|

Bosna'nın "AB anahtarı" Sejdic-Finci Kararı olacak

Bosna Hersek'te, 12 Ekim'deki devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin ardından hükümet kurma çalışmaları devam ederken, kurulacak yeni hükümeti bekleyen en önemli "ödevlerin" başında anayasa değişiklikleri geliyor.

Aa
00:00 - 5/11/2014 Çarşamba
Güncelleme: 11:37 - 5/11/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
Bosna'nın "AB anahtarı" Sejdic-Finci Kararı olacak
Bosna'nın "AB anahtarı" Sejdic-Finci Kararı olacak

Bosna'daki savaşı durduran Dayton Barış Antlaşması'nın ülkede yol açtığı karmaşıklık, başta Avrupa-Atlantik kurumlara üyelik olmak üzere birçok konuda Bosna Hersek'in "elini-kolunu bağlamış" durumda.

Özellikle Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusunda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2009 yılında Bosna Hersek aleyhine verdiği Sejdic-Finci Kararı, ülkenin AB üyelik sürecini tıkamış durumda.

Yeni hükümetin, AB üyeliği hedefi doğrultusunda öncelikli olarak yapması gereken, ülkenin kurucu unsuru olarak tanımlanan Boşnak, Sırp ve Hırvatlar dışındaki etnik gruplara devlet başkanı seçilme hakkı tanımayan anayasa maddelerini değiştirmek olacak.

Öte yandan, Avrupa Konseyi yetkilileri de 2015 yılı mayıs ayına kadar Bosna Hersek'in söz konusu kararı uygulaması ve gerekli anayasa değişikliklerini yapması konusunda, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ndeki Bosna Hersek delegasyonuna ciddi uyarılarda bulunmuş, delegasyondaki yetkililer de Sejdic-Finci Kararı'nın seçimlerin ardından en geç altı ay içerisinde uygulanacağı vaadini dile getirmişti.

Bosna Hersekli devlet yetkilileri, ülkedeki tüm etnik gruplara devlet başkanlığı seçilmenin önünü açacak olan bu kararın uygulanması konusunda beş yıldır uzlaşma sağlayamadı. Bu konuda, ülkedeki iki entiteden biri olan Bosna Sırp Cumhuriyeti'ndeki (RS) yetkililer, "devletin zirvesi" konumundaki Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi'nin Sırp üyesinin doğrudan seçildiği mevcut sistemi savunurken, diğer entite Bosna Hersek Federasyonu (FBIH) yetkileri ise Konseyin üyelerinin dolaylı olarak, Bosna Hersek Meclisi'nde de seçilebileceği görüşünü savunuyor.

Öte yandan, Avrupa Konseyinin anayasal konulardaki danışma organı olan Venedik Komisyonu ise 2005 yılındaki oturumunda, Bosna Hersek'e "Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi uygulamasının son derece sıradışı bir uygulama" olduğu görüşünü paylaşmıştı.

Venedik Komisyonu'nun görüşünde ayrıca, Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi'nin işlevsel ve etkili olmadığı, devlet başkanlığının bir kişi tarafından yürütülmesinin daha kolay olacağını önerisinde de bulunulmuştu.

Bosna Hersek Anayasasının 5. Maddesinde, Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi'nin Boşnak, Sırp ve Hırvat üyelerden oluşacağını ve bu üyelerin sekiz ayda bir dönüşümlü olarak "dönem başkanlığı" yapacakları öngörülürken, yine Anayasa ile Konsey üyelerinin alacağı kararları "oybirliği" ile almaları, bir başka deyişle her üyeye veto hakkı da tanınıyor.

Konseyin "anayasal" yetkileri

Mevcut Anayasa'ya göre devletin "en üst kurumu" olarak belirtilen Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyinin yetkileri, ülkedeki savaşı sonlandıran Dayton Barış Antlaşmasına göre hazırlanan Anayasa'nın 5. Maddesi'nde sıralanıyor.

Ekim ayındaki seçimlerin ardından Konseyin Boşnak üyeliğine Bakir İzzetbegoviç, Hırvat üyeliğine Dragan Çoviç, Sırp üyeliğine ise Mladen İvaniç seçildi. Söz konusu üç isim, dört yıl boyunca sekiz ayda bir dönüşümlü olarak "konsey başkanlığı" görevini icra edecek. Yeni Konsey üyelerinin resmen göreve başlamalarının ardından sekiz ay boyunca "konsey başkanlığı" yapacak ilk isim Sırp üye Mladen İvaniç olacak.

Öte yandan, yine Anayasa'ya göre bir isim Konsey üyeliğine en fazla iki kez seçilebiliyor. 2010-2014 yılları arasında da Konseyin Boşnak üyeliğini yürüten Bakir İzzetbegoviç, dört yıl boyunca son kez "konsey üyeliği" görevini yürütecek.

Sejdic-Finci Kararı

Bosna'daki savaşı durduran Dayton Barış Antlaşması'nın ülkede karışıklığa yol açan sonuçlarından biri de ülkedeki azınlıklara verilmeyen bazı haklar oldu. Antlaşma ile ülkenin kurucu unsuru olarak tanımlanan Boşnak, Sırp ve Hırvatlar dışındaki etnik topluluklara devlet başkanlığına seçilme hakkı verilmedi.

Bunun üzerine, Bosna Hersek'te yaşayan azınlık mensuplarından Roman aktivist Dervo Sejdic ve ülkedeki Yahudi azınlığın temsilcisi Jakob Finci, "Anayasanın ve seçim yasasının, azınlıkları devlet başkanı seçilmekten men ettiği" gerekçesiyle 2006 yılında AİHM'ne başvurdu.

Mahkeme, Sejdic ve Finci'yi haklı bularak, 2009 yılında Bosna Hersek aleyhine karar verdi. Mahkeme, Bosna Hersek Anayasası'nın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin temel ilkeleriyle uyumlu hale getirilmesini talep etti.

9 yıl önce