|

Dua ile arınma

Allah Kur’an’da “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!” buyuruyor. Dua müminin en büyük sığınağı, kulluğunun en kıymetli anlarıdır. Hem Allah nezdinde insana değer katar, hem de insanın psikolojisini düzeltir, rahatlatır ve kendine güven verir.

Zeynep Betül Erhun
00:00 - 26/08/2022 Cuma
Güncelleme: 20:13 - 25/08/2022 Perşembe
Yeni Şafak
Dua
Dua

Allah Kur’an’da “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!” buyuruyor. Dua mü’minin en büyük sığınağı, kulluğunun en kıymetli anlarıdır. Hem Allah nezdinde insana değer katar, hem de insanın psikolojisini düzeltir, rahatlatır ve kendine güven verir. Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. Osman Mutluel, duanın önemini ve “dua ile arınma”yı yazdı.

İnsan yaratılışı itibariyle sosyal bir varlıktır. Bu açıdan tek başına yaşaması ve ahlaki erdemleri elde ederek yetkinleşmesi mümkün görülmez. İnsanın bu özelliğinden dolayı filozoflar, tek başına yaşayan insanı tam insan olarak kabul etmezler. Hatta Farabi insanın yetkinleşebilmesini şehirde yaşaması şartına bağlar. Şehirden küçük yerleşim yerlerinde yaşayan insanları bu kategori içine sokmaz. Aslında bunun anlamı, insan, diğer insanlarla ilişkilerindeki davranışları sayesinde yetkinleşir. Çünkü diğer insanların yaptıklarını sabreder, onlara karşı davranışlarını güzelleştirerek gelişir.

RABBİ İMDADINA YETİŞİR

İnsan diğer insanlarla yaşarken bazen kendi gücünün yetmediği durumlarla karşılaşır. Zulme uğrar ama hakkını alamaz. Güçlü insanlarla mücadele etme kapasitesi ortadan kalkar ve kendini çaresiz, aciz, muhtaç ve arkasında kendini koruyan bir güç olsun ister. İşte dua, tam bu aşamada insanın adeta imdadına yetişir ve insan Rabbine döner ellerini açar, boynunu büker, gözünden yaşlar akarak durumunu Rabbine bildirir. Aslında Allah elbette onun durumunu bilir. Ancak kulun kendine müracaat etmesini de önemser ve bu durum Allah için kıymetlidir. Çünkü Allah Kur’an’da, “Duanız olmasa Allah size ne diye değer versin!” (Furkan 25/77) buyuruyor. Yani dua insana Allah nezdinde değer katarken, aynı zamanda insanın psikolojisini düzeltir, rahatlatır ve kendine güven verir. Bu, estetikte “arınma” olarak adlandırılan bir davranıştır. Yani insan dua ederek kendini arındırmış ve rahatlamış olur.

FİİLİ DUA DA GEREKİYOR

  • Bazen insan acele eder ve duasının hemen gerçekleşmesini ister. Ancak duanın öyle bir özelliği yoktur. Elbette duanın anında gerçekleşmesinde Allah için bir engel yoktur ama duanın sebeplerinin oluşması gerekir. Bu da yine Allah’ın koyduğu bir kanundur. Buna fiili dua denir. Yani kişi lisanı ile Rabbine yalvarırken, O’ndan bir şey isterken, kendinin de o yönde çaba sarf etmesi, mücadele etmesi gerekir. Dua eden kişi böyle yapmadığı zaman Allah’ın koyduğu kanuna ters hareket etmiş olur. Bunun örneği Kur’an’da “Yahudilerin Hz. Musa’ya biz bıldırcın eti ve kudret helvası yemekten bıktık, biraz da soğan mercimek gibi şeyler yemek istiyoruz” şeklindeki isteklerinde bulmak mümkündür. Ayette “’Ey Musa, biz tek çeşit yemeğe asla katlanamayacağız, yeter artık bizim için Rabbine dua et de bize yerin yetiştirdiği şeylerden; sebzesinden, kabağından, sarımsağından, mercimeğinden ve soğanından çıkarsın’ dediniz. O da size ‘O üstün olanı daha aşağı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Bir kasabaya konaklayın o vakit istediğiniz elbette olacaktır’ dedi” (Bakara 2/61) şeklinde ifade edilen bu olaydan da anlaşılıyor ki, duanın hem lisan ile hem fiili olarak yapılması gerekiyor.

