Kovid-19'la değişen yaşam tarzı ve stres uyku problemlerini tetikliyor

Prof. Dr. Uludüz, "Kovid-19 günlerinde evde kalmak, evden çalışmak, sosyal etkileşimi büyük ölçüde azaltmak ve uzun süreli stres, gece uykusunu olumsuz etkiliyor, ayrıca birçok hastalık için riski artırıyor." dedi.

Foto/ Arşiv

Beyin Damar Hastalıkları Hasta Derneği (BEYİNDER) Başkanı Prof. Dr. Derya Uludüz, yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgınıyla değişen yaşam şeklinin uyku problemlerini tetikleme veya şiddetlendirme potansiyeline sahip olduğunu belirtti.

Bilim insanlarının, stres, tecrit edilme, değişen iş ve okul programlarının uyku üzerindeki etkilerini araştırdığını ve uykuyu doğal mekanizmalarla düzenleyen sirkadiyen ritmin acilen iyileştirilmesi yönünde uyarılarda bulunduğunu anlatan Uludüz, "vücut saati" olarak da tanımlanan sirkadiyen ritmin önemini şöyle anlattı:

"Stres hormonu kortizol uyku düzenini altüst edebilecek potansiyele sahip"

Vücudumuzun karanlık çökünce salgıladığı uyku hormonu melatonini baskılayacak şekilde, geç saatlere kadar yapay ışıklara, televizyona, akıllı telefonlara maruz kaldığını ifade eden Uludüz, "Aynı zamanda sağlık ve ekonomik durumla ilişkili yaşadığımız stres, bizleri stres hormonu kortizolle yüklendiriyor. Kortizol de sinir sistemini uyarıcı ve uyku düzenini altüst edebilecek potansiyele sahiptir" dedi.

Uludüz, "Gece saat 02.00'de vücudunuzdaki stres hormonu kortizol en düşük miktara sahip olmalı, 8.00'de ise en yüksek seviyeye ulaşmalıdır. Sizi uykuya hazırlayan melatonin hormonunuz baskılanıyor ve yerine stres hormonunuz artıyorsa, geceleri enerjik ve uyanık olur sabahları uyanmakta zorlanır ya da gün boyu çok yorgun hissedersiniz." değerlendirmesinde bulundu.

"Enerjik olabilmek için gece uykusu şart"

Uludüz, Kovid-19 nedeniyle evde kalınan dönemde birçok kişinin kendisini zayıf ve bitkin hissettiğini anımsatarak, şöyle konuştu:

Öğrencilerin ders, çalışanların da iş performanslarında düşüş olduğu yönündeki şikayetlerinin bu dönemde arttığını anlatan Uludüz, "Gece uykusuzluğu, veriminizi oldukça düşürür, öğrenme ve hafıza işlevlerinizi azaltır dedi.

"Fiziksel aktivitenin, beyniniz ve vücudunuz üzerinde büyük bir etkisi vardır"

Stres ve uykusuzlukla mücadelede fiziksel aktivitenin önemine dikkati çeken Uludüz, "Fiziksel aktivitenin beyniniz ve vücudunuz üzerinde büyük bir etkisi vardır, egzersiz stresi azaltır ve zihinsel hastalıklarla ilişkili birçok belirtiyi iyileştirir. Fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ve gevşeme stratejileri stres yönetiminde etkilidir." ifadelerini kullandı.

Tütün ve alkol kullanımını bırakmanın, hem stres yönetimi hem de uyku düzeninde yardımcı olacağını sözlerine ekleyen Uludüz, sözlerini şu tavsiyelerle tamamladı: