İnovasyona kadın imzası

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) öncülüğünde 7. kez düzenlenen “İnovasyonda Kadın” projesinde ödüller sahiplerini buldu. Kuluçka Kategorisi’nde akıllı e-atık toplama kutusu platformu kuran Müge Baltacı birinci, otizmli bireyler için akıllı giyilebilir kumaş geliştiren Merve Aydıner ikinci, yapay zeka tabanlı sentetik veri üretim platformunu kuran Nazife Nur Köksal ise üçüncülük ödülünün sahibi oldu. Zuhal Oktay Coşkun, Güneş Sayıt ve Ravzanur Eker ise projeleriyle Ön Kuluçka Kategorisi’nde ödül aldı.

Dilber Dural Yeni Şafak
KADEM İnovasyonda Kadın Ödül Töreni.

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), “İnovasyonda Kadın” projesiyle “Bir fikrim var” diyen kadınların girişimcilik yeteneklerinin artırılmasına ve çalışmalarının nitelikli istihdam teşebbüslerine dönüştürmelerine destek oluyor.

Yetenekli ve girişimci kadınları cesaretlendirme ve projelerini hayata geçirmeleri yolunda onları desteklemek hedefiyle her yıl kamplar düzenliyor. 2015 yılından bu yana devam eden “İnovasyonda Kadın” projesine şimdiye kadar 2 binin üstünde kadın girişimci başvurdu. 200’den fazla kadın girişimci, inovasyon kamplarına katıldı. Kamplar sonunda finale kalarak ödül ve sertifikasını alan 30 kadın girişimciden 13’ü kendi şirketini kurarak ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödül aldı. Farklı sektörlerde önemli başarılara imza attı. İnovasyonda Kadın Kampında her sene girişimcilere, açık ofis ve prototipleme atölyesini ücretsiz kullanım, girişimcilerle tecrübe paylaşımı ve yatırım fonlarına erişim imkânı sağlanıyor. Ulusal ve uluslararası projelere başvuru mentörlüğü ile dijital gazetelerde fotoğraf/video tanıtım olanaklarının da tanınacağı kamp süresince finans, satış, pazarlama, müşteri yönetimi uygulamalarına ücretsiz erişim hakkı sağlanıyor.

ÖDÜLLER FARK YARATAN GİRİŞİMCİ KADINLARIN

İstanbul Kalkınma Ajansı’nın Girişimcilik Mali Destek Programı kapsamında; Yıldız Teknopark, İstanbul TTO, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Üsküdar Belediyesi ortaklığı, TÜBİTAK Marmara Teknokent, Bilişim Vadisi iştiraki ve KOSGEB desteğiyle düzenlenen projenin bu seneki etabı da başarıyla tamamlandı. Geçtiğimiz günlerde KADEM öncülüğünde 7. kez düzenlenen “İnovasyonda Kadın” projesinde ödüller sahiplerini buldu. Proje kapsamında; girişimini şirket haline getirerek ilk satışını yapan kadınlara “Kuluçka” kategorisi kapsamında tohum yatırım desteği, projeleri fikir ve model kapsamında olan ve henüz satışa başlamayan girişimcilere ise “Ön Kuluçka” kategorisinde maddi destek ödülü verildi. Kuluçka Kategorisi’nde, “Köstebek” projesi ile Müge Baltacı birincilik ödülüne, “Fabenode” projesi ile Merve Aydıner ikincilik ödülüne, “SynthData” projesi ile Nazife Nur Köksal ise üçüncülük ödülüne layık görüldü. Kuluçka ödülüne layık bulunan 3 proje “tohum yatırım desteği” alırken, Ön Kuluçka Kategorisi’nde ise, Zuhal Oktay Coşkun “Süper Kablo” projesiyle 150 bin liralık birincilik ödülüne, Güneş Sayıt “Swatchloop” projesiyle 100 bin liralık ikincilik ödülüne, “Coridor” projesi ile Ravzanur Eker ise 50 bin liralık üçüncülük ödülüne layık görüldü. Biz de fark yaratan başarılı girişimci kadınlarla bir araya gelip projelerini dinledik.