HİZMETİMİZDE DEĞİL!

Aynı örnek Eyüp Peygamberin hastalıklardan kurtulmak için dua ettiğinde ona ”Ayağını (yere) vur, işte yıkanacak ve içilecek serin (bir su)” (Sâd, 38/42) ifadesi de şifa için sözlü duadan sonra ayağını yere vurmasını, yani fiili olarak bir şey yapması gerektiğini belirten ayetten de açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Ayrıca duada önemli olan bir diğer şey, Allah’ı sanki kendi hizmetinde imiş, istediği her şeyin olmasını sağlayan bir varlık gibi gören bir anlayış içinde olmamaktır.

DUA ZAMANINI BEKLER

Bazen de duanın gerçekleşmesi için belli bir zamana ihtiyaç vardır. Yani Allah’a dua ettiğimizde o duanın gerçekleşmesi için bizim belli bir yaşa gelmemiz gerekir. O zaman dua ertelenmiş olur. Biz bunu duam gerçekleşmedi gibi algılayabiliriz. Aslında dua gerçekleşmesi için zamanını beklemektedir.

ANNE BABANIN HAYIR DUASI ÖNEMLİ

  • Duanın belki de en önemli yanı anne-baba veya diğer insanların bizim için yaptığı duadır. Çünkü anne-babanın çocukları için yaptığı dua Allah tarafından reddedilmeyen duadır. Bu açıdan anne-babamızın hayır duasını almak çok önemlidir. Bazen insanların muhtaç oldukları, bir şeye veya bir yardıma ihtiyaç duydukları anda onların yanında olmak ve ihtiyaç duydukları anda o ihtiyacı giderme sonucunda onların yaptıkları dualar da bizim için çok önemli olduğu gibi, Allah nezdinde de kıymetlidir. Bu durumu Hz. Peygamber “Günahsız bir ağızla dua edin” buyurunca yanında bulunanlardan biri “Hangimizin günahı yok Ey Allah’ın Resulü, bu mümkün değil” anlamında bir cümle kullanınca, Allah’ın Resulü, kardeşinin senin için yaptığı dua, senin için günahsız bir ağızla yapılmış duadır” buyuruyor. Bundan da anlaşıldığına göre Müslümanın Müslüman için yaptığı dua da çok kıymetlidir.

Çocukların bir görevi de anne-babalarının affı için dua etmektir. Özellikle anne-babalar bu dünyadan göçtükten sonra çocukların görevi, onlar için hayır duada bulunmak ve Allah’tan onların affı için dua etmektir.

BEDDUADAN KAÇININ

Olumsuz açıdan baktığımızda, bedduadan sakınmak gerekir. Bir insana zulüm ettiğimizde veya herhangi bir canlıya kötü davrandığımızda onların bedduasından kaçınmak gerekir. Allah Resulü’nün “Mazlumun bedduasından sakınınız” (Buhari, Zekat, 65) buyurması bundandır.

Bütün bunlardan anlıyoruz ki, dua insan yaşamanın değişmez bir parçasıdır. Aynı zamanda dua, insanın sıkıldığı, muhtaç olduğu, zulme uğradığı ve bir şeyler arzu ettiğinde ancak güç yetiremediğinde müracaat edilecek merci ve makamın kim olduğunun farkında olmaktır.

Dua insanı özgürleştiren, kullara kulluk etmekten alıkoyan bir fiildir. Daha da önemlisi dua, Rabbimizin kim olduğunun farkında olmaktır. Diğer taraftan dua arınmadır. Ruhun rahatlamasıdır. Hayata yeniden başlamaktır. Sonuç olarak dua, mazlumun gücü zalimin korkulu rüyasıdır.

#dua
#Pamukkale Üniversitesi
#İlahiyat Fakültesi
#Osman Mutluel
#Kur'an
#Hz. Musa
2 yıl önce