Emanetine sahip çıkacağız

15 Temmuz şehidi foto muhabirimiz Mustafa Cambaz anısına Yeni Şafak Gazetesi tarafından düzenlenen ‘Şehit Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması’nda dereceye giren yarışmacılar ödüllerini aldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan “ Yarışmaya iştirak eden tüm kardeşlerimizin Şehit Mustafa Cambaz’ın emanetine ve mirasına hakkıyla sahip çıkacaklarını ümit ediyorum” dedi. Albayrak Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Albayrak ve Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu’nun ev sahipliğinde Çamlıca 1071 Kongre Merkezi’nde gerçekleşen ödül törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM Başkan Vekili Celal Adan, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’un yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Program Çamlıca Camii İmam Hatibi İshak Danış’ın Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başladı. 15 Temmuz hain darbe girişimi ve Şehit Mustafa Cambaz’la ilgili tanıtım filmlerinin ardından, ev sahibi olarak Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu davetlilere seslendi. Finalist fotoğrafların gösteriminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye geldi.

ALBAYRAK’A TEŞEKKÜR

• Mustafa Cambaz’ın adını yaşatmak için düzenlenen yarışmadan dolayı Albayrak Medya Grubu’nu tebrik etti. “Bu sene ilkini gerçekleştirdiğimiz yarışmanın her yıl prestijini artırarak devam edeceğine inanıyorum. Şehit Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması da basın dünyamıza yeni isimlerin katılmasına da yardımcı olacaktır” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan satır başları ile şunları kaydetti: Şehit Mustafa Cambaz yarışması da basın camiamıza yeni isimlerin katılmasına vesile olacaktır. Jürimizin titiz çalışmasıyla toplam 9 kişiye ödüllerini takdim edeceğiz. Ödül alsın ya da almasın yarışmaya katılan her kardeşime emeklerinden ötürü şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Yarışmaya iştirak eden tüm kardeşlerimizin Şehit Mustafa Cambaz’ın emanetine ve mirasına hakkıyla sahip çıkacaklarını ümit ediyorum.

ÖRNEK BİR İNSANDI

Mustafa Cambaz’ın hayat tarihçesini izledik. Şehidimizin davasına, ülkesine, milletine ve İslam ümmetine olan sevdasına bizzat şahitlik ettik. Şahsiyetiyle, duruşuyla temayüz etmiş, dokunduğu her gönülde silinmez izler güzel hatıralar bırakmış bir kardeşimizdi. Doğruluğu, dürüstlüğü, çalışkanlık ve samimiyetiyle mesai arkadaşlarına örnek olan İslam ahlakıyla donanmış vakur bir insandı. Kendisi hiçbir zaman ucuz hesapların, kolay yolların, geçici heveslerin peşinde koşmadı.

BEDEL ÖDEMEKTEN ÇEKİNMEDİ

• Zor da olsa sonunda ölüm de olsa hep hakkın hakikatin, adaletin safında yer almayı tercih etti. Mustafa Cambaz aynı zamanda doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalmış muhacirdi. Batı Trakya Türklerinden olan Mustafa Kardeşimiz Yunanistan’ın baskıcı politikalarına karşı cesurca mücadele vermiş, cesur bir yürekti. ‘Yunan’a askerlik yapmam’ diyerek Gümülcine’den İstanbul’a göç ettiğinde yeni evlenmiş ömrünün baharında bir gençti. İnandığı değerler uğruna bedel ödemekten asla çekinmedi. İstanbul’u özellikle Boğazı çok sever Türkiye’yi vatanı olarak görürdü. Mustafa Cambaz’ın dirayetli karakteri sadece özel hayatı beşeri ilişkilere, hepsinden önemlisi işine de yansımıştır. Nitelikli ve özgün çalışmalarıyla öne çıkmış son derece başarılı foto muhabiriydi.

ADINI TARİHE NAKŞETTİ

Kayıt fotoğrafçılığı olarak gördüğü mesleğinde 2000’li yıllardan itibaren Türkiye’yi adım adım dolaşarak 10 binin üzerinde fotoğraf çekmiştir. Yeni Şafak’ta görev yaptığı sırada 118 Ulu Cami’nin binlerce fotoğrafını çekerek büyük bir arşiv bırakmıştı. Mustafa kardeşimizi çileli hayatı, çektiği fotoğraflar ve şehadetiyle adını tarihimize nakşetmiştir. 15 Temmuz gecesi hiç düşünmeden yanından bir an olsun fotoğraf makinasını dahi almadan meydanlara ilk koşan kahramanlar arasındaydı. ‘Kalkışmayı yapanlar kalktıkları gibi oturamamalı’ diyerek sokağa fırladığı o gece şehadet şerbetini içen 251 kardeşimizden biri de Mustafa’ydı. Ruhunu 1 dolara satmış FETÖ’cü hainler Mustafa Cambaz kardeşimizi göğsünden 2 kurşunla vurarak şehit ettiler.

