Necip Fazıl ömrünü gençlere hakikâti göstermeye adamıştı

Teoman, Necip Fazıl Kısakürek’e adadığı yeni bestesi "Kendi Vatanında Parya"yı gençlere öğüt olacak bir hiciv şarkısı olarak duyurdu. Necip Fazıl’ın torunu Emrah Kısakürek, bu ithafla ilgili olarak, “Necip Fazıl ömrünü gençlere hakikâti göstermeye adamıştır. Onun yetiştirdiği gençler şu anda başka gençlere örnek olmaya devam ediyor” diyor.

Latife Beyza Turgut Yeni Şafak
Teoman, Necip Fazıl Kısakürek.

Küçücükken bu ülkede rock müziğe dair bir hayal kurdum. Her şeyini gözledim, inandım. hayal olduğunu bile bile. Bir özgürlük ve gerçeklik duygusu peşine düşmüştüm, pozisyonum meğer onu temsil etmiyormuş” açıklaması ile 2011 yılında müziği bıraktığını açıklayan Teoman, iki yıllık bir aradan sonra sevenlerine sürpriz yaparak müziğe geri dönmüştü. Kariyerinin ikinci baharı olarak görülebilecek bu başlangıçtan sonra az ama öz çalışmalara imza atacağını söyledi. “Rock and Roll”, “Koyu Antoloji”, “Aşık Bir Adam” gibi albümlerde hem kendisine hem de değer verdiği diğer sanatçılara ait şarkıların coverlarını dinleyiciyle buluşturdu. “Gecenin Sonuna Yolculuk” ve “Nevrozumun Zindanı” gibi çalışmalarında ise sevenleriyle yeni bir Teoman’ı tanıştırdı. “Yeni bir şey söylemeyeceksem, susarım daha iyi. Sıradan bir hit şarkı yapmak benim için çok kolay. Ama gerek yok. 55 yaşındaki bir adamın söyleyecek başka şeyleri olmalı” ifadelerini kullanan Teoman, kariyerinin belki de en farklı çalışmasını geçtiğimiz günlerde duyurdu. 29 Eylül’de çıkaracağı “Kendi Vatanında Parya” isimli yeni bestesinde Necip Fazıl Kısakürek’in, “Sakarya Türküsü”nden esinlendiğini, bu nedenle şarkıyı Necip Fazıl’a adadığını açıkladı. Cem Karaca’nın “Sahibi Geldi” şarkısından esinlenen Teoman, yeni bestesinin gençlere öğüt niteliğinde bir hiciv şarkısı olduğunu söyledi.

Teoman, “Siyasete değil, toplumsal barışa hizmet etsin isterim bu şarkı” sözleriyle duyurduğu yeni bestesi ile hem eleştirilerin hem de tebriklerin odağı olmaya devam ediyor. Yapılan eleştirilere ise “Kariyerimin başından beri hiçbir siyasi oluşumla yakınlaşmadım. Türkiye’nin geleceği için gençlere yönelik bir şarkı yaptım. Onlara ağabeyleri olarak öğütlerimin yer aldığı bir hiciv bu. Bunu da siyaset için değil toplumsal barış özlemim için yaptım. Necip Fazıl Kısakürek’i seçme nedenim de tüm toplumsal kesimlere ulaşma isteğiydi” sözleriyle cevap veriyor. Eleştirenler kadar besteyi merakla bekleyenler ve Teoman’ı bu seçiminden dolayı kutlayanlar da var.

Ünlü şair Necip Fazıl Kısakürek’in torunları, Emrah Kısakürek ve Şeyma Kısakürek Sönmezocak ile Teoman’ın dedelerine adadığını duyurduğu yeni bestesi “Kendi Vatanında Parya” hakkında konuştuk.

Necip Fazıl’a adanmasından gurur duyarım

“Teoman’ın bestesi hakkında yorum yapacak bir otorite değilim. Ama bir dinleyici olarak beste yayınlandıktan sonra kendi müzik zevkime göre yorum yapabilirim” diyen Emrah Kısakürek, ünlü rockçının şarkısını dedesine adanması ile ilgili olarak “Necip Fazıl’a adamasından da Necip Fazıl Kısakürek’in torunu olarak gurur duyabilirim” ifadesinde bulunuyor. Teoman’ın şarkısının duyurusunu yaparken “Her kesimden genci kucaklayacak bir şarkı” olacağının altını çizmesine ise Kısakürek, “Teoman’ın bugüne kadar bir çok bestesi en çok sevilen ve dinlenen şarkılar arasına girdiğine göre her kesime hitap edebilir diye de düşünüyorum” yorumunu yapıyor.

“Öncelikle belirtmek lâzım ki, bu Necip Fazıl’ın şiirinin bestesi değil, bu sadece onun şiirinden esinlenilmiş yeni bir beste. Konu üzerinde düşünürken bunu unutmamak lâzım” uyarısında bulunan Şeyma Kısakürek Sönmezocak ise “Teoman’ı çok seviyorum. Bestelerinde her zaman gelip geçen popüler kültürden ziyade insanın bu dünyadaki varoluşuyla ilgili hasletleri, derinlikleri dinliyoruz. Kendisiyle tanışmayı da çok isterim. Bu zaten onu bambaşka bir yere konumlandırıyor” ifadesinde bulunuyor. “‘Parya’ kelime olarak Hindistan’da kast sistemi dışında kalan, hiçbir statüye sahip olmayan ve tüm haklardan yoksun bırakılmış demektir” açıklamasını yapan Sönmezocak, “Bir insanın kendi vatanında tüm haklarından yoksun bırakılmasının ıstırabını kim hayal edebilir? Özellikle bunu sadece hakikât diye bağıran birinin başına gelmesi ne kadar korkunç! Bir Türk olarak, Türk’ün yalnızca hakikâtle kurtulacağını söylediği için aynı ülkede, o Türkler tarafından tüm haklarından yoksun bırakılmış bir mütefekkirin seneler sonra bir sanatçı tarafından dile getirilmesi hangi sebeple birilerini rahatsız ediyor?” sorusunu yöneltiyor.

