Suriye'de muhaliflerin kontrolündeki en büyük şehir olan İdlib'de halk, Esed rejiminin bombardımanları altında yaşam mücadelesi veriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Astana anlaşması kapsamında bölge sınırlarında 12 gözlem noktası kurdu.
Halk, kurulan gözlem noktaları sayesinde kendini daha güvende hissediyor. Rusya ile Türkiye'nin mutabakatı sonrası İdlib'de çok sayıda kalkınma projesi hayata geçirildi. Geri dönüş çağrısının ardından çadır kentlerde ve Türkiye'de yaşayan halk, kasabalara geri dönmeye başladı. Şehir ekonomisinin canlandırılması için bir de sanayi bölgesi oluşturulacak.
İdlib'de bulunan 4 milyon zeytin ağacı ve toprak mahsulleri iç pazara sunuldu. Türk Kızılayı halkın ihtiyaçları doğrultusunda çok sayıda işyeri açtı. İdlib'e giden Yeni Şafak, sokağın nabzını tuttu.
MAHSÛL İÇ PAZARA SUNULDU
Üretilen tarım ürünleri, geçtiğimiz yıllara kadar halkın elinden zorla alınıyordu. İç güvenliğin sağlanması ve sınırda kurulan gözlem noktaları sayesinde terör bağlantısı kesilen İdlib'de üretilen tüm mahsûl artık şehir içinde tüketime açıldı. Sanayi atılımının da başladığı İdlib’de mermer, demir-çelik, alüminyum ve konserve fabrikaları üretime girdi. Yeni işletmeler de ardı ardına açılıyor. 4 milyon zeytin ağacından elde edilen zeytinyağı da ekonomiye ciddi katkı sağladı.
KİMYASALIN İZLERİ SİLİNDİ
Esed rejiminin 4 Nisan 2017 tarihinde İdlib'e bağlı Han Şeyhun'daki kimyasal silah saldırısında 30'u çocuk en az 100 sivil hayatını kaybetmişti. TSK, 7 Nisan 2018 tarihinde Hama kırsalındaki Morik bölgesinde 9 numaralı gözlem noktasını kurdu. Han Şeyhun'a 5 kilometre mesafede bulunan gözlem noktasıyla birlikte halkın güvenliği de sağlandı. Caddelerde bulunan işyeri ve dükkanlar yeniden kepenklerini açtı; bölgede kimyasal silah saldırısının izleri de silindi. Kurulan gözlem noktası sayesinde halk artık kendini daha güvende hissediyor. Han Şeyhun'un en işlek caddesinde ise açılan dükkanların ardından kış hazırlıkları başladı.
- 200 BİN KİŞİ GERİ DÖNDÜ
- Türk Kızılayı, İdlib halkına yönelik insani yardım faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Kızılay kentte son olarak anaokulu, terzihane ve mutfak açılışı gerçekleştirdi. Han Şeyhun bölgesinde incelemelerde bulunan Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, her gün Türkiye’den gerek Afrin, Bab, Cerablus ve İdlib’e insani yardım malzemelerinin gönderildiğini belirtti.
- 8 yılda 42 bin TIR yardımın halka dağıtıldığını belirten Kınık, “Suriye’nin iç kesimlerinde yaklaşık 30 mülteci kampımız var ve buralarda yaklaşık 150 bin insan kalıyor. Ancak bizler Türkiye olarak sadece kamplarda kalanlara değil, şu an olduğumuz bölge Han Şeyhun dahil olmak üzere birçok bölgede kamp haricindekilere de yardım ediyoruz” dedi. Aralarında yetimlerin de bulunduğu yaklaşık 55 çocuğun eğitim gördüğü anaokulunda öğrencilerle bir süre sohbet eden Kınık, onlara kırtasiye, oyuncak ve kıyafet gibi çeşitli hediyeler dağıttı. Kınık, daha sonra 20’nin üzerinde kadının istihdam edildiği Türk Kızılayı tarafından kurulan terzihanenin açılışını yaptı.
- Kınık, daha sonra Kefer Lusin bölgesindeki 1200 ailenin yaşadığı çadır kentte kurdukları mutfak ve çamaşırhanenin de açılışını yaparak buradaki çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kınık, “İdlib’deki barış ortamı nedeniyle Türkiye’den bu bölgeye göç eden insanların sayısı 200 bini aştı. Özellikle Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı gibi operasyonlardan sonra burada oluşan güvenlik atmosferi dönüşleri hızlandırdı” diye konuştu.
