Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Oruç, beklenen İstanbul depremiyle ilgili önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini söyledi. Oruç, ellerinde 'İl Afet Risk Azaltma Planı'ndan (İRAP) başka silah olmadığını ve İRAP eylemlerini doğru bir şekilde hayata geçirmek gerektiğini belirtti.
Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun uzunca bir süredir yıkıcı bir deprem üretmediğini dile getiren Oruç, "Beklenen İstanbul depremi derken aslında Marmara Denizi içerisinde Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kuzey kollarının uzunca bir süredir yıkıcı bir deprem üretmediğini anlıyoruz aslında ve bu bizi korkutuyor açıkçası. 1500’lü yıllar ve 1755 ve 1894 yılından sonra günümüze kadar geldik. Marmara Denizi içerisinde 6.9’dan büyük bir yıkıcı depremin olma olasılığını artık çok yüksek görüyoruz. Dolayısıyla bu sessizlik bizi korkutuyor" diye konuştu.
‘ASIL SESSİZLİĞİNİ KORUYAN ADALAR VE GANOS KOLUDUR’
Fayın Adalar ve Ganos kollarına dikkat çeken Oruç, şunları kaydetti:
"Birkaç yıl önce Silivri'de 5.8 orta büyüklükte bir deprem meydana gelmişti. Bu orta Marmara koluna özgü bir deprem olarak ben yorumladım. Asıl sessizliğini koruyan Adalar ve Ganos koludur. Adalar kolu 1894, Ganos 1912 yılında yıkıcı depremi üretmiştir. Bunlar periyodik depremler değil. Ama Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun kolları çok fazla deforme oluyor. Batıya doğru geldikçe kayma hızı çok artıyor. Kayma hızının arttığı çok fazla deformenin olduğu kabuksal ortamda yıkıcı deprem beklersiniz. Biz genç aktif tektonik kuşak içerisindeyiz. Burada kayma hızı yüksek olan fay zonu içerisinde yaşıyorsak yıkıcı depremin çok fazla uzamamasını düşünmek gerekir. Onun için elimizde İl Afet Risk Azaltma Planı’ndan başka silahımız yok. İRAP'ın eylemlerini doğru bir şekilde hayata geçirmemiz lazım."
AFET RİSK PLANI
81 ilin İRAP raporunun tamamlandığını söyleyen Prof. Dr. Bülent Oruç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu içeriğin kağıt üzerinde kalmaması için eylemlerin hayata geçmesi gerekiyor. Valilik bünyesinde izleme ve değerlendirme toplantıları yapılıyor. Sorumlu kurumların, destekleyici kurumların eylem aşamasında hangi aşamada olunduğunu bunun gibi ilk izleme ve değerlendirmeler yapıldı. 5 yıl boyunca 6 ayda bir bu değerlendirmeler yapılacaktır. Burada tek amaç afet risk planlamasını iyi planlayıp tehlikenin büyüklüğüne rağmen afete dönüşmesine engel olacak şekilde çözüm ürütmektir. Afeti sadece deprem olarak algılamamak lazım. Yangınlar, seller, heyelanlar, kaya düşmeleri var. Bütün bunların hepsi bu rapor içerisinde yer almış ve sorumlu kurumlar tarafından eylem planları içerisinde riski azaltıcı yönde adımlar atmasını beklediğimiz süreçlerdir. Umarım başarıya ulaşır diye ümit ediyorum."
Prof. Dr. Naci Görür'den deprem tahmini tepkisi: Yapılan falcılıktır
Uzman isim uyardı: Olası Marmara depreminde diğer iller gözden kaçmamalı
Uzman isim uyardı: Marmara'da 4 kol birden kırılırsa 7.8 büyüklüğünde deprem üretir
Çarpıcı anket ortaya çıkardı: İstanbullunun en büyük korkusu deprem en büyük derdi ise depreme hazırlanmak
Deprem bölgesi seçim sonuçları belli oluyor: Hatay, Adana, Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır...
Adana'da korkutan deprem
Boğaziçi Rektörü İnci'den Filistin paylaşımını çarptıranlara cevap: Kendilerini vicdani vasata davet ediyorum
DDM'den Boğaziçi Üniversitesi açıklaması: Üstün Ergüder'in girişinin kısıtlanması söz konusu değil
Van Gölü havzasında son 21 yılın en yağışlı mart ayı yaşandı