İSTİKBALİMİZİ HEDİYE ETTİLER

• Mustafa ile beraber kahramanca toprağa düşen 251 insanımız o gece canları pahasına bizlere istiklalimizi ve istikbalimizi hediye ettiler. Göğüslerini siper eden tüm yiğitlerden Rabbim razı olsun diyorum. Rabbim bizleri şehitlerimizin kutlu yolundan ayırmasın diye dua ediyorum. Bugün 85 milyon olarak üzerinde özgürce yaşadığımız bu topraklar bizlere aziz şehitlerimizin emanetidir. Her karışında bir aslanın yattığı Türkiye dünyanın en büyük şehitliğidir. Ülkemiz aynı zamanda tıpkı Mustafa kardeşimiz gibi doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalan mazlum ve mağdurlara kucak açmış bir esenlik yurdudur. Büyük Türkiye davasına sahip çıkmak, hepimiz için bir görev olmanın ötesinde şehitlerimize karşı mesuliyetimizin de gereğidir. Bu anlayışla 40 yıldır siyaset arenasında kararlı bir mücadele yürütüyoruz.

EZANLARIMIZ EKSİK OLMASIN

Mabetlerimizin üstüne namahrem eli değmesin, Ezanı Muhammediler semalarımızdan eksilmesin. Ayyıldızlı albayrağımız göklerde nazlı nazlı dalgalansın diye gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Zulüm 1453’de başlayan mankurtlara, Bizans artıklarına inat bu güzel şehre sahip çıkıyoruz. Fethin nişanesi olan Ayasofya’yı asli hüviyetine hamdolsun tekrar kavuşturduk. Fatih’in emaneti bu ibadethaneyi yeniden ezanla, namazla, salavatla, Kur’an-ı Kerim’in yüreklere işleyen mübarek tilavetiyle buluşturduk. Bizden önce yıllarca bağımsızlığa mahkum edilen güzel İstanbul’u yatırımlarımızla tekrar ayağa kaldırdık. Tüm dünyanın göz bebeği olan İstanbul’u Bir nakkaş titizliğinde cami, köprü, yol, tünellerle adeta ilmek ilmek dokuduk. Büyük Çamlıca Camiimiz tüm haşmetiyle İstanbul’u kucaklıyor. Mimar Sinan Camii aynı şekilde. Şimdi inşallah Barbaros Hayrettin Paşa Camii bu yılın sonuna doğru o da bitecek. O da bütün ihtişamıyla İslam’a ve Müslümanlara hizmet verecek.

TÜM SALDIRILARI BOŞA ÇIKARDIK

• Cumhuriyet mitingleri kılıflı altında açıkça darbe çağrısı yapıldı. Ağaç ve çevre bahanesiyle başlatılan Gezi olaylarıyla sokaklarımız ateşe ve kana bulanmak istendi. 17-25 Aralık’ta emniyet yargı teşkilatlarındaki militanları 15 Temmuz’da ordu içindeki hainleri kullanarak milli iradeyi saf dışı bırakmaya kalkıştılar. PKK’sından, FETÖ’süne, DEAŞ, DHKP/C’sine kadar besleyip büyüttükleri ne kadar yılan varsa hepsini üzerimize saldılar. Son 20 yıllık dönemde milli iradeyi gasp etmek milletin iradesine pranga vurmak için 85 milyonun birliğine beraberliğine, kardeşliğine dinamit koymak için gizli açık pek çok operasyon yapmaya kalktılar. Ama ne yaptılarsa bizim ülkemize, milletimize ve insanlığa hizmet yolundan alıkoyamadılar. Önce Allah’ın yardımı sonra aziz milletimizin samimi duası sayesinde tüm saldırıları boşa çıkarttık.

