ABD, Kudüs’ten sonra Golan Tepeleri’nde de duvara tosladı. Golan üzerindeki İsrail ‘egemenliğini’ resmen tanıdığını duyuran ABD Başkanı Donald Trump, hem Birleşmiş Milletler’i (BM) hem Avrupa Birliği’ni (AB) hem de İslam ülkelerini topyekûn karşısında buldu. İki yıl önce Müslümanların ilk kıblesi Kudüs’ü de Siyonistlere peşkeş çekmek isteyen ve kadim şehri İsrail’in başkenti ilan eden Trump, BM’den büyük bir şamar yemişti. Korsan girişime karşı 2017 Aralık ayında toplanan BM Genel Kurulu’ndaki oylamada dünya ülkelerinin ezici çoğunluğu hem Washington’a hem de Tel Aviv’e dersini vermişti. Benzer bir süreç şimdi Golan konusunda yaşanıyor. Ürdün, İsrail ve Lübnan üçgenindeki Suriye toprakları, 1967’den beri Siyonist yönetimin işgali altında. Tel Aviv, 1981 yılında bölgeyi ‘ilhak’ ettiğini açıklamış ancak bu karar hiçbir ülkeden destek görmemişti. Trump’ın son korsan hamlesi, İsrail’in stratejik Golan üzerindeki işgalini meşrulaştırmayı amaçlıyor.
DÜNYADAN TEPKİ YAĞDI
Trump’ın ‘zıvanadan çıkmış’ mesajına dünyadan tepki yağıyor. Pakistan’ın talebiyle toplanan BM İnsan Hakları Konseyi, İsrail’in Golan Tepeleri’ni işgaline karşı çıkan ve İsrail’i BM kararlarına uymaya çağıran karar tasarısını kabul etti. Ancak 2 yıl önce Kudüs’ün işgaline karşı İsrail aleyhine oy kullanmış İngiltere, İspanya, İtalya ve Japonya gibi ülkelerin dün Tel Aviv yanlısı davranması dikkat çekti. Golan üzerindeki oldu-bitti girişimine Avrupa Birliği de tepki gösterdi. AB, İsrail basınına gönderdiği açıklamada, Golan Tepeleri’ni ‘işgal altındaki topraklar’ olarak görmeye devam edeceklerini bildirdi ve “Trump’ın kararını tanımıyoruz” mesajı verdi. Almanya ve Fransa, sözkonusu girişimi reddettiklerini duyurdu.
SAVAŞ VE YIKIM UYARISI
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin güvenlik konseyini toplarken Kremlin’den ardı ardına uyarılar geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Benzer çağrılar Orta Doğu’da halihazırdaki gergin durumu önemli ölçüde istikrarsızlaştırabilir” derken, Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova ise “Golan’ın statüsünü değiştirmeye çalışmak BM kararlarının doğrudan ihlalidir” beyanında bulundu. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise “Trump ırkçı İsrail’e kendisinin olmayanı vermeye çalışıyor. Hepimiz şoke olduk. Önce Kudüs, şimdi Golan” diye yazdı. Esed rejimi ve Arap Birliği’nin tepki gösterdiği korsan karara karşı Suriye muhalefeti de ortak tavır aldı. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu’ndan, “Bir toprağın askeri güçle işgal edilmesi ve ele geçirilmesini meşru sayarak tanıyacak herkes, uluslararası hukuku ihlal eder” açıklaması geldi. Muhaliflerin oluşturduğu Müzakere Yüksek Kurulu ise “Bu durum bölgemizdeki krizi daha da karmaşıklaştıracak ve istikrar ile barış için tüm fırsatlara gölge düşürerek, daha fazla savaş ve yıkıma yol açacaktır” uyarısında bulundu.
NEDEN ÖNEMLİ ?
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun “Golan Tepeleri sonsuza kadar bizim kalacak” demesinden üç yıl sonra ABD’nin burayı ‘İsrail toprağı’ olarak tanıması bölgenin Tel Aviv yönetimi için neden bu kadar önemli olduğu sorusunu yeniden gündeme taşıdı. Golan, işgalci İsrail için şu nedenlerle stratejik öneme sahip:
* Golan, bölgenin en yüksek noktalarından biri. Şam’a sadece 60 kilometre uzaklıkta. Burayı elinde tutan, bölge ülkelerine karşı avantaj sağlıyor.
