AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
İlim gibi aşk da bir noktaydı, onu nâdan çoğalttı!

Herkesleşme... Bu tabir "herkes gibi olma" anlamına mı geliyor: yığınlara katılmak, sürü içinde sürü gibi yaşamak, kendini fark etmeden, kendince fark olunmadan ömür tüketmek ve sürünün içinde kendini kaybetmek, yokolmak?!? Tamamen değil. Herkesleşme 'herkes'e yönelik olmayı gerektiriyor, olma'ya, yani öncelikle bir eyleme değil, bilakis bir niyete, bir yönelmeye işaret ediyor.

"Sürü içinde sürü gibi yaşamak" denildi ve fakat "Sürü içinde, sürü gibi yaşamak" denilmedi. Çünkü "sürü içinde yaşamak" kaçınılmaz ve fakat "sürü gibi yaşamak"tan kaçınmak —azmedilirse şayet— pekâlâ mümkün.

'Vahdet' kesret içinde... 'nokta' sıralar arasında yok olur... sıradanlık da burada başlar. Oysa nokta ne sayılabilir, ne de ölçülebilir, tıpkı vahdet gibi... Nicelik değildir bu yüzden... Nokta hesaplanamaz hesaba gelmediği için...

İlim bir noktaydı, çoğaldı... âlimler mi, cahiller mi çoğalttı, orası bir bahs-i diğer... Burada asıl önemli olan maksûd: ilim (bilgi).... çoğulu ise ulûm (bilgiler)... önce ilimdi, sonra ulûm oldu.

Ne garip değil mi, Kur'an'da 'ilim' sözcüğünün çoğulu bulunmaz... İlim, Kur'an'ın nüzûlundan sonraki yıllarda çoğaldı... Peki böylelikle 'artmış' mı oldu?!? Hayır! Kur'an'a göre ilmin sadece artması makbuldür, çoğalması değil... [Efendimiz (s.a) ilmini arttırması için Rabbine dua etmiştir. Kur'an'la sabittir.]

Burada kısaca 'artma' ve 'çoğalma' sözcüklerinin farklı anlam taşıdıklarına işaret etmeli, belki bir de maksûdu açık kılmak için misâl vermeli: Sözgelimi dikkatin artması başka, çoğalması başkadır. Dikkatin artması, birşey üzerindeki dikkatin (ihtimamın) artması demek... Dikkatin çoğalması ise dikkatin kendisiyle değil, kendisine yöneldiği şeylerle alâkalı... Karıştırılan yer de burası: ilkinde dikkatin miktarı artıyor, ikincisinde dikkat edilen şeylerin miktarı çoğalıyor.

İlim de böyle... çoğulu yok... aslında o bir noktaydı, noktadan ibaretti... daha açıkçası ilim bir tek şeyin ilmiydi... esasen bilinmesi gereken bir tek şey vardı, o şeye dair ilmin artması umulabilir, istenebilirdi; zira tüketilmesi, tamamlanması mümkün değildi. [Şaşkınlığımız artıyor, artsın, keşke hep artsa! Kur'an'da tıpkı 'ilim' gibi, 'nur' sözcüğünün de, 'din' sözcüğünün de, 'hak' sözcüğünün de çoğulu yoktur, olamazdı da zaten!]

Herkesleşme 'herkes'in sırasına girmeyi isteme, 'herkes'e ilgiyi çoğaltma, bilgiyi 'herkes'in bilgisi yapmak için çabalama demek biraz da... Bu durumda 'bilgi' artmıyor, çoğalıyor, çünkü bilme çabasının konuları çoğalıyor; ilim 'nokta' olma özelliğini yitiriyor... en nihayet nokta kayboluyor, herkesleşiyor.

Bilimadamları ulûm-adamlarıdır, ilim-adamları değil. Onlar ulûmu, yani parçaları bilirler, ömürlerini bir parçanın bilgisini elde etmek için geçirirler, ilim, yani 'nokta' onların sahasına gir(e)mez. [Nokta'nın mahiyetini tarif edebilen bir matematikçi görüldü mü hiç?]

Dikkatlerini çoğaltanlar ilmi çoğaltırlar, artırmazlar. İlmin çoğalması, "noktanın ilmi" olmaktan çıkıp "noktaların ulûmu" haline gelmesi en nihayet herkesleşme yönündeki adımların hızlanmasına sebep oluyor, tanınması ve böylelikle ilmine sahip olunması gerekenden de uzaklaşılmış oluyor.

Aşkın menbaını mı arıyorsunuz, işte bakın tam da burası... Ayrılık tam da burada filizleniyor çünkü. Ne var ki ayrı olmak başka, ayrılığı farketmek (hasret) daha başka... Herkesleşme hasreti engelliyor, ayrılığı farketmemize mâni oluyor; ızdırab yoksunluğuna düçar olmamız da bundan. (Haksız mıyım acaba, ızdırab olmadan aşk olur mu?)

Nâdan ilim gibi aşkı da çoğalttı. Aşk bir noktaydı, belki artar ama aslâ çoğalmazdı. Artık ilim yok, ilimler var.... aşk yok, aşklar var. "Aşk imiş her ne var ise âlemde, ilim bir kıyl u kâl imiş ancak" sözü, bu sır anlaşıldığında değersizleşir birdenbire... salt karşıtlık ortadan kalktığı için değersizleşir.

O halde ilmi de, aşkı da çoğaltmak yerine artırmalı, vakit geçirmeden kişi kendini kendi elleriyle kendi toprağa vermeli!


13 Temmuz 2003
Pazar
 
DÜCANE CÜNDİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED