Aralarında Türk bilim insanı Sunay Türkdogan'ın da bulunduğu (ki bu aynı zamanda kendisinin doktoru tezi) Arizona Devlet Üniversitesi'nde görevli araştırma ekibi, son derece önemli bir ilke imza atarak
elde ettiler.
Detaylara geçeceğiz ama ilk olarak önemini vurgulamak adına şunun altını çizelim:
Şöyle ki,
olarak kullanılabilen beyaz lazer ışınları en basitinden evlerimizdeki ışık kaynaklarından tutun da televizyon, monitör vb. gibi ekranlarımıza kadar pek çok üründe kendilerine yer bulma imkanına sahip. Dahası günümüzün ana akım(laşan) aydınlatma kaynağı LED'lerle kıyasladığımızda çok daha tasarruflu olmalarından öte standart ekranlardan %70 oranda daha büyük bir renk gamutunu kapsayabiliyorlar.
yayımlanan makaleye göre, henüz geliştirilme aşamasında olan teknolojinin ileri evrelerinde tüketici elektroniğine yönelik ürünler de aşılıp doğrudan internet erişiminde kullanılabilecek bu lazer ışınlar. Ki zaten bunun öncül adımları halihazırda LED'ler üzerinden atılmaya başlandı bile.
Henüz Uzakdoğu'dan (G. Kore ile Çin) dışarı çıkmayan Li-Fi'nin ana akıma evrilmesinin önündeki tek engel akıllı telefon ve tablet gibi taşınabilir cihazların yapıları gereği
. Bilim adamları bu sorunu aşabilmek için
isimli bir projeyi geliştiriyorlar ama halen Wi-Fi'nin sağladığı stabiliteyi sağlamayı başaramadılar.
Geride bıraktığımız 50 yıl süresince lazerler, beyaz haricinde kalan tüm ışık dalga boylarını dışarı yaymayı başarabildiler. Ama sorun şu ki,
. İşte buluşun sahibi olan bilim ekibi, beyaz ışığı yayabilmeyi her biri tek bir saç telinin binde biri kalınlığında olan üç tane yarı iletken lazer üretip bunları birbirine paralel dizmek suretiyle başarmış.
Şöyle ki bu yarı iletken lazerlerden her biri
(kırmızı, yeşil ve mavi) ana renk gamutunun bir rengini dışarı yayarken ardından üçü de birleştirilerek beyaz elde edilmesi sağlanıyor. Keza beyaz sağlanabildiği için de cihaz artık görülebilir renk spektrumunda yer alan herhangi bir rengi oluşturabilecek şekilde ayarlanabiliyor dilenirse.
Evet; geldik sona. Maalesef bu tür haberlerimizde hep karşımıza çıkan üzücü son bekliyor burada da bizi:
Şöyle ki, beyaz lazerleri elektronik dünyasında görmek için daha beklememiz gerekecek. Ne de olsa bu çalışmada ekip ellerindeki geniş imkanlardan faydalanarak, yarı iletkenlerin içerisine elektronları yerleştirebilmek için ek bir lazer ışığından yararlanma şansına sahiptiler. Ama mühendislerin son kullanıcıya dönük geliştirilecek uygulama veya ürünlerde aynı yolu izlemesi tabii ki imkansız. Haliyle ilk olarak beyaz lazerleri pille çalışan ürünlerin içerisinde çalışabilecek şekilde biçimlendirebilmeleri gerekiyor ki bunun ertesinde üretime geçilebilsin.