Soluklanmak yok yola devam

2023’e giden kritik süreçte karşılaşılan zorluklara rağmen mücade azmini perçinleyerek yola devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Yola çıkarken milletimize ne söz vermişsek inşallah bunların tamamını gerçeğe dönüştürene kadar bize durmak, dinlenmek, soluklanmak yok. Evlatlarımıza üzerinde özgürce yaşayacakları bir Türkiye bırakana kadar ilk günkü aşkla ve ilk günkü heyecanla çalışmakta kararlıyız.” dedi. Cumhurbaşkanı şu ifadeleri kullandı: “ Varsın birileri millete tepeden bakan elitlere yaranmak için 40 takla atsın. Varsın birileri aslını inkar etme pahasına masada koltuk kapmaca oynasın. Varsın birileri 15 Temmuz destanına kontrollü darbe iftirasını atan korkaklarla yol arkadaşlığı yapsın. Varsın 251 şehidimizin katillerini yargıdan kaçırmak için olmadık hesaplar peşinde koşsun. Biz son 40 yıldır hep ola geldiği gibi inşallah yarın da milletimizle gönül gönüle, omuz omuza yol yürümeye devam edeceğiz. Şehitlerimize minnet borcumuzu, onların uğruna hayatlarını feda ettikleri idealleri gerçekleştirerek ödemeyi sürdüreceğiz. Allah’ın izniyle 2023 hedeflerimizi hayata geçirecek, yavaş yavaş şekillendirmeye başladığımız 2053 vizyonunu evlatlarımıza kutlu bir miras olarak bırakacağız. Hak yolunda hakkaniyet yolunda adalet yolunda milletimizin güvenliği ve refahı yolunda son nefesimize kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Ölümsüz şehitlerimizin bize mesajı budur.”

Basınımızın yüz akı Yeni Şafak

• Erdoğan törendeki konuşmasında gazetemiz için şu ifadeleri kullandı: Yeni şafak gibi basınımızın yüz akı gazetelerimizin güçlü desteğiyle emperyalistlerin emellerini gerçekleştirmelerine izin vermedik. Kendini Türkiye’nin adeta patronu gibi gören azgın azınlığın sessiz çoğunluk üzerinde tahakküm ve baskı kurmasına müsaade etmedik.

Onu asla unutmayacağız

ÇOK KIYMETLİ ESER BIRAKTI

• “Ailemize dâhil olduğu günden şehit olduğu ân’a kadar Yeni Şafak Gazetesi ve Tvnet televizyonunda özgün çalışmalara imza attı. Büyük fedakârlıklarla Türkiye’nin değişik il ve ilçelerindeki 118 ulu camiyi fotoğraflayıp, “Türkiye ulu camileri” adıyla kitaplaştırdı. Fotoğrafa olan tutkusunu, tarihe olan ilgisiyle birleştirerek, bizlere çok kıymetli bir eser bıraktı.15 Temmuz gecesi darbe ve işgal girişimine karşı halkı sokağa çağırmanız üzerine, şehit Mustafa Cambaz da sosyal medya hesabından, “Başkomutan Erdoğan’ın isteği ve emriyle sokağa çıkıyoruz” paylaşımını yaparak, darbeci hainlerin ele geçirmeye çalıştığı Çengelköy Polis Karakolu’nu savunmaya gitti ve orada hainlerin kurşunuyla şehit düştü.”

BU VATANIN BAĞRINDA VAR OLACAK

“Henüz ortaöğrenim çağında Gümülcine’den İstanbul’a gelen ve lise öğreniminin ardından İstanbul üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olan Cambaz, Yunan ordusunda askerlik yapmamak için bir daha Batı Trakya’ya dönmedi. Bu yüzden Yunanistan vatandaşlığını kaybetti ve şehit olana kadar herhangi bir ülkenin vatandaşı değildi. Darbe ve işgal girişimine karşı Fetullahçı hainlere direnirken şehit olan Mustafa, ebediyen bu vatan toprağının bağrında var olacak.”

YARIŞMA HER YIL SÜRECEK

• “Adına düzenlediğimiz fotoğraf yarışmasını her yıl sürdürecek, onu asla unutmayacak ve unutturmayacağız. Bu vesileyle başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, tüm katılımcılara, yarışmaya eser gönderen bütün fotoğraf tutkunlarına, emeği geçen herkese, bizden desteğini esirgemeyen şehit Mustafa Cambaz’ın kıymetli eşi Semra Hanım ve oğlu Alparslan’a Yeni Şafak ve Albayrak Medya ailesi adına teşekkür ediyorum.”