Yapay zekayla yeniden Türk Evi

“Türkevi.biz” projesi ile yapay zekanın ipleri, mimarlar tarafından ele alınıyor. Mimarlar, Türk Evi’ni yapay zeka ile yeniden harmanlıyor, ortaya birbirinden estetik ve ilham verici projeler çıkıyor. Projenin fikir sahibi Mimar Mustafa Kemal, gerçek hayatta inşa edilebilecek evler tasarlamaya dikkat ettiğini dile getirerek, “Bu alanda kullanımda olan programlar, büyük oranda gerçek hayattaki büyük veri setleri ile geliştirildiği için gerçek hayatta inşası mümkün imajlar üretilebiliyor” ifadesinde bulunuyor.

Latife Beyza Turgut Yeni Şafak
'Türk Evi' konsepti.

Resim, müzik, heykel gibi sanat dallarının yapay zeka ile buluştuğu projeler, son zamanların ilgiyle takip edilen işleri oluyor. Yapay zekanın sınırları, meraklı sanatçıların sorularıyla keşfediliyor. “Türkevi.biz” hesabı da bu anlamda sosyal medyada yer alan en kreatif işlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu çalışmada yapay zekanın ipleri, mimarlar tarafından ele alınıyor. Mimarlar, Türk evini yapay zeka ile yeniden harmanlıyor, ortaya birbirinden estetik ve ilham verici projeler çıkıyor. “Türkevi.biz” isimli Instagram hesabının fikir sahibi, yapay zeka üzerine uzun yıllar araştırmalar yapan Mimar Mustafa Kemal, Türkevi.biz çalışması ile gelecek yılların mimari silüetinde geleneksel Türk Evi karakterinin önemli referanslardan biri olacağına inanıyor.

GELENELSEL YENİDEN TASARLANIRSA

İstanbul Teknik Ünivesitesi’nde Gayrimenkul Geliştirme Master Programı’nda iken de tez konusu mimari tasarımda yapay zekanın kullanılması üzerine olan Kemal, Vaziyet Planı tasarımında bir yapay zeka alt alanı olan Bilgisayar Görmesi algoritmalarının nasıl kullanılabileceği üzerine tezini hazırlayarak yapay zeka ile çalışmaya başlamış. Geçen süre zarfında yapay zeka alanındaki gelişmeleri sürekli takip etmeyi sürdürmüş. Midjourney programı çıktıktan sonra da program üzerinde çalışmaya başlamış ve ilginç, yaratıcı fikirler geliştirmeye odaklanmış. “Türk Evleri mesleki olarak hep ilgi alanımda olan bir konuydu. Son birkaç aydır Türk evlerini Midjourney yapay zeka programı ile yeniden görsel olarak üretmek üzerine çalışmalarımı yoğunlaştırmıştım” diyen Kemal, özellikle “Türk Evleri dünyaca ünlü mimarların üsluplarını kullanarak tasarlansa nasıl olurdu?” sorusunun üzerinde çalışmaya değer bir konu olarak zihnini kurcalamaya başladığını söylüyor.

Sürecin tahmin edilenden çok daha az karmaşık olduğunu söyleyen Kemal, “Burada Midjourney programının nasıl çalıştığına hakim olmak ve sonuçların yani ortaya çıkan imajların seleksiyonunu iyi yapabilmek işin püf noktası” diyor. Midjourney, “prompt” adı verilen metin girdilerini işleyerek sonuçta görsel çıktılar veren bir jeneratif yapay zeka programı. Kullanım dili İngilizce olan bu program, girilen kelimelere bağlı, çıktı olarak 4 adet görsel üretiyor. Girdiğiniz kelimeleri ne kadar tekrar etseniz de yapay zeka, çıktılar birbirine çok benzese dahi ürettiği bu 4 görseli asla tekrar etmiyor. Kemal, ünlü mimarların mimari stili ile Türk Evi’nin karakteristik özelliklerinin buluşturulduğu imaj üretim sürecini şu sözlerle anlatıyor: “Programa girdi olarak Türk Evi’nin farklı üsluplara sahip mimarlar eliyle tasarlanmasına dair girdiler verdiğimizde de bununla uyumlu olarak imajlar üretiyor. Burada tabi hemen üretilen ilk görseller işe yarar anlamlı sonuçlar olmayabiliyor. Genellikle kullanabileceğim mimarın stilini de yansıttığını düşündüğüm ve Türk Evi’ne dair karakteristik mimari öğeler de içeren her bir imaj için yaklaşık 25-30 imaj üretmem gerekiyor. Yaklaşık 2 saatlik bir çalışma (metin üretme, imaj üretme, metni iyileştirme, imajlar arasında seçim yapma vb.) ardından seçtiğim mimarın elinden çıkmış olma ihtimalini hissettirdiğini düşündüğüm 10 imajlık bir koleksiyon ortaya çıkmış oluyor.”

