Necip Fazıl’ın 50. yıl jübilesindeki o genç: İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büyük üstad ile olan anıları

Necip Fazıl Kısakürek’in 50. Muharrirlik ve 40. Mücadele Yılı jübilesinin takdimini gençlerinden Recep Tayyip Erdoğan yapar. O günleri Erdoğan, hatıralarında da anlatır. Hikaye şöyledir: Jübile’yi takdim etmek üzere genç bir sunucu aranır ve yapılan yarışma sonucunda iki genç finale kalır. Necip Fâzıl, karşısına çıkartılan gençlerden birini eler ve geriye iki yıl önce Tercüman gazetesinin açtığı “En İyi Şiir Okuma Yarışması’nda” dereceye giren genç kalır. Bu genç, yıllar sonra Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olacak Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Jübile nedir?” diye sorulsa kaç kişi cevap verir acaba? Ne yazık ki bugünlerde jübile, sporcuların takımlarına veda ettiği son gün olarak biliniyor. Oysa jübile bundan yarım asır öncesine kadar ilim, sanat ve edebiyat otoriteleri için yapılan nezih toplantılardı.

Selçuk Karakılıç’ın önümüzdeki aylarda yayımlanacak yeni çalışması Jübile’de edebiyat ve sanatımızın sıra dışı kültür tarihi inceleniyor. Bu jübile hikayeleri arasında en dikkat çekeni ise hiç şüphesiz Necip Fazıl için yapılan “50. Muharrirlik ve 40. Mücadele Yılı Münasebetiyle Jübile”dir. Milli Türk Talebe Birliği (MTTB)’nin Cağaloğlu’ndaki merkezinde yapılan jübilede taktimi Necip Fazıl’ın önerisiyle dönemin gençlerinden Recep Tayip Erdoğan yapar. Kısakürek’in çok beğendiği bu sunumdan sonra ise Kısakürek ile Erdoğan’ın dostlukları başlar. Şimdi hikayenin başına dönelim: Edebiyatımızda ilk jübile, Halid Ziya Uşaklıgil için Agâh Sırrı Levend’in girişimleriyle yapılmış. Cumhuriyet’in ilk yıllarında inanılmaz bir jübile furyası başlamış, sanat ve edebiyat dünyasının otorite isimlerine özel törenler düzenlemiş. Kimler yoktur ki jübilesi yapılan ve alkışlananlar arasında.. Halid Ziya, Tarık Buğra, Ahmet Kabaklı, Fuat Köprülü, İbnülemin Mahmud Kemal, Yahya Kemal, Necip Fâzıl, Abdülhak Hâmid, Mustafa Şekip, Hüseyin Rahmi, Hüseyin Cahit Yalçın, Mehmet Emin, Orhan Kemal, Âşık Veysel, Münir Nurettin Selçuk, Mesud Cemil, Muhsin Ertuğrul…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Necip Fazıl paylaşımı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Necip Fazıl Kısakürek'in vefatının 36. yılı dolayısıyla bir video yayınladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan videoda merhum yazarın İstanbul şiirini seslendirdi.


BİR VEFA GÖSTERGESİYDİ

  • İlim, sanat ve edebiyat adamlarının hayattayken değer verildiğini gösteren bu toplantıları büyük bir kadirşinaslık olduğunu söyleyen Karakılıç’a göre, eserleriyle büyüklük vasfını kazanan kültür dünyamızın büyük isimlerini öldükten sonra anmak kuşkusuz vefadır, ama asıl vefa yaşarken değer verildiğini hissettirebilmektir. Ömrünü yazarak tüketmiş bir yazarın veya sesiyle ruhumuzun iç dinamiklerini hareketlendiren bir sanatkârın hakkını, yaşarken özel bir gündemle toplanarak kendisinin huzurunda teslim etmek bir sanatkâr için unutulmaz bir sahnedir diyor Karakılıç.