Elektronik atık toplama kutusuyla doğaya sahip çık

Müge Baltacı, Kuluçka Kategorisi’nde, kurumsal firmaların elektronik atık envanterini en çevreci, en ekonomik ve uçtan uca yöneten bir bütüncül e-atık yönetim platformu olan “Köstebek” projesiyle birincilik ödülünün sahibi oldu. Köstebek, bozuk/kullanılmayan elektronik cihaza sahip kişilere, cihazlarının geri kazanımı sürecinde etkin rol oynamalarına olanak sağlayan bir platform. Köstebek mobil uygulamasının içinde bulundurduğu elektronik atık tanıma sistemi ile kullanılmayan elektronik cihazların kayıtlı olarak toplanmasını sağlarken, kişilerin geri dönüştürmek istediği cihazlar karşılığında puan kazanabilecekleri ve bu puanları istediği bağış platformunda kullanabilecekleri bir ekosistem sunuyor. Geri dönüşüm sürecini şeffaf bir şekilde müşteriye sunarak kullanıcıyı aktif bir katılımcı haline getirirken, kullanıcının kişisel karbon ayak izini nasıl indirgediğini görebiliyor. Böylelikle hem çevreden hem de kendinden haberi olan kullanıcı doğaya karşı sorumluluk kazanıyor. Baltacı, “Özellikle e-atık sektöründe izleyemediğimiz, takip edemediğimiz hiçbir atığı yönetemeyiz ve ölçemeyiz. Bu nedenle Köstebek’in ilk hedefi kaçaksız bir takip mekanizması ile hem çevresel hem de sosyal faydayı takip ederek Dünya’ya çift yönlü fayda sağlamaktır” diyor.

Otizmli bireyler için akıllı giyilebilir kumaş geliştirdi

Kuluçka Kategorisi’nde, beden sağlığını ve zindeliğini kapsayıcı olarak yüksek teknoloji ile iyileştiren akıllı giyilebilir bir kumaş geliştiren Merve Aydıner, “Fabenode” projesi ile ikincilik ödülüne layık görüldü. “İnsanın en çok temasta bulunduğu, yaratılışımızdan günümüze kadar tek ürün grubu giyim ürünleri” diyen Aydıner, Fabenode projesiyle, otizmli bireylerin nöro-durumlarını tercüme edebilmek ve onlara bakım verenlerle iletişim kurmalarını sağlayabilmek için kullandıkları bir kumaş geliştirdiklerini dile getiriyor. Aydıner, akıllı giyilebilir projesi Fabenode’un hikâyesini ise şu sözlerle anlatıyor: “Yaklaşık 2 yıl önce ilk Ar-Ge projemiz olan herhangi psikiyatrik, nörolojik veya fizyolojik rahatsızlık sebebiyle sözlü iletişim kurmakta güçlük çeken bireylerin nöro-durumlarını beden üzerinden okuyup dış dünyaya tercüme eden bir giyim ürünü olan MeSenseU üzerine çalışmaya başladığımızda büyük bir problemle karşılaştık. Ancak bunu yapabilmek için sensörlere ihtiyacımız vardı ve maalesef sektördeki sensörler tekstil üretim tekniklerine veya bireyin gün içinde sürekli giymesine, yıkayabilmesine uygun değildi. Bu sorunu çözebilmek için ikinci Ar-Ge projemiz Fabenode ortaya çıktı. Böylelikle ‘Invamar’ şirketimiz kuruldu, Fabenode’u geliştirdik. Fabenode, cilt üstü veri toplayan tekstil tabanlı bir elektrot. Yani akıllı saatinizin yaptığı her şeyi ve çok daha fazlasını giysilerinizin yapabilmesi için gereken iletken bir kumaş. Fabenode’u geliştirirken ilham kaynağımız MeSenseU’nun kullanıcı gruplarıydı: Otizm, travma sonrası stres bozukluğu, sağır-dilsizlik, alzheimer gibi rahatsızlıklara sahip kişilerdi.”

Geleceğin verisi sentetik veri

Banka ve sigorta şirketler için yapay zeka tabanlı sentetik veri üretim platformu “SynthData” projesi ile Nazife Nur Köksal ise, Kuluçka Kategorisi’nde üçüncülük ödülüne layık görüldü. Sentetik verinin gerçek verinin anlamını ve istatistiksel özelliklerini birebir yansıtırken gerçek veriden farklı olarak kişisel veri içermediğini ve KVKK ile tamamen uyumlu olarak kullanılabildiğini belirten Köksal, “Bu alana ortağım Melih’in sentetik veri alanındaki mühendislik tecrübesi üzerine başladık. Dünyada şu anda birçok alanda artık veri kalitesinin düşük olması, KVKK problemleri ve data hazırlık süreçlerinin maliyeti sebebiyle gerçek veri kullanılmıyor. Bu noktada sentetik veri kavramı her geçen gün yaygınlaşan ve hayatımıza farklı noktalarda temas eden bir kavram. Günümüzde veri demek güç demektir ve sentetik veri güçten çok daha fazlasını sunar, kontrol edebildiğiniz ve tam ihtiyacınız olan veriyi üretebilmenizi sağlar. Biz de ihtiyaca yönelik sentetik verinin üretilebileceği bir veri havuzu inşa etmeyi hedefliyoruz” şeklinde dile getiriyor. Köksal, “Gartner gibi birçok büyük araştırma şirketine göre 2030 yılı itibariyle dünya üzerinde yapay zeka teknolojileri alanında gerçek verinin kullanımı tamamen son bulacak. Bu durumda sentetik veri için geleceğin verisi diyebiliriz. Biz de geleceğin verisini üretme hayaliyle bu yola girdik ve birçok sektörde sentetik veri kullanımı ihtiyacı ve isteği olduğunu bugünden görmek bizi mutlu etti” ifadelerini kullanıyor.