Necip Fazıl’ı bir kalıba sokmak doğru değil

Teoman yeni şarkısının duyurusu ile birlikte şarkının sözlerini de paylaştı. Şarkının dizeleri arasında yer alan “Bakın aydın ve hislerini kim anlatıyor en iyi şimdi/Necip Fazıl Kısakürek diye biri/Hani sağ cenahın o ünlü şair ismi/Aydın duymuş muydu daha evvel bu ismi?” sözlerinden hareketle kendini “sol cenah” olarak tanımlayan pek çok kişinin Necip Fazıl’ı tanımadığı ve eserlerini bilmediği yorumları yapıldı. Necip Fazıl’ı sağ veya sol olarak bir kalıba sokmaya çalışmanın doğru olmadığını vurgulayan Emrah Kısakürek, “Necip Fazıl Kısakürek sağın solun şairi değildir. Bu ülkenin şairi ve bu ülkenin gençlerine yol gösterici olmak için kendini agoraya atmış bir fikir ve sanat adamıdır. Dolayısıyla Necip Fazıl’ı illa bir kalıba sokmaya çalışmak doğru değil” diyor. Kısakürek, “Mehmet amcamın da defaatle ifade ettiği gibi dedem Necip Fazıl Kısakürek, maalesef ‘Anlaşılmadan benimsenmek ile Tanınmadan dışlanmak’ arasında geçen yalnızlık kesitinde bir ömür sürmüş ve mücadelesini sürdürmüştür. Daha tek satırını okumamış klavye kahramanları ile onun bunun gazına gelip yarım yamalak bilgilerle yorum yapanları ciddiye almamak lazım” ifadelerini kullanıyor.

Teoman’ın paylaşımından sonra birkaç köşe yazarının yazılarını okuduğunu söyleyen Şeyma Kısakürek Sönmezocak, kiminin avam bir dille üstü kapalı hakaret etmekte, kiminin de Teoman’ı başka cephelerden eleştirmekte olduğunu anlatıyor. “Rahmetli Ömer amcamın kullandığı çok güzel bir söz vardı. ‘Ben diyorum hadımım, sen diyorsun kaç çocuğun var?’ Teoman ne anlatıyor, bunlar ne söylüyor!” ifadesinde bulunan Sönmezocak, “Bu konuyla ilgili söylenecek en güzel eleştiriler hep kendi cenahlarından gelmektedir” diyerek Can Yücel’in “Solda adam mı var Necip Fazıl’ı anlayacak!” sözünü hatırlatıyor. Sönmezocak, “Hakikât, hiçbir cenaha ait olmayan, günübirlik siyasi argümanların çok ötesindedir” diyor ve ekliyor: “Tolstoy, aforoz edilir ama hakikâtten vazgeçmez. Hakikât düşünen, baktığını gören, sorgulayan fikrin arayışıdır. Düşünmeyen, gaibi kurcalamayan, günü birlik meşguliyetlerin kıskıvrak yakaladığı insanlara ne anlatabilirsiniz ki! Bunu görmüş, idrak etmiş, hakikâtin peşinde koşan müdrikler neden hep bu ülkenin kabusu oluyor? Neden korkuluyor? Niçin hep taşlama ihtiyacı?”

Ömrünü gençlere hakikâti göstermeye adadı

Bestesi için yaptığı açıklamada, “55 yaşındayım. 12 Eylül öncesinden beri Türkiye’deki tüm kavgaların tanığıyım” diyen Teoman bestesini gençlere ithaf ettiğini açıklarken ve yaşılardan hiç ümidi olmadığını da belirtiyor. “Gençler, yaşlıların yaptıkları hataları tekrar etmesin. Köhneleşmiş kavgalar onların dünyalarında olmasın” diyen Teoman’ın sözleri bir yana Necip Fazıl Kısakürek’in gençlere neler söylediğini torunları Emrah Kısakürek ve Şeyma Kısakürek Sönmezocak hatırlatıyor. “Necip Fazıl ömrünü gençlere hakikâti göstermeye adamıştır. Ve kendi tabiriyle Anadolu Kıtası büyüklüğünde dava taşını gediğine koymaları için yüzün üzerinde eser vermiştir” diyen Kısakürek, Necip Fazıl’ın yetiştirdiği gençlerin şu anda başka gençlere örnek olmaya devam ettiğini vurguluyor. Sönmezocak ise “Necip Fazıl zaten tüm eserlerini gençlere hitaben kaleme alır. Hakikâtin peşinde, düşünen, görünmeyeni sorgulayan, eşyanın ve hadiselerin hakikâtini arayan bir gençlik” ifadelerini kullanıyor.

Anlaşılmadan benimsenmek ile tanınmadan dışlanmak

Emrah Kısakürek, “Dedem Necip Fazıl Kısakürek, maalesef ‘Anlaşılmadan benimsenmek ile Tanınmadan dışlanmak’ arasında geçen yalnızlık kesitinde bir ömür sürmüş ve mücadelesini sürdürmüştür” diyor.


Senaryosu yazılmadan doğaçlama finalini çektik