TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyeleri, 8 Nisan'da Türkiye-Irak sınırında jandarmanın açtığı ateş sonucu Hacı Ölmez adlı kişinin ölümüyle ilgili olayda, "insan hakları ihlali olduğunu" savundu.

Komisyon Şırnak'ın Uludere ilçesi Andaç Köyü'nden Hacı Ölmez'in (37), Türkiye-Irak sınırındaki Nizartepe'de, jandarmanın açtığı ateş sonucu ölümüyle ilgili olarak kendilerine yapılan başvurular üzerine komisyon üyesi iki milletvekilinin olayla ilgili araştırma ve inceleme yapmasına karar verdi.

Komisyon üyeleri AK Parti Adıyaman Milletvekili Faruk Ünsal ile Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun, 19 Mayıs'ta bölgeye giderek Şırnak Valisi, Uludere Kaymakamı ve Cumhuriyet Savcısı ile görüştü, olayın olduğu bölgede incelemelerde bulundu, tarafların bilgisine başvurdu. Ünsal ve Torun tarafından hazırlanan raporda, 3. Jandarma Sınır Komutanlığı emrindeki Uzman Çavuş Servet Denir, Hacı Ölmez'in yanında bulunan akrabası Mevlüt Ölmez ile Hacı Ölmez'in oğlunun ifadeleri ve heyetin olay yerindeki keşfine yer verildi. Olay sırasında Hacı Ölmez'in yanında bulunan Mevlüt Ölmez'in sağ kurtulduğu belirtilerek, "Hacı Ölmez, jandarma tarafından öldürüldüğünde taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı" kaydedildi.

Bölgenin "yasak bölge" olmadığı, jandarmanın kendi beyanında Irak sınırından Türkiye'ye geçiş yapan 2 kişiyi dürbünle gözetlediklerine dikkat çekilen raporda, maktulün yanında bulunan Mevlüt Ölmez'in "kimse bize dur ihtarında bulunmadı" sözlerine yer verildi.

Jandarmanın, sınırdan Türkiye'ye doğru gelen iki kişinin kim olduğunu tespit edemediği ve yapılan "dur" ihtarına uymamaları üzerine ateş açıldığına dair sözlerine dikkat çekilen raporda, "Jandarma, hadiseden sonra 10 boş kovan bulduğunu zabıtlara geçirmiştir. Ancak bizim keşif yaptığımız sırada ikisi oldukça eski, ikisi yeni boş kovan bulunmuş; bu boş kovanlardan ikisinin G 3 piyade tüfeğine ait olduğu saptanmıştır. Alınan boş kovanlar, Şırnak Valisi'ne teslim edilmiştir" denildi.

Kastı aşan cürüm

Raporda, şöyle denildi: "Olay sırasında askerlerin 65 mermi sarfiyatı ve silahsız oldukları sabit olan insanların yakalanması mümkün iken onu yapmaması, askerin aşırı güç kullandığını ortaya koymaktadır. Olayda askerin kasıtlı davrandığını saptamak bizim için mümkün olmamıştır. Ancak burada her halükarda kastı aşan bir cürüm işlendiğinden kuşku yoktur. Olayın hukuki saptamasını ve ilgililer hakkında soruşturma açılıp açılmaması elbette yargıya aittir. Ancak heyetimiz burada insan hakkı ihlali olduğundan hemfikirdir."

Komisyon önümüzdeki günlerde raporu görüşecek.