Süper kablo ile enerjide dışa bağımlılık azalacak

Ön Kuluçka Kategorisi’nde, yeni nesil süper iletken kablonun yerli olarak üretilmesi ve elektrikli şarj istasyonlarıyla bütünleşik iletim hatlarına uygulanmasını sağlayan “Süper Kablo” projesi ile Prof. Dr. Zuhal Oktay Coşkun, birincilik ödülünün sahibi oldu. Süper iletken kablo, önemli bir yüksek teknoloji ürünü olarak enerjiden sağlığa, savunma sanayinden altyapıya birçok farklı sektörde kullanılmakta. Ancak bu ürün ülkemizde yerli ve milli olarak henüz üretilememekte. Coşkun ve ekibi de bu proje sayesinde süper iletken kabloyu yerli olarak üretmek istediklerini belirtiyor. Coşkun, çalıştığı üniversitenin laboratuvarında yüksek teknolojili birçok cihazın sık sık bozulduğunu ve yüksek ücretlerle tamiratının gerçekleştirildiğini söylüyor. “Maliyetleri düşürmek noktasında bazı tamiratları ekip olarak kendimiz yapmaya karar verdik ve çalışmalar yürüttük. Bu noktada takım arkadaşlarımla süper iletken kablo üzerine çalışmaya karar verdik” diyor. Bu proje ile doğaya salınan zararlı emisyonların düşürülmesi sağlanmış olacak. Projenin ilerleyen sürecinde ise füzyon reaktörlerinin oluşturulması sağlanabileceği için enerjide kendi kendine yeten bir ülke olabileceğiz. Enerjide dışa bağımlılığımız azaltılmış olacak.

Tekstilde atıkları verimli şekilde geri dönüştürebiliriz

Tekstil atıklarının daha verimli dönüşümünü gerçekleştiren, geri dönüşüm süreçlerinin izlenebilirliğini ve sürdürülebilirliğini sağlayan yapay zeka tabanlı atık yönetimi platformu “Swatchloop” ile Güneş Sayıt da ikincilik ödülünün sahibi oldu. Tekstil mühendisi olan Sayıt, sektörel deneyiminde tekstilin en büyük probleminin atık ve atık yönetimi olduğunu gördüğünü belirterek, bu soruna çözüm üretmek için tekstil sektörüne gönül veren 3 mühendis olarak Swatchloop ekibi olarak bir araya geldiklerini söylüyor ve ekliyor: “2021 yılından bu yana, atık problemine çözüm olmak amacıyla geri dönüşümde dijitalleşmeyi sağlayan Swatchloop üzerine çalışıyoruz. Swatchloop olarak tekstilin atık süreçlerini optimize ederek geri dönüşüm oranlarını arttırmayı, atıkları dijitale taşıyarak geri dönüşümde ve atık yönetiminde izlenebilirliği ve sürdürülebilirliği sağlamayı, 2025 yılına kadar Avrupa Birliği’nin uygulanmasında zorunlu tuttuğu atıkların kaynağında tasnifini sistemimiz sayesinde kullanıcılarına sunmayı hedefliyoruz. Sayıt, ”Tekstilde sürdürülebilirliğe katkı sağlayabilir ve birlikte atıkları daha verimli bir şekilde geri dönüştürebiliriz” şeklinde konuşuyor.

İyilik yaptıkça ödül kazan

Ravzanur Eker ise “Coridor” projesi ile üçüncülük ödülüne layık görüldü. Coridor, mobil uygulaması, markaların kurumsal sosyal sorumluluk projelerini, gençlerin gerçekleştirdikçe ödüller kazanabilecekleri görev noktaları haline getiren; sürdürülebilirlik raporu oluşturabilen deneyim ve analiz platformu. Eker, “Uygulamanın içerisinde bir harita var ve haritada görev noktaları var. Bu görev noktaları kurumsal sosyal sorumluluk projeleri. Bir genç kendi ilgi alanına en uygun, en yakın projeye gidip her projeyi deneyimleyip, doğrulama adımlarını tamamlayıp, geri bildirim verdikten sonra puanlar kazanıyor. Bu puanları staj imkanları ya da kitap bağışına dönüştürebiliyor. Biz de arka planda bu veriyi işliyor ve şirkete ne kadar karbon ayak izine dönüştürdüğünü, kaç gence dokunduğunu, hangi projesinin içerisindeki hedeflerinin ulaşıp ulaşamadığını sürdürülebilirlik raporu olarak sunuyoruz” diyor.

Kadın Batı'da da mağdur: KADEM 'Kültürel Kodlar ve Kadın' temalı bir zirve düzenleyecek