* Yahudilere ait dini metinlerde birçok kez Golan bölgesine atıfta bulunuluyor. Bu nedenle burası, çoğu dindar Yahudi’nin gözünde ‘kutsal belde’.
* Golan’da zengin su yatakları var. İsrail toplam su ihtiyacının 3’te 1’ini Şeria Nehri ve Golan Tepeleri’ndeki su kaynaklarından temin ediyor.
* Golan’da şu an 25 bin civarında Suriyeli Dürzi ile 20’den fazla illegal Yahudi yerleşim biriminde yaşayan 20 bin kadar Yahudi yerleşimci bulunuyor.
- GOLAN'I BOŞALT
- Trump’ın korsan girişimine Türkiye de sert tepki verdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’nin İsrail’in uluslararası hukuka aykırı hamlelerini meşrulaştırma çabalarının bölgede daha fazla şiddet ve acıya yol açacağı uyarısında bulundu. TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise şu yorumu yaptı: “Yani bir ülke, başka bir ülkenin toprağını uluslararası hukuka aykırı şekilde işgal edecek, 50 seneyi geçerse de orayı kazanabilir. Zaman aşımıyla kazanma gibi bir şeyden bahsediyor adeta. ABD, uluslararası hukuk kararını tanımıyor. İsrail orada işgalcidir. Orasını boşaltması gerekir. İşgalciliğe meşruiyet sağlayan, üzerinden 52 yıl geçmiş, ‘Bunu kabul edebiliriz’ diyor. Zaman aşımıyla başka ülkenin işgal ettiği bir toprağı kazanabilmesi mümkün değil.”
- Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Twitter’da şöyle yazdı: “ABD yönetiminin Filistin topraklarını işgal eden İsrail’in Golan tepelerine yönelik hukuk dışı eylemlerini meşrulaştırmaya çalışması, işgal politikasına destek vermek ve çatışmaları derinleştirmek demektir.” Trump’ın Orta Doğu’da kalıcı hasarlara yol açtığını kaydeden AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise işgalciliği teşvik etmenin dünyada vahim sonuçlar doğuracağını belirtti. Çelik, “Trump, bir gün çıkıp Filistin toprağını İsrail’in başkenti ilan ediyor; başka bir gün Venezuela’ya ‘geçici devlet başkanı’ tayin ediyor; ertesi gün de kalkıp Golan’ı İsrail’e verdiğini duyuruyor! ABD Başkanı, siyasi kuralsızlığı teşvik ediyor” dedi.
Yahudileri kurtarmaya gönderilmiş!
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, tanrının Yahudileri kurtarmak için ABD Başkanı Donald Trump’ı göndermiş olabileceğine inandığını söyledi. Pompeo, resmi ziyaret kapsamında geldiği İsrail’de ABD merkezli ‘Hristiyan Yayın Ağı’ (CBN) televizyonuna verdiği röportajda, sunucunun, “Başkan Trump da Kraliçe Ester gibi Yahudileri İran tehdidinden kurtarmak için büyütülmüş olabilir mi?” şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi: “Bir Hristiyan olarak kesinlikle bunun mümkün olabileceğine inanıyorum.” Yahudi asıllı Kraliçe Ester’in günümüzden yaklaşık 2 bin 500 yıl önce genç bir kız olarak Pers Krallığına sürgün edildiğine inanılıyor. Sürgüne gittiği Pers Krallığında dönemin kralı Ahaşveroş ile evlenen Kraliçe Ester’in, Yahudi olduğunu gizlediği belirtiliyor. Ahaşveroş’un veziri Haman’ın, ülkedeki tüm Yahudileri öldürmek için kralı ikna ettiği ancak Kraliçe Ester’in, Ahaşveroş’u bu kararından vazgeçirmeyi başararak tüm Yahudileri kurtardığı, Haman’ın ise asıldığı ifade ediliyor.
Evanjelist Beyaz Saray ekibinin sözcüsü Sarah Sanders da iki ay önceki beyanında, Trump’ın 2016’da başkan seçilmesini “Tanrı böyle istedi” sözleriyle yorumlamıştı.
