştirilen hain saldırıda şehit düşen askerlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Erdoğan, “Rabbim şehitlerimizi cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin. Sevgili Habibi’ne komşu eylesin” ifadelerini kullandı. Erdoğan, ayrıca şehitlerin ailelerine, yakınlarına ve aziz milletin her bir ferdine de sabır dileğinde bulundu.

ATILACAK ADIMLARI AÇIKLAYACAK

Yarınki (bugün) grup toplantısında Suriye meselesini ve bundan sonra atılacak adımları paylaşacaklarını dile getiren Erdoğan, dün yapılan üst düzey toplantıyı hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Gerekli karşı cevapları en üst düzeyde Suriye tarafına verdik. Ciddi manada orada, özellikle de İdlib’de misliyle belalarını buldular ama yetmez, daha devam edecek. Çünkü bunlar bizim Mehmetlerimize saldırdıkça bedelini çok ama çok ağır ödeyecekler ve bu adımları da yarın kamuoyu ile paylaşacağım.”

'Esed rejimi belasını buldu ama yetmez'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni'nde konuştu. Erdoğan 'Yarınki grup toplantısında Suriye meselesini ve bundan sonra atacağımız adımlar açıklayacağım. Rejim ciddi manada orada özellikle de İdlib'de misliyle belalarını buldular. Ama yetmez, daha devam edeceğiz. Çünkü bunlar bizim Mehmetlerimize saldırdıkça, bedelini çok ama çok ağır ödeyecekler' ifadelerini kullandı.


BEŞ ÜLKE ARASINDAYIZ

Bağrındaki nice kıymetli hazineyi, insanlığın istifadesine sunan bereketli toprakların bugün de en nadide mücevherleriyle tüm dünyanın ilgisini üzerine çektiğini bildiren Erdoğan, “Ülkemiz, yaşayan insan hazineleri bakımından dünyanın en mümbit coğrafyasında yer alıyor. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine kayıt ettirdiğimiz 18 unsur ile 178 ülke içinde en çok kültürel değerlere sahip 5 ülke arasında bulunuyor” dedi.

MEDENİYETİMİZİN MUHAFIZLARI

Bugün ödül alan kişileri “Medeniyetimizin muhafızları” olarak gördüğünü belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaşayan İnsan Hazinelerimiz, milli kültürümüzün bayraktarı ve usta-çırak geleneğinin seçkin temsilcileridir.

Böylesine köklü, böylesine özgün bir medeniyet müktesebatına sahip olmamıza rağmen maalesef kıymetini uzun yıllar bilemedik. Bunda Türkiye’nin kültür, sanat ve siyaset hayatını kuşatan ideolojik bakış açısının elbette önemli payı bulunuyor.”

Kültürel soykırım yaşadık

  • Bir dönem çağdaşlaşma adına milletin ruh kökü ile bağını koparmaya yönelik pek çok girişimin yaşandığını belirten Erdoğan, “Tabiri caizse bir kültürel soykırım yaşadık. Tek parti yıllarında kültür hayatımızı esir alan anlayış çağdışı yaftası vurduğu kadim değerlerimizi bu topraklardan söküp atmak için her yolu denedi. Musikiden mimariye, edebiyatımızdan geleneksel sanatlarımıza kadar bizi köklerimize bağlayan ne varsa dışlandı, görmezden gelindi, izleri silinmeye çalışıldı. Milletin değerlerini, milletin zevk ve kültürünü gerilik emaresi olarak gören bu kültürel faşizm en büyük darbeyi Türkiye’nin kültür ve sanat hayatına vurdu” dedi.
  • Türkiye’de uzun yıllar sinemadan tiyatroya birçok alanda başarıdan, kaliteden veya estetikten ziyade ideolojik idiyetin ödüllendirildiğinin altını çizen Erdoğan, “Sanatçılar ortaya koydukları ürünlerden daha çok siyasi görüşlerine göre baştacı edilmiş ya da yok sayılmıştır. Çoğu zaman hiçbir sanat değeri olmayan eserler yüceltilirken milletin bağrından çıkmış sanatçıların özgün eserleri kasıtlı bir şekilde geri plana itilmiştir” ifadesini kullandı.

"Yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad"
MHP Genel Balkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu. İdlib'de 5 şehit verdiğimiz rejim saldırısıyla ilgili sert ifadelerde bulunan Bahçeli, 'Esad tahtından indirilmeden ne Suriye'ye ne de Türkiye'ye huzur gelecektir. Türk milleti gerekirse ve başka da seçenek görülmezse Şam'a girmeyi şimdiden planlamalı ve zalimleri yerle yeksan etmelidir. Diyorum ki yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad. Ocağımıza düşenlerin ocağı söndürülsün, evlatlarımızı toprağa serenlerin hayat pınarları kurutulsun.' diye konuştu


Ödüllerini verdi

Erdoğan, ipekböcekçiliği geleneği alanında Hasan Büyük Aşık’ı, alem ustası Mahmut Efeoğlu’nu, kemençe yapım ustası Hasan Sancak’ı, Damal bebek yapım ustası Fidan Atmaca’yı, çini sanatı alanında Hamza Üstünkaya’yı, telkari alanında Suphi Hindiyerli’yi, Çanakkale seramik alanında İsmail Bütün’ü, ebru sanatçısı Ahmet Hikmet Barutçugil’i, bitki yetiştirme ve ağaç aşılama alanında Orhun Güven’i, Abdallık Geleneği davul yapım ve icrası alanında Adem Göçer’i, aşıklık geleneği temsilcilerinden Maksut Koca ve Ali Rıza Ezgi’yi, sipsi yapımı ve icracısı Mehmet Bedel ile Halime Özke’yi ve Eşme kilimi dokuma ustası merhum Ümmü Balyemez adına ödülünü alan oğlu Ümit Balyemez’ı tebrik etti.

Sanatta da vesayet zincirlerini kırdık

  • Son 17 yıldır kültür sanat hayatının zenginleşmesine işaret eden Erdoğan, “Türkiye sadece siyasette, ekonomide, savunmada değil kültür, sanat ve edebiyat alanında da vesayet zincirlerini artık kırmıştır. Şiirleri, kitapları, müzikleri yasaklayan bir ülkeden şairleri, edebiyatçıları arasında ayrım yapmayan, sanatçılarını ötekileştirmeyen, asırlara sari zengin kültür mirasına sahip çıkan yepyeni bir Türkiye’ye kavuştuk. İnşallah bir daha asla milletimizin üzerine vesayet gölgesini düşürmeyecek, kuşatıcı, kucaklayıcı tavrımızı devam ettireceğiz” dedi.

Neler Oluyor | TSK binlerce asker ve tank yığdı: Suriye'de savaşın seyri değişiyor mu?
İdlib'de büyük bir askeri hareketlilik söz konusu. Bir tarafta TSK ve muhalifler diğer tarafta Esed rejimi ve destekçileri Rusya ve İran.

Peki, Türkiye İdlib'e neden binlerce asker, tank ve zırhlı araç gönderdi? Türkiye Esed rejimle savaşa mı giriyor?

'Neler Oluyor' serisinin dördüncü bölümü ile karşınızdayız.