BU İMAJLARI İNŞA ETMEK MÜMKÜN

Hesapta yer alan içeriklerin yapay zekayı kullanan mimarlar tarafından oluşturulması da ayrıca kıymetli. Çünkü oluşturulan bu içerikler, dilenirse projelendirilerek inşa edilebiliyor. Kemal, zaman zaman bu konuda takip edenlerden olumlu dönüşler aldığını söylüyor. “Bu alanda kullanımda olan programlar, büyük oranda gerçek hayattaki büyük veri setleri ile geliştirildiği için yani muhtemelen milyarlarca fotoğraf yapay zeka algoritmalarının geliştirilmesi sırasında eğitim veri seti olarak kullanıldığından, aslında gerçek hayatta inşası mümkün imajlar üretmek oldukça yüksek olasılıkta” ifadesinde bulunan Kemal, halihazırda yaptığı seçimlerde de mümkün mertebe gerçek hayatta inşa edilebilecek olanlara dikkat ettiğini dile getiriyor. Türkevi.biz hesabının gelecek günlerde bir topluluğa dönüşmesini çok istediğini dile getirirken, Türkevi.biz’i içinde geleneksel kültürümüzü yansıtan el sanatları unsurları da olan bir ekosisteme dönüştürmenin önemli bir toplumsal fayda yaratacağına inanıyor. “Şunu çok net söyleyebilirim, evlerimizin, sokaklarımızın, mahallelerimizin, şehirlerimizin içler acısı durumu tüm vatandaşlarımızın ortak sorunu. Ve Türk Evi’nin temsil ettiği kimlik ve anlam da yine tüm vatandaşlarımızın ortaklaşa paylaştığı değerler. Dolayısıyla ortak sorunumuzun büyüklüğü ve cevabın en azından nerelerde aranması gerektiği bence bariz” diyerek, “En azından benim için başlattığım bu kısa süreli odaklanma ve çalışma, ileriye yönelik güçlü bir topluluk oluşturma yönünde önemli ipuçları sunmakta” ifadesinde bulunuyor.

Hayata geçirilebilir evler gibi kent planlamasının tüm süreçleri de yapay zeka ile gerçekleştirilebilir mi sorusunu yönelttiğimiz de Kemal, “Yüksek lisans tez konum olması hasebiyle de buna vereceğim cevap kesinlikle gerçekleştirilebilir yönünde olacaktır. Şu an kısmen bu yönde çalışmalar var. Ancak bu yöndeki işe yarar algoritmaların geliştirilmesi sanıyorum 5-10 yıl alır. Orta ve uzun vadede ise yapay zeka uygulamalarının hemen her alanda bizler için çok zor diyebileceğimiz işleri kolaylıkla yapıyor olduğunu göreceğiz” cevabını veriyor.

Kentsel dönüşümden önce zihniyet devrimi

Geçtiğimiz şubat ayında 11 ilde meydana gelen depremler yanlış yapılaşmanın sonuçlarını gözler önüne sermişti. Bu manzara karşısında başta İstanbul olmak üzere tüm ülkede kentsel dönüşüm hareketleri hız kazandı. Pek çok mimar Türkiye’nin kendi kültürel dokusuna uygun bir şekilde yeniden planlanması gerektiğini düşünüyor. Kemal de pek çok meslektaşı ile aynı fikirde. Nüfusun dengeli bir şekilde tüm ülke sathına yayılması, iş, sosyal donatı ve üretim olanaklarının belirli yerlere yığılmaması gerektiğinin altını çizerek, “Bence anlamlı bir kentsel dönüşüm ancak tüm ülke düzeyinde planlama dönüşümünden sonra sağlanabilir. Ülke planlamasına bağlı olarak kentsel dönüşüm düşünülmeli kanaatindeyim. Mimari ve Kentsel planlamada/Dönüşümde kimlik ve anlam bütünlüğü ancak ondan sonra sağlanabilir görüşündeyim. Yoksa yapılan her şey palyatif kalıyor ne yazık ki. Şehirlerimiz emlak yatırım aracına dönüştü” ifadesinde bulunuyor ve ekliyor: “Çağdaş Türk Evi örneklerini tekil olarak da olsa hayata geçirmek oldukça anlamlı ancak ülkemizde zihniyet ile ilgili önemli bir dönüşüm sağlanmadığı sürece içinde bulunduğumuz bu çılgın dönem kesinlikle sürdürülebilir değil ve gelecekte bu döneme referans verilirken insanların ne düşüneceklerini tahmin etmek çok zor olmasa gerek” şeklinde konuşuyor.


Düzgünman’ın ebruları müzayedede