Geçtiğimiz Cuma günü Abant'taydım ..

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın düzenlediği 'Savaş ve Demokrasi' konulu Konferansın birinci gün toplantısına katıldım . Abant Platformu adını da alan konferansa gazete ve televizyonlarda sık sık gördüğümüz bir çok 'uzman' da çağırılmıştı..

Bunları ideolojik tercihleri itibariyle 3 gruba ayırmak mümkün. Solcular, islamcılar ve sağcılar..

Sağcıların büyük bölümü ise daha çok Amerikancı ve biraz da İsrailci olanlar ..

Platformun ruhuna da aykırı olarak davrananlar da bunlardı..

Normalde Türk toplumunun farklı katmanları arasında diyaloğu amaçlayan Abant Platformu bence bu son konferansla yeni düzenlemelere gitmelidir..

Konferansa çağırılacak olan 'uzmanlar' daha titiz ve belli bir kriter çerçevesinde seçilmelidir..

Temel kriter ise 'diyaloğa açık olmak,başkalarını dinlemeyi bilmek ve sinirlenerek saldırganlaşmamak'..

Akademisyenlerin geleneksel olarak var olan kıskançlıkları ve birbirlerini çekememezliklerini bir yana bırakırsak, Cuma toplantısında çok ilginç tartışmalar yaşandı..

Bu tartışmalara katılanların isimlerini başka tartışmalara yol açmasın diye burada vermek istemiyorum ..

Ama zamanı geldiğinde bu 'uzman'lardan, dolaylı da olsa sizlere mutlaka söz edeceğim. Çünkü bu uzmanlar yalnız üniversite öğrencilerini ve toplumu değil aynı zamanda devleti de olumsuz olarak etkilemekte ve yanlış yönlendirmektedirler.

Umarım Türk devleti ve hükümeti bu 'uzman'ları dinleyerek kararlar almıyordır !!

Bu uzmanlardan ikisi ise çok ilginç idi..

Birisi Osmanlı ve Arap uzmanı olarak bilinir, diğeri ise televizyonlarda sık sık gördüğümüz Uluslararası İlişkiler uzmanı..

Birincisi ise 'Arapları 20 yıl önceki kavram ve kalıplarla' yorumlamaya çalışıyordu, diğeri ise 'Amerikan ve İsrail İnternet sitelerinden aldığı' bilgilerle Araplara saldırmayı bir hobi haline getirmişti..

Her ikisine yanıt vermeye kalkıştığımda da kıyamet kopuyordu. Her ikisi sinirleniyor ve bar bar bağırıyorlardı..

'Bu Arab'ın bu toplantıda ne işi var 'dercesine..

Çünkü bu ve benzeri 'uzman'lar hayatlarında bir Arap ülkesine gitmeden (belki Dubai'deki 7 yıldızlı Yelken Oteli'ne birilerinin misafiri olarak gitmiş olabilirler) ve Araplarla ilgili bilgilerini Amerikan ve İsrail internet sitelerinden sağlayarak alışık olmadıkları bir ortamla karşılaştılar..

Karşılarında bir Arap vardı ve yalnız Arap alemini değil,belki de Türkiye'yi ve bölgeyi de onlardan daha iyi tanıyordu..

Tanıyordu diyorum ,çünkü bu Arap bilgilerini İsrail ve Amerikan internet sitelerinden değil, tüm bölge ülkelerine giderek oralardan edinmişti..

Üstelik hiç kimseye de diyet borcu yok ve yalnızca bir gazetecidir.. İşte bu durumda 'uzman'larımız söyleyeceklerini orada bulunanlara 'yutturamayacaklarını' anlamışlardı'..

Bu ise onları daha da saldırganlaştırıyorlardu..

Çünkü karşılarında yalnız ben değil aynı zamanda değerli meslektaşımız Ali Bulaç da vardı..

Konferansa katılanların (konuşmacı ve dinleyiciler) önünde 'uzman' olmadıkları ortaya çıkmıştı..

Bu ise onlar için çok daha kötü idi !!

Arap alemi ve Araplarla ilgili geleneksel saldırılarına herkesin bildiği gerçeklerle karşı koymam onları şaşkına çevirmişti..

Ali Bulaç'ın Arap alemi,Türkiye ve İran'daki demokrasilerle ilgili tesbitleri ise kıyamati koparmya yetmişti..

Sağcısı ile solcusu Bulaç'a saldırmıştı..

Solcular islami içerikli söylemlerinden dolayı,sağcılar ise Amerikan çıkarlarına ters düştüğü için ..

Oysa Ali Bulaç bir tesbitte bulunuyordu ve tesbitini tartışmaya açmak istiyordu..

Platformun amacı da diyalog olduğuna göre bu 'uzman'ların sinirlenmelerine hiç gerek yoktu.. Ama bu 'uzman'lar Amerika'dan aldıkları eğitimin ve alışkanlıkların etkisiyle kimsenin görüşüne saygı göstermeye alışık değil..

Onlara göre dünyayı yalnız ve yalnız kendileri bilir..

Doğrularının tümü yanlış olmasına rağmen !!

İşte garip çelişki de budur ..

Bunlara göre 'Amerikanın Irak'a yönelik savaşı haklıdır'.

Çünkü bu savaş demokrasi içindir.. Yani Amerika, Irak halkına demokrasiyi getirecektir..

Oysa tüm dünya (Amerikan ve İngiliz halkları dahil) Amerikan ve İngiliz yalanlarını tartışıyor.

Irak'a demokrasiyi getirmek isteyen Amerikanın dünyadaki tüm faşist, dikta ve anti demokratik yönetimlerin arkasında olduğunu yine tüm dünya biliyor.. Ve başta 'uzman'larımız olmak üzere yine herkes bilir ki, Türkiye'deki tüm askeri müdahale ve darbelerin de arkasında Amerika vardır..

'Uzman'larımıza 'eğer Amerika demokrasi için Irak'a gitti ise hemen seçim yaptırsın' dediğimizde de,ne yanıt vereceklerini bilemediler.. Tabi bu arada 'uzman'larımız 11 Türk askerine yönelik Amerikalıların yaptıklarını hatırlamak bile istemediler.

Belki de henüz kimin tarafını tutacaklarına karar vermemişlerdi!!

Herşeye rağmen Abant Platformu'nu düzenleyenlere teşekür ediyor, başarılar diliyorum..

Önümüzdeki toplantılara bu kez konuşmacı olarak katılmaya çalışacağım ..

Çünkü konuşmacılar 30 dakika, araştırmacılar ise 3'er dakika konuşturuluyordu..

Önümüzdeki yıl 'aynı uzman'larla karşılaşmak dileği ile !!

Dr. HÜSNÜ MAHALLİ

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu