Dostoyevski'nin İdeolojisi ve Felsefesi

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski Rus yazar, düşünür ve gazeteci olarak bilinir. Dostoyevski, Rus edebiyatının en önemli isimlerinden biridir ve dünya edebiyatı tarihinde de önemli bir yere sahiptir. Dostoyevski eserlerinde insan doğasının karmaşıklığını, ahlaki ve psikolojik çatışmaları, günah ve kurtuluş kavramlarını ele alır. Ayrıca, yoksulluk, sınıf çatışmaları ve ahlaki değerler gibi toplumsal sorunlara da değinir. Peki Dostoyevski ne zaman öldü, neyi savunuyordu? Dostoyevski'nin felsefesi nedir? İşte soruların yanıtları.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Dostoyevski kimdir? Ne zaman öldü, neyi savunuyordu?

Dünya klasikleri denilince akla ilk gelen isimlerden Dostoyevski, Rus Edebiyatı’nın ve Dünya Edebiyatı’nın en önemli yazarlarından biri olarak bilinir. 13 roman ve 19 kısa öykülü eseri bulunan Dostoyevski insan doğasının karmaşıklığını, ahlaki ve psikolojik çatışmaları, günah ve kurtuluş kavramlarını ele almaktadır.

DOSTOYEVSKİ KİMDİR, NE ZAMAN ÖLDÜ?

Rus Klasikleri deyince akla gelen ilk isimlerden olan Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 11 Kasım 1821’de Rusya’nın başkenti Moskova’da doğdu.

Dostoyevski, Rus Edebiyatı’nın ve Dünya Edebiyatı’nın en önemli yazarlarından biridir. Eserleri yüzyıllar boyunca en çok okunan kitaplar arasındadır.

Özel bir okulda ve genellikle de evde eğitim gören yazar, annesinin 1837 yılındaki ölümünün ardından St. Petersburg’ta yer alan ve askerî mühendis yetiştiren bir okula başladı. Annesinin ölümünden iki sene sonra da babası beyin kanaması geçirdi ve hayatını kaybetti; fakat bazı söylentiler baba Mihayl’in, serfleri* tarafından öldürüldüğü yönündeydi.

Askerî mühendis olarak mezun olan Dostoyevski, 1844’te bu görevinden istifa ederek kendini yazarlığa adadı. Yazarın ilk eseri, 1846 yılında yayımlanan “İnsancıklar” adlı novellaydı. Bu kısa roman, yazarın beklediği ilgiyi göremese de Dostoyevski’nin ilk kitabı olması nedeniyle bu eser, Dostoyevski kitapları arasında büyük bir öneme sahiptir.


Rusya’da o dönemde yaşanan Çarlık rejimi baskısına karşı yükselen direniş sesleri hakimdi ve Dostoyevski bir takım olaylara karıştığı düşünülerek tutuklandı ve hapse gönderildi; idamın kıyısından döndü ve Sibirya’ya sürgün edilen Rus yazarları arasına girdi. Bu dönem, yazarın edebî anlamda en önemli dönemiydi. Sürgün edilişi ve ölümün soğuk ve karanlık dokunuşundan son anda kurtulması, insanın kalbinin derinliklerine işleyen o değerli cümlelerin ve başyapıtların yazılmasına neden oldu.

Cezaevi ve sürgün yıllarının ardından er rütbesiyle yeniden askerî kimliğine bürünen Dostoyevski, zamanla Subay rütbesine erişti. 1857 yılında Mariya Dmitriyevna İsayeva ile evlendi.


Petersburg’a yerleşen yazar, burada Ezilenler’i ve Ölü Evinden Anılar’ı yazdı. Geçirdiği zor yıllar, sara nöbetleri, kumar bağımlılığı ve borç batağı yazarın son dönemlerinde yazdığı bir çok romanda ve novellada kendisini hissettirmekteydi ve yazar, Dünya klasikleri arasında da başyapıtlar olarak adlandırılan Yeraltından Notlar (1864), Suç ve Ceza (1866), Kumarbaz (1866), Budala (1868) ve Ecinniler (1872)’i bu dönemde yazdı.

Dostoyevski’nin sözlerinden biri olan “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık.” özdeyişi, realist roman türünün kökenini Rus toplumsal gerçekçi ve güldürü yazarı Gogol’ün Palto adlı kısa öyküsüne dayandırmaktaydı.

Karamazov Kardeşler adlı yapıtını üç yılda bitiren Dostoyevski, bir ciğer kanamasıyla yatağa düştü ve 28 Ocak 1881 tarihinde öldü. Dostoyevski için 31 Ocak 1881 tarihinde yapılan cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasından yürüdü.

DOSTOYEVSKİ NEYİ SAVUNUYORDU, FELSEFESİ NEDİR?


Dostoyevski'nin eserleri, birçok farklı düşünsel ve ideolojik eğilimden izler taşır. Ancak genel olarak, Dostoyevski insan doğasının karmaşıklığını, ahlaki ve psikolojik çatışmaları, günah ve kurtuluş kavramlarını ele alır. Ayrıca, yoksulluk, sınıf çatışmaları ve ahlaki değerler gibi toplumsal sorunlara da değinir.


Dostoyevski'nin eserlerinde, insanın iç dünyası ve vicdanı, Tanrı ve din, ahlaki değerler ve sorumluluk, özgürlük ve irade gibi konular ele alınır. Yazarın kahramanları genellikle ahlaki bir kriz içindedir ve ahlaki seçimlerinin sonuçlarına karşı sorumluluk almak zorundadır.


Dostoyevski, insanın özgürlüğüne ve iradesine büyük önem verir. İnsanın özgürlüğü, onun en önemli ve vazgeçilmez özelliğidir. Ancak Dostoyevski'ye göre, özgürlük, sorumluluk ve ahlaki değerlerle birlikte düşünülmelidir. İnsanın özgürlüğü, kendisine ve başkalarına zarar vermeden kullanılmalıdır.


Dostoyevski ayrıca, Hristiyanlık inancına da önemli bir yer verir. Yazar, Hristiyanlık inancının insanın iç dünyasındaki karanlıkları aydınlatabileceğini ve insanın kurtuluşu için önemli bir rol oynayabileceğini savunur. Ancak Dostoyevski, Hristiyanlık inancının da insan ahlakının bir parçası olması gerektiğini, sadece sembolik bir yapı olarak kalmaması gerektiğini düşünür.


Genel olarak, Dostoyevski'nin eserleri insanın iç dünyası, ahlaki değerler, sorumluluk ve özgürlük gibi konuları ele alır ve bu konularda derinlemesine düşünmeye teşvik eder.


İbn-i Sina'nın Orta Çağ İslam Dünyası'ndaki Yeri ve Etkisi