İki gençten beni seçti

O günün hikayesini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan dinleyelim: “Kendisini şahsen de tanıma bahtiyarlığına eriştim, hatta ve hatta takdim fırsatını yakaladım. Üniversite yıllarımın en hareketli günlerinde üstada jübile yapacağız. İki genç olarak, bir tanesi de benim, Millî Türk Talebe Birliği’nin Cağaloğlu’ndaki merkezine gittik. Takdimi nasıl yapacağız? Diğer arkadaşım benden önce takdim yapıyor. Dört sayfa hazırlamış A-4 kâğıtları boyutunda. Üstadı öyle övdü, öyle övdü ki, üstad dayanamadı, şu anda burada söylemeyeceğim, o kendisine has üslubuyla orada bir ifade kullandı ve orada iş kesildi. Ondan sonra sıra bana geldi. Bende avuç içi kadar bir kâğıt vardı, ben de takdimi yaptım. Ve üstad ‘Benim takdimimi bu genç yapsın’ dedi ve o gece takdim bu fakire kaldı. Tabii o jübile başlangıç oldu, birçok yeri üstad ile birlikte dolaştık ve gayet yakından iyi tanıdım. Üstad Necip Fâzıl işte o söylendiği gibi mütefekkir olsaydı, o dört sayfalık takdimi yapan arkadaşı kutlardı. Ama Necip Fâzıl aslında bir aksiyon insanıydı. O dönemde yüzlerce, bugün yüzbinlerce genci dünyaya hazırlamış bir okuldur, tek başına bir ekoldür.”

Erdoğan’ı hayran bırakan Necip Fazıl performansı
Ünlü müzisyen Yücel Arzen, Necip Fazıl Kısakürek'in “Surda Bir Gedik Açtık" şiirini besteleyip seslendirdi. Star Gazetesinin Necip Fazıl Ödülleri törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan Arzen'in canlı performansını çok beğendiğini mimik hareketleriyle dile getirdi.


Birçok ilim ve fikir adamının Necip Fâzıl’ın hayatını ve mücadelesini hatıralarına dayanarak anlattığı jübilenin açış konuşmasını Millî Türk Talebe Birliği Genel Başkanı Rüştü Ecevit yapar. Necip Fâzıl’ı gerçek sanat ve düşüncenin abidesi olarak vasıflandıran Ecevit, “öğrenci hareketleri karşısında Müslüman gençliğin sessiz ve eylemsiz kalışına” temas ederek “İslam gençliğinin susmasının heybeti de büyüktür” der. Törende sırasıyla devlet erkânı, ilim ve fikir adamlarının konuşmalarından sonra üstadın şiirleri okunur. Az sonra, coşkun alkışlarla teşekkür konuşması için kürsüye çıkan Necip Fâzıl, program dolayısıyla duygularına hâkim olamamış ve “Mahcubum! Teşekkür ederim!” diyebilmiştir.

“Taşınmaz lütufların yükü altındayım” diye devam eden Necip Fâzıl, “Bu hâllerde insan ruhu, aklı, bir genç kızın, üzerine göz değmesinden çekindiği nispette hayâ duygusuna gömülür. Öyle ama vazife hissini, hayâ duygusuna takdim edeceğimiz yerler de vardır. İşte şu anda mahcupluğumu yenebiliyor ve konuşabiliyorum” diyecek, alışkını olduğu kitleye uzunca sayılabilecek şekilde hitap edecektir:

“Mukaddes davanın aynadaki aksi, İslâm içtimaî alâkasını bir gün çağlayanlaşmış görmek veya böyle görecekleri, ona erişecekleri yetiştirmek ümit ve duasına sımsıkı bağlanınız ve kefenimi, tabutumu, mezar taşımı ve o taşa bir nirengi noktası emniyetiyle uzanan yolumu, benim değil onun yolunu, kâinata ölümsüzlüğü getiren Kâinat Efendisi’nin yolunu size, İslâmî vazife şuurunun ilk kamçılayıcısı, yeni ve pak gençliğe ısmarlarım”

Konuşmasının son cümlesi ise samimi ve gönüldendir: “Mahcubum! Lâyık değilim! Ancak liyakatin ne demek olduğunu anlamak makamındayım.”

Erdoğan ile Necip Fazıl'ın karşılaşma anı ekrana kilitledi
TRT'nin ilgi ile izlenen dizisi "Sevda Kuşun Kanadında" son bölümü ile ekranlara geldi. TRT1 ekranlarında yayınlanan dizide Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Necip Fazıl Kısakürek'in karşılaşma sahnesi milyonları ekrana kilitledi. Dizide, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İmam Hatip Lisesi'nde öğrenci olduğu yıllarda tasvir ediliyor. Arif Nihat Asya'nın "Dua" isimli şiirini okurken Üstad Necip Fazıl Kısakürek onun sesini duyuyor ve ilk tanışma anı böyle gerçekleşiyor.

