AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

P O L İ T İ K A

Yolsuzluk Komisyonu değil sanki 'Cibali Karakolu'

Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarından nedense en çok ANAP'lılar şikayetçi. Beyhan Aslan, komisyonu Cibali Karakolu'na benzetti ama cevabını da aldı.

TBMM Yolsuzluk Komisyonu, yakın geçmişin yolsuzluk dosyalarını birbir araştırıyor. Komisyona bilgi verenlerin işaret ettikleri ortak isim ise ANAP eski lideri Mesut Yılmaz.

Yılmaz, Kamuran Çörtük'ten Korkmaz Yiğit'e kadar herkes tarafından itham edildi. Komisyon, Yılmaz'ı da Cuma günü dinledi. Yılmaz'ın Meclis'e gelişi görkemli oldu. Birçok ANAP'lı eski milletvekili, Yılmaz'dan önce Meclis'te beklemeye başladılar.

Beyhan Arslan, Halit Dumankaya, Nihat Gökbulut ve Mustafa Zeydan, sohbet ederken, Komisyon'u eleştirip durdular. Komisyonu Cibali Karakolu'na benzeten Arslan, "Komisyon, istediğini alamayan bürokratların intikam yeri haline geldi. Cibali Karakolu gibi bir komisyon. Başkan her gün televizyonlara çıkıp konuşuyor" deyince, gazetecilerden biri dayanamadı: "Türkbank Komisyonu üyesi Halit Dumankaya da her gün gazeteleri demeçler veriyor, televizyonlara çıkıyordu. Siz ne yaptınız?"


Mesut Yılmaz hala diş macunlarına mı bakıyor?

Mesut Yılmaz, büyük bir yenilgi aldığı 3 Kasım seçiminden sonra İstanbul'a yerleşmişti. Yılmaz, yaklaşık 8 aydır ilk defa Cuma günü Ankara'ya geldi. 19 yıllık siyasi hayatının büyük kısmını Başbakan, Başbakan Yardımcısı veya bakan olarak geçirdiği için hayattan da kopan Yılmaz'ın, bu süre içinde hayatı da tanımaya çalıştığını, kardeşi Turgut Yılmaz şöyle anlatmıştı: "Mesut, 19 yıldır cebinde para bile taşımadı, hiç alışveriş yapmadı. Şimdi alışveriş yapıyor. Fakat bir sıkıntı var; markete girdiğinde 10 dakikalık işi 2 saatte bitiremiyor. Diş macunu almak için bütün markaları teker teker inceliyor."


Komisyonun adı bile korkutuyor

Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun çalışmaları sırasında, salonun önünden Gümrük Müsteşarı Nevzat Saygılıoğlu geçiyordu. Gazeteciler hemen "Hayırdır Sayın Müsteşarım yoksa komisyona mı geldiniz?" dediler. Bir başka komisyona gelen Saygılıoğlu, "Evet komisyona geldim" dedi. Ancak, kast edilenin Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu olduğunu geç farkeden Saygılıoğlu, bir süre ilerledikten sonra geri döndü ve gazetecilere, "Siz hangi komisyonu kastediyorsunuz?" diye sordu. Gazeteciler, "Yolsuzluk Komisyonu" deyince, Saygılıoğlu, "Yok yok. Başka komisyona geldim. Allah korusun. Bu komisyona gelmedim" karşılığını verdi.


Halit Senin Bankayı Çaldılar

TMSF son iki yılda yaklaşık 20 bankaya el koydu. Ancak en çok tartışılanı Demirbank'a el konulması oldu. Kasım krizi sırasında el konulan banka, "devlete güvenmenin" bedelini ödemişti. Demirbank'ın sahibi Halit Cıngıllıoğlu, bankasına haksız yere el konulduğunu açıklamıştı. BDDK, el koyduğu Cıngıllıoğlu'nun bankasını İngiliz HSBC Bank'a sattı. Cıngıllıoğlu, bir toplantıda, vatandaşların HSBC'nin anlamı konusunda çok güzel bir tanım bulduğunu söyledi. Cıngıllıoğlu'nun, çok hoşuna giden HSBC'nin açılımı şöyle: "Halit Senin Bankayı Çaldılar."


İmzaya sahip çıkmak!..

CHP'lilerin AK Partili milletvekillerinden muzdarip oldukları konuların başında, "araştırma önergelerine destek verilmemesi" geliyor. Üç yanı denizlerle çevrili ülkemizde, denizlerden yeterince yararlanılamadığı gerekçesiyle ortak verilen araştırma önergesine Genel Kurul'da AK Partililerin sahip çıkmaması üzerine CHP'liler "bir daha ortak araştırma önergesi vermeyeceklerini" söylediler. CHP'li bir milletvekili de önergenin reddinden sonra kuliste AK Partililerle sohbet ederken, "Yeni bir araştırma önergesi hazırlıyoruz" dedi. AK Partili milletvekili "Konu ne?" diye sorunca okkalı bir cevapla karşılaştı: "Araştırma önergesine imza atıp da önergesine sahip çıkmayan milletvekillerinin neden sahip çıkmadıklarının araştırılmasını isteyeceğiz."


AK Parti Grubu sorunu çözemedi

İnci Gülser Özdemir, AK Parti'nin kadın milletvekillerinden. Özdemir dünyaya geldiği zaman, anneannesi "İnci", babaannesi ise "Gülser" adının konulmasında ısrar etmiş. Hem anneanne hem de babaanneyi kırmamak için "İnci Gülser" adı konulmuş. Özdemir, adının İnci Gülser olması nedeniyle sık sık sorunlarla karşılaşınca çareyi adını değiştirmekte buldu. Özdemir'in 1,5 yıl önce açtığı dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. "Gülser" ismini mahkeme kararıyla sildiren Özdemir'in adı resmi kayıtlara "İnci Özdemir" olarak geçti.


Bakan Güler'in Hagi'leri

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, yıllarca bürokraside görev yapmasına rağmen klasik bürokratlardan değil. Güler'in en çok şikayetçi olduğu konuların başında bürokrasinin yavaş işlemesi geliyor. Güler, bürokrasinin yavaş işlemesini kırabilmek için farklı bir yöntem geliştirdi. Çok iyi eğitim almış genç yeteneklerden özel komisyonlar oluşturan Güler bu komisyonlarda yer alan bürokratlara "Benim Hagi'lerim" diyor ve ekliyor: "Yani illa bir yerde olmayacak. İstediği zaman kaleye şut atacak, istediği zaman proje hazırlayacak."


'Lütfen bana vinç gönderin sayın vekilim!'

Sorunlarına çare arayan vatandaşlar tek parti olarak iktidar olan AK Parti'ye hücum etti. Her gün yüzlerce vatandaş AK Parti milletvekillerinin kapısını aşındırıyor. Milletvekilleri bu yoğunluk içinde ilginç isteklerle de karşılaşıyor. AK Parti Bitlis Milletvekili Vahit Kiler'i arayan bir vatandaş, "Sayın milletvekilim, arabam yolda kaldı bana bir vinç gönderir misiniz?" talebinde bulundu.


  KAYHAN ÖZER  BİLAL ÇETİN  NEVZAT DEMİRKOL  VELİ TOPRAK  ASLIHAN A. KARATAŞ  EVİN GÖKTAŞ  SAMİ GÖKÇE  HAMDİ ATEŞ


16 Haziran 2003
Pazartesi


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED