Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, hayata geçirdiği yeni eğitim modeliyle adından söz ettiriyor. Düzenlenen etkinlikle yeni eğitim modelini kamuoyuna tanıtan fakültede önceden denenmemiş bir sistem hayata geçiriliyor. Bu yeni sistem sayesinde kapsamlı ders havuzundan belli sayıda ders alan öğrencilerin branşlaşması sağlanacak.
Ayrıca, başarılı öğrenciler lisans eğitimleri sırasında isterlerse yüksek lisans programlarından ders alabilecekler. Eğitimci kadrosuna da hayli önem veren fakülte, “Yıldızlı Olmak İster Misiniz?” sloganıyla, uluslararası düzeyde yayın yapmış akademisyenlere davette bulunuyor.
Nitelikli insan gücümüzü zenginleştiriyoruz
Programda konuşan YTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salim Yüce, “Bu toplantının iki amacı var. Birinci amacı, yeni bir eğitim modeline geçişin gerekçelerini açıklamak. Diğer amacı ise, bu modeli destekleyebilecek yeni akademik kadroları açmak. Öngördüğümüz yeni modelde, fen bilimleri ya da sosyal bilimler ayrımı olmaksızın fakültemizdeki tüm öğrencilerimiz ‘Sosyal Sorumluluk ve Adalet”, ‘Kariyer Planlama’, ‘Yapay Zeka’ ve Python, Matematica, maple vb. programların öğretildiği ‘Temel Bilgisayar Teknolojileri’ derslerini alacaklar. Böylelikle disiplinlerarası etkileşim bağlamında tüm bölümlerimizin kendi aralarında daha güçlü eğitim ve ar-ge iş birlikleri kurmalarına imkân sağlayacağız. Bu yeni modelle öncü bir fakülte olabilmemiz için nitelikli insan gücüne ihtiyacımız var. İşte “Yıldızlı Olmak İster Misiniz?” sorusunun aslında ana kaynağı da bu. İyi bir eğitim modelimiz var, iyi hocalarımız var. Ancak bu yeni modele geçişte eksiklerimiz de var; başka bir kaynak, başka bir güç daha lazım. Bu nedenle, mevcut nitelikli kadromuza eklenecek nitelikli hocalarımıza çağrıda bulunduk” ifadelerini kullandı.
Hocalarımıza ışık tutup kendilerini 'görünür' kılacağız
Bütün bölümlerde uluslararası alt çalışma alanları ortaya çıkardıklarını kaydeden Yüce, “Matematik bölümünde bizdeki öğretim kadrosunu biliyoruz, ama dünyada, şu an matematik bölümlerinde olması gereken alanları da biliyoruz. Bazı boş alanlarımız var. Bu alanlarda hocamız yok maalesef. ‘Beni kimse görmüyor’ diyen hocalar varsa bir ışık tutarak onları ‘görünür’ kılmak istediğimizi açıkladık ve bu amaçla bir başvuru formu hazırladık. Bizdeki boş alanlar için uluslararası düzeyde yayın yapmış hocalarımıza davette bulunuyoruz. 2024 yılı için kadro çalışmalarını Ocak ayında başlatacağız. Bu arada ilk müjdemizi de vermiş olalım. Prof. Dr. Sinan Canan da bu yeni eğitim modelimiz kapsamında akademik kadromuzda yer almaya başlayacak” dedi.
Matematik bilen yazılım da öğrenecek
Öğrenciler için her daim yeni bir şeyler yapma gayreti içinde olduklarını sözlerine ekleyen Yüce, şunları söyledi:
“Farklı bir ders havuzu sistemi oluşturduk. Havuzda belli sayıda ders alan öğrencileri branşlaştırıyoruz. Mesela kimya bölümü öğrencisinin ilaç sektörüyle ilgili hayali varsa, lisans eğitimi boyunca o alanda birden fazla ders alabilme imkânı kendisine tanınacak. Öğrencilerimizin sektörü tanımaları için kendilerine yön çizmeye çalışıyoruz. Öğrencilerimize, bölümlerinin sektördeki alanlarıyla ilgili sertifika vermeye başlayacağız. Öğrenciler, dört yıllık lisanslarının son iki yılını branşlaşarak geçirecekler. Bizlerin yönlendirdiği, kendilerinin de tercih ettiği bir modelle öğrencilerimiz mezun olacaklar. Yani matematik bölümü öğrencisi, yazılım da öğrenerek mezun olacak. Dördüncü sınıfın bir döneminde de anlaştığımız büyük ölçekli şirketler bünyesinde staj yaparak sektörü yakından tanıyacak ve teorik bilgilerini uygulamaya aktarma fırsatı elde edecek. Bizim gençlerimizle ilgili hayalimiz var. Onlara sahip çıkarak üniversite dönemlerini verimli ve kaliteli geçirmelerini sağlamak istiyoruz. Başarı sıralamalarına göre tıp ya da mühendislik tercih edebilecek öğrencilerimiz, kendi ilgi alanları doğrultusunda matematik bölümümüze geliyor. Biz de bu öğrencilerimize, elimizden geldiğince iş imkânı kapılarını aralamaya çalışıyoruz.”
Hem lisans hem yüksek lisans mezunu olacaklar
Programda öğrencilere bir müjde de veren Yüce, “Türkiye’de genellikle başarısız öğrencilerle ilgili ‘Neler yapabiliriz?’ sorusuna cevap aranır. Biz başarılı öğrenciyi ön plana çıkarma gayretindeyiz. Öğrencilerimiz bizim için değerli. Dolayısıyla, başarılı öğrenciler bu modelle birlikte lisanstayken isterlerse yüksek lisanstan da ders alabilecekler. Yüksek lisansta alması gereken dersleri lisanstayken tamamlayıp lisans mezuniyetinin hemen ardından yüksek lisansta tez yazım dönemine başlayabilecekler. Beşinci yılın sonunda hem lisans hem de yüksek lisans mezunu olabilecekler. Öğrenci odaklı bir yönetim anlayışımız var. ‘Onların problemlerini nasıl çözeriz?’ veya ‘Mezun olduklarında iş bulmalarını nasıl kolaylaştırırız?” sorularını kendimize sürekli soruyor ve öğrencilerimiz için hep en iyiyi yapmaya çalışıyoruz. Meselenin özü de budur” şeklinde konuştu.