Necip Fazıl Jübilesi MTTB’de

Bu seçkin jübile törenlerinden biri de “Fikir ve Şiir Hayatının 50. Yıl Dönümü”nde, Millî Türk Talebe Birliği’nce 23 Kasım 1975 Pazar günü Necip Fâzıl için düzenlenecektir. Aynı zamanda Necip Fâzıl’ın siyasî mücadelesinin 40. Yılı dolayısıyla da hazırlanan jübile MTBB’nin Cağaloğlu’ndaki merkezinde yapılır.

Millî Türk Talebe Birliği Genel Başkanı Rüştü Ecevit’in açış konuşmasıyla başlayan jübileye, Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu, Devlet Bakanı Hasan Aksay, Ayhan Songar, Süleyman Yalçın, Sabahattin Zaim, Recep Doksat, Selçuk Özçelik ve Fethi Gemuhluoğlu gibi devrin seçkin simaları katılarak dikkat çekici konuşmalar yaparlar.

Jübile’yi takdim etmek üzere genç bir sunucu aranır ve yapılan yarışma sonucunda iki genç finale kalır. Necip Fâzıl’ın karşısına çıkartılan gençlerden biri, uzunca bir medihle üstadı övmeye başlayınca Büyük Doğu’nun efsanevi ismi hiddetlenir ve “olmaz” der. Sıra diğer sunucu adayındadır. İki yıl önce Tercüman gazetesinin açtığı “En İyi Şiir Okuma Yarışması’nda” dereceye giren bu genç, yıllar sonra Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olacak Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değildir.

Kaldırımlar şairiyle de o yıllarda tanışan genç Tayyip Erdoğan, avuç içi kadar bir kâğıda yazdığı notlarına bakarak “bizi dört kıta, yedi iklim hâkim kılan ruhun mimarı” diye takdim edince Necip Fâzıl, “Beni bu genç takdim etsin, çünkü şiirlerimi en güzel bu delikanlı okuyor” diyecektir. Necip Fâzıl’ın bu talimatından sonra jübileyi Kasımpaşalı genç sunacak, hatta Zindandan Mehmed’e Mektup şiirini de o toplantıda okuyacaktı. Ne garipti ki, jübilenin genç sunucusu, bu şiiri, Zindandan Mehmed’e Mektup’u yaklaşık yirmi beş yıl sonra başka bir mahfilde okuyacak hem kendisinin hem de Türkiye’nin kaderi değişecekti.

' O Sadece bizim değil nesillerin abisi'
Necip Fazıl Ödülleri 2015 töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ünlü edebiyatçı yazar Rasim Özdenören'e övgüler yağdırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında "Önemli ödüller vereceğiz. Bu kapsamda önemli bir ödül alan Rasim Özdenören'e teşekkür ederiz. Kendisi sadece bizim neslimizin değil, nesillerin abisidir' dedi.


Sanat Hayatımızda İlk Jübile

  • İlk jübile, Muhsin Ertuğrul’un öncülüğünde 1933 yılında tiyatro sanatçısı Behzat Butak için düzenlenmiş, üstelik bu tören Türkiye’de “jübile” geleneğini başlatmış. Fakat tiyatro sanatçıları için yapılmaya başlanan törenler daha sonra edebiyat ve sanat çevrelerinin dikkatini çekmiştir. Edebiyatımızda ilk jübile ise, Mai ve Siyah’ın ölümsüz yazarı Halid Ziya Uşaklıgil için yapılır ve bu törenden sonra aslında Türk edebiyatında kayda değer bir gelenek başlayacaktır “Jübile!” Sonra pek çok edebiyatçı, müzisyen, ilim adamı için seçkin jübileler tertip edilmeye başlanır. Ancak bir sorun vardır: Sanat ve edebiyat otoritelerinin anlaşmazlığa düştüğü hususlardan biri, belki de en önemlisi kelimenin etimolojik tarihidir çünkü hem İbranice hem de Katoliklerin dinî bir kavramı olması sebebiyle jübile çeşitli tartışmalara yol açar. Etimolojik tarihinden sonra, kelimenin adı, törenlerin yapılış şekli ve zamanı da tartışılan konuların başında gelse de 1980’li yılların başına kadar çeşitli aralıklarla devam eden Jübileler bugün unutulmuştur.

Erdoğan'ın sesinden 'Zindandan Mehmet'e Mektup' şiiri
Necip Fazıl Ödülleri 2015 töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla gerçekleştirildi. Gecede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sesinden Necip Fazıl'ın 'Zindandan Mehmet'e Mektup şiiri dinletildi. Erdoğan'ın okuduğu şiir salondaki misafirler tarafından büyük beğeni topladı.