Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Hayasız ve hain akımlara karşı milletimiz iman dolu göğsünü siper etmişken bize de sonuna kadar bu mücadeleye destek vermek düşmektedir." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, OHAL'in 3 ay daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresinin görüşmelerinde hükümet adına konuşan Gül, yaşanan terör olaylarının sadece Türkiye'yi değil tüm dünya üzerindeki toplum düzenini sarsmaya başladığını söyledi.
Batılı toplumların güvenlik kaygısı üzerinden konsolide olduğunu, demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konusunda da ezberlerinin bozulduğuna dikkati çeken Gül, "Jeopolitik konumuyla küresel gerilimin merkezinde olan Türkiye'nin FETÖ organizasyonundaki bir kalkışmayla karşı karşıya gelmesi, öncesinde ve sonrasında PKK, DEAŞ ve DHKP/C gibi örgütlerin sistemli saldırılarına muhatap olması şaşırtıcı değildir. PKK ve uzantısı örgütlerden oluşan bir ordu kurma düşüncesi hem bölgeye zarar verecek bir girişimdir hem de milli güvenliğimize tehdit oluşturan bir oluşumdur. Asla böyle bir terör yapılanmasına izin veremeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin sınır ötesi tehditlerine karşı meşru müdafaa hakkının bulunduğunu anlatan Gül, terör örgütleriyle samimi şekilde mücadele yürüten belki de tek ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.
Türkiye'yi sosyal ve siyasal ameliyat alanına çevirmek isteyenleri hüsrana uğratacak tarihe kadar mücadelenin aksamadan, kararlı şekilde devam edeceğinin altını çizen Gül, "Milletimize ve ülkemize türlü senaryo ve oyunlar kuranların tezgahlarını bozmaya devam edeceğiz. Terörün kanlı ve kirli yöntemleriyle devletimizin bağımsızlığını kıskaca almaya, milletimizin istikbalini biçimlendirmeye yeltenenler, geçmişte başarıya ulaşamamıştır, bugün ve gelecekte de asla ulaşamayacaktır." ifadelerini kullandı.
"Düğüne gider gibi ölüme koşanların ülkesidir Türkiye"
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, OHAL uygulamaları nedeniyle vatandaşlarda bir rahatsızlık bulunmadığını, milletin olan ve bitenin farkında olduğunu söyledi.
Herkesin "kurda merhamet kuzuya zulümdür." sözünü bildiğini anlatan Bakan Gül, terörle mücadelede asla bir zafiyete izin vermeyeceklerini dile getirdi.
Zafiyete müsaade edilmesi halinde canını ortaya koyan millete hesap veremeyeceklerini vurgulayan Gül, şöyle devam etti:
Bakan Gül, OHAL'in uzatılmasını kimi Avrupa ülkelerinde olduğu gibi münferit bir olay için değil, vesayetin karşısında cansiperane duran milletin güvenliği için istediklerini söyledi.
Avrupa'nın hiçbir ülkesinde 15 Temmuz ve benzeri bir girişim olmadığını, o ülkenin şehirlerinde, meclisi üzerinde savaş uçaklarının uçmadığını, cadde ve sokaklarında tankların yürümediğini, insanlarının üzerine uçak ve helikopterlerden ateş edilmediğini belirten Gül, "Hiçbir Avrupa ülkesi devlet kurumlarının tümünün lağvedilmesine yönelik bir saldırı görmedi. Hiçbirinde ülke sathında yaygın bir terör eylemi olmadı." dedi.
"Hukuk ve adalet kırmızı çizgimizdir"
Avrupa'da OHAL'i iki yılın üzerinde uygulayan ülkelerin var olduğuna işaret eden Gül, kimi ülkelerin OHAL'i kaldırırken o döneme özgü birçok düzenlemeyi kalıcı hale getirdiğini anlattı.
Acıları kıyaslamadıklarını ancak siyasal yönden bir empati yapılmasını istediklerini dile getiren Gül, şöyle konuştu:
"Paris'teki saldırı sonrasında kol kola yürüyerek terörü telin eden Avrupa liderlerini Türkiye'deki terör saldırılarında ve 15 Temmuz saldırılarında yanımızda görmek isterdik. Günler sonrasında bir takım mırıldanmalar duyduk sadece. 15 Temmuz, Türk yargısının alnının akıyla çıktığı önemli sınavlardan birisidir. Tarihimizde ilk kez Türk yargısı kendisine biçilen rolü reddetmiştir. Yargı 15 Temmuz kalkışmasının en sıcak dakikalarında milli iradenin ve demokrasinin yanında durmuş, bugüne kadar ki süreci de adil ve hızlı bir şekilde sürdürmüştür. Bu mücadelede iki kırmızı çizgimiz vardır; birincisi sürecin sulandırılmasına asla tahammül edemeyiz, ikincisi ise hukuktur, adalettir."
Abdulhamit Gül, her örgütün kendisine özgü bir yapılanma metodunun bulunduğuna, FETÖ yargılamalarını diğer örgüt yargılamalarıyla kıyaslamanın yanlış olacağına dikkati çekti.
40 yıllık örgütün bir anda temizlenmesini beklemenin beyhude olacağını vurgulayan Gül, milletin FETÖ yargılamalarının adil ve hızlı bir biçimde sonuçlanmasını beklediğini savundu.
Bölgedeki ve dünyadaki gelişmelerin Türkiye'yi hızlı ve doğru karar almakta zorunlu kıldığını, OHAL'in bu zaruretler göz önünde bulundurulduğunda bir süre daha devam etmesi gerektiğini belirten Gül, "Milletimizin istikbali için her türlü adımı atmaya kararlıyız. Hayasız ve hain akımlara karşı milletimiz iman dolu göğsünü siper etmişken, bize de sonuna kadar bu mücadeleye destek vermek düşmektedir. Aklından Sevr'i, Mondros'u geçirenlere, onların gönüllü maşalarına, mandacılara karşı milli mücadele azmiyle dur demeye devam edeceğiz." diye konuştu.
"OHAL'in uzatılması olumlu bir karardır"
Görüşmelerde şahsı adına söz alan AK Parti Aydın Milletvekili Abdurrahman Öz ise 15 Temmuz darbe girişiminde Türk milletinin büyük bir felaketin eşiğinden döndüğünü söyledi.
Parti ayrımı yapılmaksızın herkesin birlikte mücadele ettiğini anımsatan Öz, OHAL'in uzatılmasına ilişkin tezkerenin görüşülmesinde yapılan her türlü eleştiriye de açık olduklarını kaydetti.
Devletin menfaatinin tartışmaya mahal verilmeyecek şekilde açık olduğunun altını çizen Öz, "OHAL'in uzatılmamasını kötü bir karar olarak düşünüyorum. Sıradan bir vatandaş için hukuk kuralları işlemeye devam etmektedir. OHAL'in uzatılması devletimiz ve milletimizin geleceği için olumlu bir karar olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Genel Kurul haftaya toplanmayacak
Öte yandan AK Parti, CHP ve MHP'nin Genel Kurulun 23 Ocak Salı, 24 Ocak Çarşamba ve 25 Ocak Perşembe günü toplanmamasına ilişkin ortak önerisi Genel Kurulda kabul edildi.
Tezkerenin de oylanarak kabul edilmesinin ardından Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın, birleşimi 30 Ocak Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.