Türk mimarisi arşivden çıktı: Albert Gabriel’in objektifinden Türkiye

Anadolu’daki Türk mimari eserlerini dünyaya tanıtan Fransız mimar ve sanat tarihçisi Prof. Dr. Albert Louis Gabriel’in objektifinden Türkiye fotoğrafları, Fransız Kültür Bakanlığı internet sitesinde erişime açıldı.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Yeni Cami

R. RUVEYDA OKUMUŞ

Anadolu’daki Türk mimari eserlerini dünyaya tanıtan Fransız mimar ve sanat tarihçisi Prof. Dr. Albert Louis Gabriel’in 20. yüzyılın ilk yarısında çektiği beş bine yakın Türkiye fotoğrafı Fransız Kültür Bakanlığı internet sitesinde erişime açıldı.

Albert Gabriel’in mirasçıları ve Fransız Hükümeti arasında yapılan bir protokol ile Gabriel’in Türkiye’de kaydettiği fotoğraflar çevrimiçi olarak kullanıma sunuldu.

Albert Gabriel’in (1883-1972) başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin çeşitli şehirlerini karış karış gezerek çektiği fotoğraflarından oluşan koleksiyonunda kaybolmaya yüz tutmuş anıt eserler, şehirler ve insan manzaralarına tesadüf edilen pek çok ilginç kare yer alıyor.

İstanbul’a ilk defa 1908’de gelen Gabriel, 1926’da İstanbul Üniversitesi’nde (Dârülfünun) görev alarak arkeoloji ve sanat tarihi dersleri verir. 1930-1956 yılları arasında Albert Gabriel yine aynı üniversitede konferanslarının yanı sıra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde de sanat tarihi okutur. Öğretim faaliyetleriyle birlikte Millî Eğitim Bakanlığı (Maarif Vekaleti) tarafından Anadolu’daki Türk mimari eserlerinin araştırılıp incelenmesi için görevlendirilir. Bu çalışmaları esnasında Anadolu’yu gezerek eşine az rastlanır bir fotoğraf koleksiyonu oluşturur.

İstanbul fotoğraflarında onu kimi zaman Beyoğlu’nda kimi zaman bir caminin minaresinde kimi zaman da kurucusu ve yöneticisi olduğu Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü’nde bir masanın başında çalışırken görmek mümkün. Fotoğraflarına son derece canlı bir şekilde yansıyan eski İstanbul’un tarihi köşeleri ve manzaraları insanı adeta o günlere yeniden götürüyor.

KARIŞ KARIŞ DOLAŞMIŞ

Ülkemizi çok seven ve Anadolu’yu baştan başa dolaşarak tarihî eserleri belgeleyen Albert Gabriel arkeolojik kazılara katılmış, rölöveler çıkartmış, projeler hazırlamış, inceleme gezileri yapmış ve akademik eserler kaleme almıştır. Eski eserleri araştırma ve bunları fotoğraflama tutkusunun yanı sıra sulu boya çalışmaları da mevcuttur.

Anadolu’daki eski eserler üzerine yazdığı kitaplardan başka İslam Ansiklopedisi, Hayat Mecmuası ve devrin günlük gazetelerinde makaleleri yer almıştır. Prof. Gabriel, yıllarca Türk sanatı ve kültürü üzerinde derin araştırmalar yapmış ve bunları bilim dünyasına tanıtmak için inanılmaz bir çaba göstermiştir. Ayrıca Türk musiki ve edebiyatına son derece vâkıf olan Albert Gabriel dostluk kurduğu Ahmet Hamdi Tanpınar ve Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirlerini Fransızcaya çevirmiştir.

40’A YAKIN SEYAHAT YAPMIŞ

Gabriel, 1908-1959 yılları arasında Kütahya, Afyon, Akşehir, Konya, Karaman, Niğde, Nevşehir, Aksaray, Kayseri, Amasya, Tokat, Sivas, Mardin, Urfa, Diyarbakır, Bitlis, Hasankeyf başta olmak üzere Anadolu’da kırka yakın seyahat yapmıştır.

“İstanbul›dan sonra mimari eser bakımından en zengin Türk şehri” dediği Bursa’da Ulucami’den Emirsultan’a, Yeşil Türbe’den Muradiye’ye pek çok tarihî mekânın çizim ve fotoğraflarını kayıt altına alan Albert Gabriel, bunların bir kısmını 1950’de “Bir Türk Başkenti Bursa” isimli eserinde yayınlamıştır. Sadece Bursa değil Anadolu’nun bir baştan bir başa gezip gördüğü pek çok şehrindeki anıt eserleri incelemiş, fotoğraflamış ve bunlar hakkında çeşitli eserler kaleme almıştır.

ÖNEMLİ KİTAPLARA İMZA ATTI

Ahmet Hamdi Tanpınar Beş Şehir’in Konya bahsinde “İklimden iklime, beylikten beyliğe yerli geleneklerden kalan unsurları, yeni hususiyetler kazanan bu mimarînin tüm vasıflarını ne de sanat ocaklarını burada sayamayız. İsteyenler Anadolu abîdelerinin yorulmaz araştırıcısı Gabriel’in eserine baksınlar.” diyerek Gabriel’in uzun yıllar araştırmalarının mahsulü olan “Anadolu’da Türk Anıtları” isimli iki ciltlik eserinin önemini özellikle vurgulamaktadır. Albert Gabriel söz konusu çalışmalarıyla Türkiye’de anıt arkeolojisinin kurucusu olarak kabul edilmektedir.

Albert Gabriel’in Anadolu coğrafyasında fotoğraflar çekmesi ve son derece önemli kitaplar yayımlaması, Türklerin Anadolu’daki sanat ve mimarisinin dünya tarafından tanımasında önemli katkıları olmuştur. Onun bu katkısını, kendisini “sahici Fransız alim” diye tanımlayan Mithat Cemal Kuntay şu sözlerle ortaya koymuştur: “Onun eserlerinin birçok meziyetlerinden bir önemlisi de abidelerimizi Bizans’ın ve başka milletlerin tesirlerine maruz gösteren yanlış fikirleri yıkması ve Türk abidelerinin doğrudan doğruya Türk eserleri olduğunu ispat etmesidir.”

Bunca önemli çalışmalar ortaya koyan Gabriel’in İstanbul ve Bursa gibi büyük şehirlerin yanı sıra Anadolu’nun birçok kentini kapsayan ve dijital olarak erişilebilir hale gelen fotoğraf koleksiyonu, şüphe yok ki Türk kültürü, sanatı ve mimarisine ışık tutacaktır.

FOTOĞRAF 13
90 yıl önce top atışlarıyla 'hava gelmiyor' diye yıkılan Diyarbakır surları yeniden inşa edilecek
Diyarbakır'da dönemin Valisi Faiz Ergun'un talimatıyla 1930 yılında 'Sur içine hava girmiyor, bulaşıcı hastalıklar yaygınlaşıyor, hava sirkülasyonu olsun' diye top atışlarıyla yıkılan 250 metre uzunluğundaki surlar ve Dağkapı yeniden inşa edilecek.

Meğer Albert Gabriel 'gizli bir ressammış'